Konuyla ilgili açıklama yapan Çakıroğlu, özellikle geçmiş yıllarda yapılan hataların tekrar ettiğini kaydederek, "Biz misafir perver bir ülkenin vatandaşları olarak milyonlarca dolar harcayıp mağdur insanları koruma altına alırken, diğer taraftan bize katkı sağlayan insanları soyan kazıklayan insanlar olarak hafızalarda yer almamalıyız" dedi.
ÇAKIROĞLU TURİZM SÜREKLİ OLUNCA ANLAMI OLUYOR
Çakıroğlu, özellikle son yıllarda Arap turistlerin şehre akın akın geldiğine dikkat çekerek Trabzon'un bir turizm şehri olmaya başladığını ifade etti. Gelişmiş ülkelerde turizmin ülke ekonomisine büyük katkı sağladığına dikkat çeken Çakıroğlu, " Arap turistlerinin şehre akın akın gelmelerinin ardından bazılarımız açısından şehrin geleceği değil de kişisel geleceğimizi kurtarma algısı ile bir takım davranış bozukluklarını ortaya koyuyor. Bu konuya bir kaç boyutta bakılması gerek. Bu boyutlardan biri; "Bacasız fabrika, istihdam.. " Ancak turizm sürekli olunca anlamlı oluyor. Günü kurtarma adına olduğunda anlamı yok. Fakat şehrimizde yaşanan bu olumsuzluklar; Şehrin marka değerine ve imajına zarar vermekle kalmayıp ülke adına ve millet adına bir çok olumsuz noktayı belleklere işliyor. Bunların ortadan kaldırılması gerekiyor. İlgili kurumların üzerine düşmesini yapması gerek" dedi.
DAVUT ÇAKIROĞLU; TRABZON'UN ÖNÜNDE BURSA ÖRNEĞİ VAR
Trabzon'da turizm adına yaşanan olumsuzlukları Bursa örneğinden veren Çakıroğlu, "1980'li yıllarda Arap Turizminin en yoğun yaşandığı il Bursa ilidir. İstatistik verilere bakıldığında, Bursa'da Arap Turistlerin ilk gelişinden geçen 9 yıllık sürede bugün Trabzon'a yapılanların aynısı yapıldı. 9 yılın sonunda Bursa, sıfırı gördü. Ancak 1989'den sonra bunun ne büyük yanlış olduğun gördüler, 10 yıl boyunca çalışma yaparak en fazla turizm çeken il haline geldi. Bu da Bursa'nın gelişimine büyük katkı verdi. Trabzon'un burada yaşanmış tecrübe ile birlikte çok daha hızlı adımlarla gidebilme imkanı var.
BÖLGEDE FAHİŞ FİYATLAR UYGULANIYOR
Uzungöl, Sümela'da Arap turistlerin sıkça ziyaret ettiği yerler.. Ancak sadece burada değil şehrin genelinde çok ciddi fahiş fiyat uygulamaları var. 4077 Tüketiciyi Koruma Yasası, 5393 sayılı belediye kanununda ve 1608 Belediye Encümen Kanununda yapılan değişikliklerle birlikte Zabıtanın bir çok görevi farklı kurumlara devredildi.
YETKİLER ALINDI, DENETLEYEN YOK
Denetim ve cezai müeddiye uygulayan yetkileri Tarım Bakanlığına devredildi. Trabzon'da Tarım Bakanlığının bu olumsuzluklarla ilgili bir çalışması yok. Dolayısı ile bu olumsuzlukların ortadan kaldırılabilmesi için ilgili kurumlar; Emniyet, Büyükşehir Belediyesi, ilgili ilçe belediyeleri, Tarım Müdürlükleri ve Tüketiciyi Koruma Heyetleri kendilerine şikayetlerin olumsuzlukların ulaşabilmesi için profesyonel ekiplerle denetimlerini sıklaştırması gerek. Kendilerine bu olumsuzlukların aktarılması için ofisler irtibat noktaları kurması gerekiyor" dedi
GEÇ KALIYORUZ Çakıroğlu, sözlerinin devamında durumu özetleyerek şu tespitleri yaptı: " Uçaktan inen bir turist fahiş fiyatla havaalanında karşılaşmaya başlıyor. Araba kiralamadan tut, oda kiralamaya kadar olan süreçte, her türlü fahiş fiyatla karşılaşıyor. Bir nevi soyuluyor amiyane tabirle. Bu ilgili odalar, turizm odaları, seyahat acenteleri, bu süreci fırsat bilip dokunduğu turisti kendi pazarlayabileceği ürün gibi görme huyundan vazgeçmesi gerekiyor. Bunun için de ciddi bir denetim mekanizması işletilmesi gerekiyor. Bunun için de yavaş yavaş geç kalıyoruz"
GÜNÜ BİRLİK KİRALANAN EVLER BÜYÜK TEHLİKE
Şehirde günü birlik kiralanan dairelere de değinen Çakıroğlu, son yıllarda yaşanan terör olayları nedeniyle bu durumun Trabzon'da büyük tehlike oluşturduğunu ifade etti. Özellikle günü birlik kiralanan evlerde bir denetim mekanizmasının bulunmadığına dikkat çeken Çakıroğlu, " Önüne gelen evini kiraya veriyor. Bu evlerde konaklayan insanların verileri ilgili emniyet birimlerine, jandarmaya aktarılmıyor. Burada denetimsizlik var. Başıboşluk var. Herkes havaalanından şehre giriş yapmıyor ki. Bugün konuşulan terör eylemleri arasında, Trabzon tehlikeli iller arasında gösteriliyor. Trabzon şehrinin, bu tip davranışlardan uzak durması gerekiyor. Burada da denetimler sıklaştırılması ve bunu yapacak olan birimlerde üzerine düşeni yapmak zorundalar. Bu denetimi yapmak zorunda. Ancak ne yazık ki bundan uzağız" dedi. VERGİ KAYBINA NEDEN OLUYOR Bu tip günü birlik kiralanan odalarla vergi kaybının da yaşandığına dikkat çeken Çakıroğlu, " Ruhsatsız, ehliyetsiz insanlar bunu bir istihdam sahası gibi görüyorlar. Hiç bir yerde kaydı ruhsatı olmadan, bir takım işleri faaliyet olarak kendilerine görev kabul ediyorlar. Buradan da hızlı bir şekilde para kazanmaya çalışıyorlar. Bu şehrin geleceği açısından olumsuzdur. Yani altın yumurtlayan tavuğu kesmeye benziyor. Biz misafir perver, ülkenin vatandaşları olarak milyarlarca dolar harcayıp mağdur insanları koruma altına alırken diğer taraftan geleceğimizle ilgili bize katkı sağlayan insanları soyan kazıklayan insanlar olarak hafızalarda yer almamamız gerekiyor. Bunun için herkes üzerine düşeni yapması gerek" dedi.
TEDBİLİ KIYAFET DENETİM YAPILSIN
Çakıroğlu, son olarak tebdili kıyafetlerle denetim yapılması gerektiği önerisini getirerek, "İlgili kurumların bu görevi üstlenmiş kişiler tebdili kıyafet yapıp Uzungöl'e çıksınlar. Arap gibi alışveriş yapsınlar. Baksınlar orada neler oluyor" dedi.
Muhabir: Yazar Silinmiş





