Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü Radyo/TV Birimi tarafından planlanan ve yürütülen, sunuculuğunu Vaiz Mustafa Er’in üstlendiği “Ramazan ve Gençlik Sohbetleri” programının konuğu, Vaiz M. Musa Öztürk oldu. Programda “özgürlük” kavramının tanımı hakkında konuşan Vaiz M. Musa Öztürk, “Bize sormadan ve sorma gereği duymadan bizim üzerimizde mükemmel bir güç ve kuvvet kendisini gösteriyor ve tecelli ediyor. Burada özgürlüğün bir tarifi yani bir özgürlük söz konusu değil. Bu hem dini hem akli hem de bilimsel bir tespittir. Bir de bunun dışında insanın inancını, bilincini sonuna kadar devreye sokabileceği bir özgürlük alanı var.” dedi.
TERCİH, İNSANIN KENDİSİNE AİTTİR
Programda, "hürriyet" kavramına dikkat çeken Vaiz M. Musa Öztürk, “Özgürlükler; fikri hürriyet, şahsi hürriyet ve iktisadi hürriyet diye üç temel başlık altında toplanır. Fikri hürriyeti ile ilgili dört başlık geçer kitaplarda; birincisi ibadet hürriyetidir. Bir diğeri, düşünce hürriyetidir. Bir başkası, fikrini açıklama hürriyetidir ve bir başkası da basın-yayın hürriyetidir. Şahsi hürriyetler vardır bir de mesela; mesken hürriyeti, seyahat hürriyetidir. Sonra öğrenme hürriyeti ve haberleşme hürriyetidir. Bir de iktisadi hürriyetler vardır. Çalışıp kazanma hürriyeti ve mülk edinme hürriyetidir. Yani insanın dünyada istediği bütün özgürlüklerin önü sonuna kadar açılmıştır. Tercih kendisinindir.” ifadelerini kullandı.
DİNİ OLARAK KIRMIZI ÇİZGİLER VE ÖZGÜRLÜK
Vaiz M. Musa Öztürk, dinin kırmızı çizgi olarak ifade ettiği “haram” ve “günahlar"ın insanların özgürlüğünü kısıtladığına dair söylemler hakkında “Mesela; İslamiyet, içki içmek haramdır diyor. Beraber düşünelim. İçki, aklı öldürür. Fıtratı ortadan kaldırır. Zararı olan bir maddeyi, Allah’ın haram kılmasının hem insan aklına hem insanın iç dünyasına hem de bütün bir insanlık âlemine faidesi yok mu? Özgürlük hangisi? Yakıp yıkmak kendine zarar vermek mi? Yoksa bu kırmızı çizgilere dikkat etmek suretiyle hem kendi hayatını sağlıklı bir şekilde sürdürmek hem de diğer insanların hayatlarını sağlıklı bir şekilde idame ettirebilmesi ile alakalı bir şey mi?” dedi.
