Trabzon’da AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı Bölge Toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantıya Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’da katıldı.
Toplantıya Bakan Uraloğlu’nun yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç, AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Ayşe Sula Köseoğlu, AK Parti Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu, bölge belediye başkanları ve birçok isim katıldı.

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı ev sahipliğinde düzenlenen Yerel Yönetimler Başkanlığı Bölge Toplantısı’na Trabzon, Rize, Giresun, Gümüşhane, Tokat, Kırşehir, Yozgat, Sivas, Tunceli, Erzincan, Bayburt, Artvin, Ardahan ve Kars belediye başkanları ve başkan vekilleri katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Yurdumuzun bütün mehirleri gibi Trabzondayız… Trabzon padişahlarımızın izi olan bir şehirdir. Trabzon’da sizleri ağırlamanın gurur içindeyiz. Tabii toplantımızın genel merekzimiizn kararı üzerine esasında yerel yönetim amaçlı olmakla beraber ayni zamanda teşkilatı da dahil etmiştir. Bu davanın kuruluşundan beri içinde olan biri olarak bunu çok önemsiyorum. Bu şekilde kararı veren genel başkan yardımcıımıza teşekkür ediyorum. Aynı zamanda bizler bu teşkilatın mensuplarıyız. Hangi makamda olursak olalımönce teşkilat sonra icraat. Çünkü biz bu anlaıyışı 16 yaşından beri inandığı değerler uğruna kendisini milletine ve memleketine adamış adanmış bir ömürle sürdüren Recep Tayyip Erdoğan’ın dava arkadaşlarıyız.
Biz daha büyük bir düşüncede bir dava mensubiyetiyle beraber yürüdüğümüz yolun anlamını unutmamalıyız. Biz adanmış bir liderin dava arakdaşıyız. İster bakan olalım ister il başkanı olalım bizim için aslolan yarın davası uğruna ülkesine yeni bir vizyon kazandıran Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arakdaşı olmaktır. En büyük bahtiyarlık sebebi olacaktır. Sıkıntılarımız var. Her il başkanları toplantısından önce bizleri ayrı ayrı dinliyorlar. Başta Ulaştırma Baknaımız olmak üzere kimse bizi yalnız bıakmıyoru. Bu sıkıntıları çözeceğiz. Bunların ötersinde başka bir şey var: Epğer biz bu işi bir dava olarak görmüşsek tam bağımsız Türkiye olarak görmüşsek ecdadımızın yaptığı ve Türklerden beklenen bi dava olarak görüyorsak bizim görevimiz var. Buradaki dava arkadaşlarıma sesleniyorum. Bundan sonra 2029 seçimi değil 2027 veya 2028’de yapılacak olan ilk seçimde bu kadar zaferlerle beraber Cumhurbaşkanımızın Recep tayyip Erdoğan’ı yeniden seçmektir. Bu da bizim boynuamuuzn borcudur. Kimse bulunuduğu makamı kendinden zannetmesin, hepsi Cumhurbaşkanımız ve teşkilatımız sayesindedir. Bu teşkilatın da şu an da borcu Cumhurbaşkanımızı yeniden 2027 veya 2028’de yeniden seçmek olacaktır. Bir arada olmak ve aile olmak bizi motive ediyor. Bundan dolayı çok mutluyum.
2014 seçimlerinde belediye başkan adayı oldum. İnsan demokrasi ve şehirdi mottomuz. 2019’da tevazu, samimiyet ve gayret oldu… 2024’te ise yerel sçeimlerde Gönül Belediyeciliği oldu. Yapmayı planladığımız işlerin tamamını yapsak
Bile insanlarımızı gönüne dokunmuyorsak bunkarıun hiçbirinin kıymeti yoktur. Önümüzdeki zaman dilimini en iyi şekilde değerlendirelim.” Dedi.
AK Parti Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu, “Yaklaşık üç bin yıllık şehirleşme tarihinde farklı medeniyetlerin izleriyle dolu; başşehirlik yapmış,
Osmanlı İmparatorluğunun 3 önemli padişahı Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman’ı topraklarında ağırlamış,Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de üç kez ziyaret ettiği, bölgesini bir Kuzey Yıldızı gibi aydınlatan kadim ve güzel şehrimiz Trabzon’a hoş geldiniz.
AK Parti teşkilatlarımızın Sayın Cumhurbaşkanımıza verdiği güçlü destek ile devletimizin; başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere tüm bakanlıklarının, dünyanın gıpta ile seyrettiği üst düzey koordinasyonu ile birlikte, deprem bölgesinde 350.000’inci konutun vatandaşlarımıza teslimini elhamdülillah gerçekleştirdik.
