Mevcut 16 bakan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay önümüzdeki hafta yapılacak Milletvekili genel seçimlerinde AKP’den milletvekili adayı oldular. Fakat bu kişiler görevlerinden istifa etmediler. Anayasanın 76. Maddesine göre kamu görevlileri görevlerinden istifa etmedikçe milletvekili adayı olamazlar. 76. Maddenin üçüncü fıkrası şöyledir: “Hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve milletvekili seçilemezler.”
Benzer şekilde, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun "Adaylık için görevden çekilmesi gerekenler" başlıklı 18’inci maddesinde; "Hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, aday olmak isteyen belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, aday olmak isteyen siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar genel ve ara seçimlerin başlangıcından bir ay önce seçimin yenilenmesine karar verilmesi halinde yenileme kararının ilanından başlayarak yedi gün içinde görevlerinden ayrılma isteğinde bulunmadıkça adaylıklarını koyamazlar ve aday gösterilemezler." hükmü bulunmaktadır.
Bu hükümlere dayanarak cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanların istifası gerçekleşmeden aday oldukları sebebiyle YSK’ya pek çok itiraz olmuştur. Basında çıkan haberlere göre YSK bu itirazları reddetmiştir.  YSK’nın söz konusu kararı Resmî Gazete ’de ve Kurulun İnternet sayfasında yayınlanmamıştır. Fakat basında çıkan haberlerden YSK’nın kararının bakanların kamu görevlisi olmadığı gerekçesine dayandığı anlaşılmaktadır. YSK kararında 2839 sayılı Kanun’un 18. Maddesinde Bakanların sayılmadığı vurgulanmış ve göreve başlarken TBMM’de yemin ettikleri hatırlatılarak, atanmış Bakanların milletvekili adayı olmaları için istifa etmelerinin gerek olmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak bu kararın tartışmaya açık olduğu ve seçimin adaletsiz olacağı belirtilmelidir. 
Öncelikle 2017 Anayasa değişikliği sonrasında bakanların statüsünün tamamen değiştiğini hatırlatmak gerekir. Artık bakanlar siyasi birer kişilik ve yürütme organının bir üyesi değil, yürütme organı olan Cumhurbaşkanının idari ajanı niteliğindedir. Yani göreve gelmeleri için yasama organının güvenoyuna ihtiyaç duymayan ve TBMM tarafından görevden alınamayan, doğrudan Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olan bakanların nasıl olup ta yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri kategorisinde sayılmadıkları izaha edilmek zorundadır. Bakanların göreve başlarken TBMM’de yemin etmelerinin onları nasıl kamu görevlisi kapsamı dışına çıkardığını anlamak mümkün değildir.  Anayasanın 76 ve 2839 sayılı Kanun’un 18. Maddesinde bakanların ayrıca sayılmamış olmasının nedeni gayet açıktır. 2017 değişikliği öncesinde seçilmiş milletvekili olan ve siyasi birer kişilik olan bakanların istifa etmemesi parlamenter sistemin doğasına uygundur. Ancak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilirken bakanların hukuki statüsü düzenlenmemiştir. Bu durumda kamu görevlisi statüsünden istisna tutulmalarını öngören bir kural bulunmamaktadır.
Diğer taraftan bakanların istifa etmemeleri seçimin adil şekilde gerçekleşmesini sıkıntıya sokmaktadır. Bakanlar seçim kampanyası döneminde kamu kaynaklarından sınırsızca faydalanmakta ve kamusal yetkilerini kullanmaktadırlar. Kendisi milletvekili adayı olan İçişleri Bakanına bağlı kolluk görevlileri diğer siyasi partilerinin adayları hakkında operasyonlar düzenlemekte, yine milletvekili adayı olan Adalet Bakanının başkanlığını yürüttüğü HSK’nın kontrolündeki savcılar soruşturma açabilmektedir.
Son günlerde bir bakanın kampanya aracında AFAD’a ait yardım kolilerinin görüntülenmesi de bakanlar tarafından kamu kaynaklarının seçim propagandası amacıyla kullanıldığının bir göstergesidir.