Hem akademik faaliyetlerim hem de içinde bulunduğum siyasi süreçlerim nedeniyle bu hafta gözlemlediğim, karşılaştığım üzerine tartıştığımız ayrıca seçimlere bir ay kala yapılsa iyi olacaklar düşüncesinde olduğum birçok konuda bilgi vermek istiyorum.
Ortak adayın kampanya içeriklerinin, videolarının partiler üstü görülerek, muhalefetteki bütün partiler tarafından, zaman zaman kurumsal hesaplar üzerinden, örgütler/teşkilatlar eliyle sosyal medyada yaygınlaştırılması gerektiğine inanıyorum. Bu bağlamda kurulmuş ya da kurulacak olan koordinasyon kurulunun artık daha etkin çalışması ve pasif kalmaması gerekiyor.

Diğer partilere oranla daha az oy alması beklenen partilerin özellikle büyük kentlerde tüm şehir yerine, yalnızca bazı ilçelere ve bazı mahallelere odaklanmaları gerekiyor. Yetkililerin ve sorumluluk alan herkesin hızlı bir şekilde bu ilçe ve mahallelere yönlendirilmesi şart. Tıpkı AKP'nin yüksek oy aldığı ilçelerde muhafazakâr partilerin önceliklendirilmesi gibi. Bu bağlamda partiler arası ilçe koordinasyon kurullarının oluşturulması da süreci hızlandıracaktır.


Tüm liderlerin söylemleri ve ifadelerini yayabilecekleri Tiktok-Instagram Reels'i daha fazla kullanmaları gerekiyor. Birebir iletişim hissiyatı veren bir koltuk ve bir mesaj formatının yaygın kullanımının gerekliliği özellikle bu dönemde artık tartışmaya kapalı. Ayrıca liderlerin verecekleri mesajlar konusunda partiler arası koordinasyonun zayıflığı oldukça dikkat çekiyor. Bu zayıflığın ortadan kaldırılması siyasal katılımın önünü daha çok açacaktır.

AKP'nin hınç siyasetini üreten ikinci sınıf vatandaşlar, aşağılananlar, dışlananlar anlatısını kıracak sosyal adalet ve yoksullukla mücadele temalarının önceliklendirilmesi ve bütün partiler tarafından ilgili politikaların tek ses dillendirilmesi gerekiyor. Aile sigortasının tüm partiler tarafından sahiplenilmesi ve manşetleştirilmesi konusunda daha büyük adımlar atılmalı. İttifak sürecinin hakkı verilmeli, örneğin aynı gün, aynı mesajın yayınlanması gibi…

Kızıl Elma ethosuna karşı olası milli-savunma ve dış ilişkiler politikalarının gündemde tutulması adına alternatif hattın gösterilmesi şart. Bu bağlamda görev dağılımının yapılması konuyu daha da canlandıracaktır.

CHP'nin vizyon metninin hazırlanmasında öne çıkan akademisyenler tarafından yeniden gündeme getirilmesi hatta güçlü bir kadroyla gelindiğinin yeniden gösterilmesi gerekiyor. Örneğin partilerin ekonomi ya da dış işleri kurmaylarının tek bir kanalda, önceden hazırlıklarını yaparak düşüncelerini paylaşmaları olabilir. Bu durum ortak zeminin vurgulanmasını ve içeriğin farklı formatlarda da yaygınlaştırılmasını beraberinde getirecektir.

Toplumsal muhalefet temsilcileriyle daha güçlü bir ilişkinin kurulması adına örneğin sivil toplumun sürecin aktörüne dönüştürülmesi için köprü organizasyonların güçlendirilmesi olumlu etkiler doğuracaktır. Kanaat önderleriyle yapılacak görüşmelerin medya olayı olarak kurgulanması da istenilen seviyeye gelişi hızlandıracaktır.

Sanatçı, oyuncu, sporcu, fenomen.. Bu süreçte aktif muhalefete katılımları için gerekli hazırlıkların ve görüşmelerin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Tıpkı İmamoğlu’nun çağrısında parti liderlerinin konuşmaya, ses yükseltmeye açıktan davetleri gibi..

Vatandaşların kampanya sürecine katılımları için malzeme oluşturulması, gündelik hayat ritüellerinin tasarlanması gerekiyor. Beden performanslarından, sticker'lara profesyonel tasarım ve yaygınlaştırmalar bunlara birer örnek olabilir.

Başarının sırrı vaatlerin olabildiğince somut ve sayılarının da hatırda kalacak şekilde olması şart. Düşünülenin tersine ne kadar çok vaat o kadar da iyi değil.