Dünyada terörün en çok can yaktığı ve en çok yıprattığı ülkelerden biri Türkiye. Bu nedenle birçok temsilcinin PKK’yı terör örgütü olarak görmediğini belirtmesi, zaman zaman düzenledikleri kongrelerinde terör örgütü lehine sloganların atıldığı bir partiye toplumun büyük bir kesiminin sempati beslememesi de oldukça normal bir tutum. Ayrıca Sol/sosyalist partilerle başka bir ittifak kurması muhtemel gözüken HDP’nin ekonomik programı altılı masa için  çok daha solda kalıyor.
Diğer yandan HDP, 2018 genel seçiminde tam 6 milyona yakın seçmenin oyunu aldı. Bu sayının bu seçimde artması da oldukça büyük. Yani HDP'nin, en milliyetçi iktidarın bile baştan aşağı “terörist” olarak değerlendiremeyeceği bir seçmen desteği bulunuyor. Bu nedenle öncelikle HDP’nin içindeki kimselerin terörle ilişkilenmesi ya da partinin “dışarıdan” terörle ilişkilendirilmesi konusunun açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Yani sadece söylemde kalmadan aynı zamanda bu ilişkinin mevcutta devamı olmadığının da gösterilmesi  Kürt kimliğini sahiplenerek partiye oy veren birçok insan için de anlamını koruyacaktır. İşte bu nedenle, Demirtaş’ın HDP ile PKK arasındaki mesafenin altını çizmesi, hükümete ve muhalefete yönelik eleştirilerinin ardından kendi partisini de eleştirmesi çok büyük bir önem taşıyor.
HDP,  Demirtaş’ın söylemleri aracılığıyla altılı masanın meşruiyetini tanımasını amaçlıyor. Altılı masadaki partiler, HDP’nin hukuk önündeki meşruluğu, HDP seçmenlerinin ifade özgürlüğü ve can güvenliği gibi birçok konuda demokrat bir tutum benimsiyor. Hükümetlerinde HDP’nin anayasal muhalefet hakkını kullanacağı demokratik bir ortam oluşturulacağının da sözünü veriyor. Bu durumun karşılıığında HDP  ise bölücü bir terör örgütünün farklı görüşlerdeki geniş halk kesimlerinde yaşattığı acıların ve bölünme endişesinin bir anda ortadan kalkmasını beklememeli. Bu yüzden altılı masa partilerinin kendisi ile açık şekilde ittifak kurmaya yanaşmamasını da anlayışla karşılamalı. 
Sonuç olarak “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” modeli ile demokrasi yeniden inşa edilecekse bu durum sonrasında HDP’ye de demokratik siyasette yer alması ve muhalefetini dillendirmesi için bir yer açacak. Demokratik taleplerini özgürce ifade etmek isteyen HDP, terörle bağını kestiği müddetçe seçmenleri de orada yer alacak ve demokrasi yeniden inşa edilecektir. Bununla birlikte toplumsal barış da ancak böyle sağlanacak.