Sırada Trabzon’un ve tüm Türkiye’nin vereceği net bir cevabı var.

Amerika’da bir makaleye karşılık verecekken ilginç bir şekilde sözü son dönemin özlenen siyaset ve birliktelik örneği Altılı Masa’ya bağlayarak “yaklaşan seçim değil savaş” denmesi asıl dertlerini ortaya çıkarmıştır. Her seferinde ağzından savaş, terörizm, şiddet kelimelerinin eksik olmaması nifakçı Selahaddin Çebi’nin ruh sağlık durumunun göstergesidir.

‘Keşke yunan galip gelseydi’ diyeni andıktan sonra şanlı Kurtuluş savaşını kirli kalemlerine alamazlar; yok öyle! Milletimizin üzerinde yarattıkları korku ve psikolojik baskının sona ermesi, seçimin bir ‘kurtuluş’ olduğunu ispat edecektir.

Değerli Hemşehrilerime seslenmek isterim, kirli düşünceli ve pis ağızlı siyasetten bıktığınızı çok iyi biliyorum. Cumhuriyetimizin 100. yılında bu siyaset tarzından uzaklaşmak, gerginliğe son vermek, bizleri birbirimize düşürme derdinde olanlara fırsat vermemek hepimizin elinde.

Siz hiç AKP Ortahisar temsilcisinin Trabzon’daki sorunlar ile ilgili açıklamasını dinlediniz mi? Market fiyatlarını konuştuğunu duydunuz mu? Her ay otomatiğe bağlanan su zamlarına karşı çıktığını gördünüz mü? Milletimizin derdi belli; onun ise keyfi yerinde, işleri tıkırında ezber cümleler dışında cümle kuramayacak halde...

Ayrışmayacağız, Milletimiz birlik oldukça hiçbir güç bizi tehdit edemez; şanlı tarihimizi bütün dünya bilir. Bizler buradayız. Göreve nasıl başladıysak memleketimizin sorunlarının en güçlü sesi, çözümleri için umudun adresi olmaya devam edeceğiz.