Kimilerinin başarılacağına dair hayallerini bile kuramadığı ve kısa zamanda gerçekleştirilen bu çalışmalarınızdan ötürü; şehrimizde memnuniyetle ağırladığımız depremi yaşamış vatandaşlarımız ve Trabzonlu hemşehrilerimiz adına sizlere şükranlarımı sunuyorum. Yaşadığımız şehirler binalar, yollar, kaldırımlar gibi somut varlıklardan oluşsa da canlı birer organizma gibidir.
Her şehir, ait olduğu medeniyetin eseri olarak ortaya çıkar ve mensubu olduğu medeniyetin izlerini taşır. Türk-İslam medeniyet tarihi incelendiğinde şehir mimarisinde insanın hakkı gözetilirken; şehirde beraber yaşanılan tüm canlıların, kuşların, ağaçların ve gün ışığının da hakkı gözetilerek hukuk sistemi içinde korunduğu görülür.

Bu zengin şehirleşme kültürel mirasına ve Peygamber Efendimizin “Bir kavmin, topluluğun efendisi o topluluğa hizmet edendir.” sözü ile bizlere rehberlik etmesine rağmen, uzun bir süre şehirlerimiz kimliksiz ve en basit hizmetlerden bile mahrum kalmıştır.
Şehirlerin bu kimliklerinin oluşmasında ve korunmasında en önemli sorumluluk, eski tabiri ile şehreminlerimizde, yani siz yerel yöneticilerimizdedir. Ünlü İslam düşünürü Farabi’nin Medinetü’l-Fazıla adlı eserinde erdemli şehir yöneticilerini tanımlarken, “Faziletin, kemalin, erdemin yoğrulduğu, harmanlandığı bir şehirde âlim, fazıl, kemal ehli insanlar hüküm sürerler. Bu ise içinde yaşayanlar adına serapa bir güzelliktir.” ifadesini kullanır.
Hülasa, şehre istikamet veren, ona ruhundan üfleyen de bir insandır. Bununla birlikte insan şehre bir kimlik verdiği kadar, şehir de insana bir kimlik bağışlar. İnsanın kalbi şehrin kalbiyle, şehrin kalbi insanın kalbiyle birlikte atar. Ve kentimizi nasıl gördüğümüz, kendimizi nasıl gördüğümüzün bir nevi aynasıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanması ile şehirlerin sadece inşa değil, daha önemlisi ihya etmek için canla başla çalışıldığında kısa bir zamanda nasıl tekrar yaşanılabilir hale dönebildiğini gördük.
4,5 yıl gibi kısa sürede musluklarından su bile akmayan bir şehrin musluklarından temiz su akmaya başladı.
Kokudan yanına yaklaşılmayan İstanbul Boğazı’nın incisi Haliç temizlendi.
Çöp dağları kaldırıldı.
İstanbul yeniden rahat bir nefes aldı.
İşte insanı merkeze alan hizmet ve eser odaklı yerel yönetim vizyonuyla İstanbul’da yakılan bu meşale, AK Parti belediyecilik anlayışı ile tüm Türkiye’ye taşındı.Bugün şehirlerimizin çoğunda, yıllarca ihmal edilmiş altyapı yatırımlarının tamamlanması ile şehirlerimizi geleceğe taşıyacak yeni nesil şehircilik anlayışı için çalışmalar gerçekleştirilebilmektedir.
Bugün bu programda da birçok örneğine şahit olacağımız bu çalışmalar, kaynakların verimli kullanıldığında ve özverili olarak millet için çalışıldığında neler başarılabileceğinin en güzel örnekleridir. Yerel yönetim hizmetleri, halkın hayatına dokunan, şahsen şahit olabildiği ve faydasının hızla yayılabildiği hizmetler olması sebebiyle, samimiyet ve gayretle yapılmazsa olumsuz etkisi yerelden genele de yayılabilmektedir. Bugün insanların hayatlarını kolaylaştırmak, şehirleri ihya etmek vazifesi ile yola çıktığı düşünülenlerin çok farklı hayallerle ülkemizin kıymetli şehirlerini ihmal ve güzel hizmetleri imha ettiklerine üzülerek şahit oluyoruz.
Nimet olarak gördükleri şehirlerin nimetlerinden sonuna kadar nasıl faydalandıklarını iddianamelerde okuduğumuz, şehir emanet edilen yöneticilerin kendilerine güvenen şehir halklarına karşı olan sorumluluklarını hatırlamasını umuyoruz.
30 sene önce tarihe gömülen sabıkalı belediyecilik anlayışının üzerlerine karabasan gibi çöktüğü şehirlerimizin fetret devrinden kurtulması için yerel seçimlere, tüm Türkiye’de olduğu gibi Trabzon’da da güçlü teşkilatlarımız, belediye başkanlarımız ve halkımızla birlikte hazırlanıyoruz.
Sözlerimi, ülkemizin geleceği için çok önemli olan bir hatırlatma ile tamamlamak istiyorum.
Şehirlerin sınırlarını büyütmek ve parselleri çoğaltmak çok kolaydır. Ama bu hormonlu büyümeler sağlıklı olmaz ve yıkıcı sonuçları olur. Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında gerçekleştirdiği gibi; sağlıklı şehirleşme vizyon ister, emek ister, güçlü bir irade ister. İçinde yaşayanlara huzur getirecek şehirler, ancak geleceği bugünden öngörerek; yolları, parkları, meydanları, kent ormanları ve sosyal donatılarıyla nefes alabilecek şekilde planlanarak oluşturulabilir. Sayın Cumhurbaşkanımızın belediyecilikte çığır açan vizyonunun özünde yer alan insan odaklı, yaşanılabilir şehirlerin imar edilmesi, başta sizler olmak üzere hepimizin en önemli vazifesidir.

Bu ağır sorumluluk bilinci ve özveri ile çalışan siz kıymetli belediye başkanlarımızı şehrimizde ağırlamaktan dolayı mutluluk duyuyor; programı düzenleyen Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkanımız Mustafa Demir ve ekibine çok teşekkür ediyorum.
Düzenlenen programda ortaya konacak fikirlerin ve çalışmaların şehirlerimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, tüm misafirlerimizden şehirlerine Trabzon halkının selamlarını ve muhabbetlerini iletmesini rica ediyorum.” İfadelerine yer verdi.
Genel Başkan Yardımcısı Yerel Yönetimler Başkanı Mustafa Demir, “Trabzon’dayız. Trabzon tıpkı İstanbul gibi Fatih’in emaneti bize. Trabzon gibi çok kıymetli bir şehirde yerel yönetimlerin geleceğini ve beklentilerini konuşmak için buradayız. Bizim bu toplantılarda vermek istediğimiz bütün mesajı teşkilat mensubu kardeşlerimizin bizzat kendileri tarafından fark edilmiş ve bunu dile getirmiş bahtiyarlığı içerisindeyiz.
2014 seçimlerinde milletin teveccühüne mahzar olmuş siz değerli arkadaşlarımız ki 2014 seçimleri bizim için kolay değildi o sıkıntılara rağmen seçilmiş siz değerli belediye başkanlarım siz bizim vazgeçilmezimizsiniz.
Bu toplantılar bizim için son derece önemli. Şehir ziyaretlerimiz var gittiğimi tüm şehirlerde birebir arkadaşlarımız ile görüşüyoruz. Bu ortam uygun bir ortam. Sizleri yakından tanıyor olmanın varsa konuşacaklarımızı o sıcak ortamda paylaşmanın bir bereket olduğunu görüyorum.
Bundan sonra inşallah bakan yardımcılarımız ile sorunlarımızı çözüp beklentilerimizi istişare edeceğimiz toplantılarımızı bugün yarın sürdüreceğiz. Siyasetten sosyal medyaya halkla ilişkilerden daha birçok alanda konuşmacılarımızdan görüşlerini alacağız ve bunlardan istifade edeceğiz.
AK Partili olarak çözüm odaklı hareket eden bir kadroyuz. Burada 14 ilimizin belediye başkanlarının katılımı ile istişare toplantısı başlatıyoruz. 2014 seçimlerinin ardından sadece teknik sorunları değil ortak sorunları bilip yeniden inşa etme bilincindeyiz. Biz yerel yönetimlerde bir hikaye oluşturduk onu başardık ve insanları ona inandırdık onlar ile iktidara geldik. Aslında bu partiyi millet kurdu. Sizler bu davanın kahramanları ve bayraktarlarısınız.”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu burada yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanımız bir vizyon çizdi, bizler de bu vizyonun hedeflerini gerçekleştirmeye çalıştık. 2.251 km yüksek hızlı demir yolu ağıyla tanıştık. Önümüzdeki aylarda 225 km hızla giden yerli ve milli tren setini raylarda deneyeceğiz. İnşallah 2028 yılında 14 bin km olan ağımızı 17 bin 500 km’ye çıkartacağız. 2053 yılında ise 48 saatte hızlı trenlerle tüm Türkiye’yi dolaşmak mümkün olacak.
Havacılık noktasında, Sabiha Gökçen Havalimanı’nı ‘Niye yapıyorsunuz?’ diyen bir muhalefet vardı. Geçen yıl 40 milyon yolcu uçtu. Eskiden 60 ülkeye uçabiliyorduk, bugün 130 ülkeye uçabilen, bu alanda lider ülkelerden biriyiz. Bu da bizi mutlu ediyor.
Denizcilikte 17. sıradan 10. sıraya yükseldik. Ekonomide ilk 10’a girme hedefindeyken, denizcilikte bunu yakaladık. Haberleşmede AK Parti hükümeti döneminde ayağa kalktık. Telekom’un imtiyaz hakkını yürüttük. 5G ihalesini yaptık. ‘Mobilde sıkıntı var’ eleştirilerini artık duymayacağız. Yerli ve milli olan 6A uydumuzla 300 milyon dolarlık bir işi biz yaptık. ‘Biz yaptık’ diyebiliyoruz. Türkiye bu anlamda küresel ölçekte iyi bir seviyede.
Bir ülke şunu söyledi: “Bize insan olarak değer veren ülkelerle iş birliği yapmak istiyoruz. Bunun başında Türkiye var.” Bunun başında da Recep Tayyip Erdoğan var.
'Tünel yapıyorsunuz ama bizim köyde telefon çekmiyor, çeşmede su sıkıntısı var' deniyor. Asıl mesele gönle dokunmaktır. Daha dar kesimlere hitap etme beklentisidir. “Allah razı olsun” diyen çok ama esas işimiz yerel yönetimlere dönüyor. Yerel yönetimlerdeki ufak tefek dokunuşlar çok önemlidir. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bir liderin kılcal damarlarıyla kalbe ulaşarak geldik. Bu şekilde iktidar olduk. Bu ülkeye hizmet edeceğine, İstanbul’daki icraatlarından inanıldı. Cumhurbaşkanımız o zaman gönle girdi. O artık dünya lideri; biz bunu görüyoruz.

Dolayısıyla, becerdiğimiz işi yapacağız. Hepimizin işi belli. En iyi kadroları da seçiyoruz. Bir belediye başkanımız, bir ilçe başkanımız herkese ulaşamayabilir ama ekip olarak herkese ulaşabiliriz. İlçe teşkilatlarımız bunun için var; kadın kolları ve gençlik kolları bunun için var. Bizim beklentilerimiz çok yüksek, gidecek çok yolumuz var.
2009 mahalli seçimleri olsa gerek; Samsun’un küçük bir ilçesinde belediye başkanımızı ziyaret ettim. “Benim meclis üyelerimden biri aday çıktı karşıma” dedi. “Seçimi alacağım. Herkesin cenazesine, düğününe, sünnetine gittim; herkesin elini öptüm” dedi ve seçimi aldı. Biz bu gönle girebilme işini başardık.
Ben 81 ilimizi defalarca gezdim. Bakan olarak 77 ilimizi gezdim, gerisini de tamamlayacağım. Hizmete dayalı siyasetin hâlâ bir karşılığı var. Onun için gönle dokunma noktası çok önemli. Biz gönle dokunup aynı zamanda hizmet yapıyoruz. Hepimiz ulaşılabilir olacağız. Vatandaşımıza her kanaldan ulaşmalıyız; vatandaşın ayağına giderek de, sosyal medya üzerinden de… 2015 yılına kadar sosyal medya hesabım yoktu. 2015’te Trabzon’da milletvekili aday adayı olduğumda açtım. Köyde bile herkesin vardı. Orada çok güçlü olmamız gerektiğini anladım. 2015’te aday adayı oldum, 49 aday adayından biriydim. Liste açıklandı, ben yoktum. Ama 4 ay boyunca sahada adaymış gibi çalıştım. Allah gayretimizi karşılıksız bırakmadı, bakan olduk.
Biz gerçekten ideoloji değil, insanı merkeze koyduk; kavga değil hizmet odaklı olduk; laf değil icraat odaklı olduk. Ülkede muhalefet yapma odaklı olanlar ise bunun tam tersini yaptı. Şikayet eden kendileri, kavga eden kendileri… Bakanlığımla ilgili bir konuyu da sizinle paylaşayım: İstanbul’da 4.7 milyon insanın kişisel verileri, iletişim bilgileri, konum bilgileri dâhil tüm verileri vardı. Bu bilgiler yurt dışına çıkarılmıştı. Bunun en masum mazereti ‘seçimlere yönelik insanlara ulaşma’ mazeretiydi. ‘Biz kullanıcının önüne istediğimiz reklamları çıkartalım’ dediler. İlk göreve gelir gelmez bunu yaptılar. Biz böyle bir iradeye ülkeyi teslim etmeyeceğiz. İnancımız ve gayretimizle yolumuza devam edeceğiz.”












