MHP 25. DÖNEM MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI İBRAHİM ÇAKIR’IN BASIN AÇIKLAMASI GÖVDE GÖSTERİSİNE DÖNDÜ
Haber : Ömer Altıntaş www.trabzonhaer24.com
MHP Trabzon Millet Vekili Aday Adayı İbrahim Çakıroğlu bu gün PARK Restorant'ta basına tanıtım günü düzenleyerek kendisini ve fikirlerini basına açtı.Park Restoranttaki tanıtım Toplantısına çok büyük katılımın olması MHP Camiasında MHP Trabzon Millet Vekili Aday sıralamasının şimdiden belli olduğunu belli eder gibi oldu.

MHP Trabzon Millet Vekili Aday Adayı İbrahim Çakıroğlu Konuşmasına ; Sayın Başkan, Basınımızın değerli temsilcileri, aziz dava arkadaşlarım , çok kıymetli hanımefendiler beyefendiler. Sözlerime başlamadan önce hepinizi en yürekten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Ülkemiz, milletimiz ve mensubu bulunduğumuz siyasi hareketimiz bakımından son derece önemli olan ve 7 haziran 2015 tarihinde gerçekleştirilecek olan 25 Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin ülkemize, milletimize ve mensubu bulunduğumuz siyasi hareketimize hayırlara vesile olmasını yüce Allahtan niyaz ediyorum. Değerli dava arkadaşlarım 1999 yılında gerçekleştirilen 21.dönem milletvekili genel seçimlerine MHP’nin 5. Sıra millet vekili adayı olarak ,2002 yılında gerçekleştirilen 22.dönem Milletvekilliği genel seçimlerinde ise MHP’nin Trabzon 3. Sıra Milletvekili adayı olarak katılma şerefini yaşamıştım. 7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştirilecek olan ve de Türk milleti bakımından hayati öneme haiz olan 25. Dönem milletvekili genel semleri için Trabzon milletvekili aday adayı olarak huzurlarınızda bulunuyorum. Değeli ülküdaşlarım ;hepinizin bildiği gibi ülkemiz 12 yıldır Adalet ve Kalkınma partisi tarafından yönetilmekte ,ancak eğitimden milli güvenliğe ekonomiden sağlığa kadar her alanda iflasın eşiğine getirilmiştir. Türkiye sürekli geriye giden,sürekli mirastan ve dünün birikimlerinden yiyen bir iktidarla karşı karşıyadır.Bu anlayışın 12 yıldır uyguladığı yanlış politikalar milletimizi adeta canından bezdirmiştir. Yolsuzluğu ,yoksulluğu ve yasakları ortadan kaldırma vaadi ile iktidara gelen AKP, ülkemizi yoksulluğun , yolsuzluğun ve adaletsizliğin cirit attığı ,hırsızların polisleri kovaladığı bir üçüncü dünya ülkesine dönüştürmüştür. Demokrasinin olmazsa olmazı durumundaki kuvvetler ayrılığı prensibi rafa kaldırılmış,yürütme, yasama ve yargı tek elde toplanmıştır,demokrasilerde dördüncü kuvvet olarak bilinen’’ medya’’ adeta denetim altına alınmıştır. Özel görevli mahkemeler yoluyla hükümete muhalif olduğu düşünülen gazeteciler,sendikacılar,siyasetçiler ve hatta ömrü terörle mücadele ile geçen birçok vatansever komutan çeşitli desiselerle yıllarca cezaevlerinde tutulmuştur.Bu değerli komutanların içerisinde partimizin İstanbul milletvekili sayın Engin Alan da bulunmaktadır.Bu uygulamalar Stalin Rusyasını,Hitler Almanya’sını, ve Musolini İtalya’sını hatırlatan uygulamalardır.İleri demokrasi diye dillendirdikleri düpedüz diktatörlüktür. Ergenekon ,Balyoz gibi davalar için ben bu davanın savcısıyım dediğini bildiğimiz Erdoğan’ın yardımcısı, yüzlerce insan dört yıla yakın cezaevlerinde süründükten sonra Türk ordusuna kumpas kuruldu diyerek,utanmadan adeta insanların aklıyla alay etmiştir. Bölgemizin iç savaşlarla işgallerle sarsıldığı, içeride terör ve bölücülüğün hüküm sürdüğü bir dönemde özellikle Türk ordusuna yapılan bu müdahaleler çok manidardır. Bir taraftan Türk ordusunun eli kolu bağlanırken diğer taraftan Oslo’da ABD ve İngiltere’nin nezaretinde PKK ile görüşmeler başlatılmıştır.Bu görüşmelerle ilgili duyumlar üzerine MHP genel merkezince yapılan açıklamalar üzerine sn Erdoğan deşifre olunca patimize yönelik ağır ifadeler kullanmıştı:’’Bizim masaya oturduğumuzu söylüyorsanız bu iddianızı ispatla siz mükellefsiniz.Bunlarla bir araya oturduğumuzu söyleme ş……………. yapanlar,bu alçakça iftirada bulunanlar bunun hesabını er ya da geç verecektir’’. PKK denen bu cani terör örgütü ile hükümet arasında yapılan görüşmeler artık gün yüzüne çıkmış, Abdullah Öcalan’ın görevlendirdiği HDP’li Milletvekilleriyle imzalar atılmış ve konuyla ilgili resimler gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanmıştır.Arık hükümetle PKK arasındaki görüşmeler subut bulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en yüce makamını işgal eden sn Erdoğan’ın düşmüş olduğu durum devlete saygısı olan herkesi olduğu gibi bizi de ziyadesiyle üzmektedir.Bu durumu Yüce milletimizin taktirlerine sunuyorum. Sn Erdoğan’ın tenakuza düştüğü konular bunla da sınırlı değildir.2010 Aralık ayında ‘’Benim milletimin dili tektir,Türkçedir.bunu öğrenemediyseniz bundan sonra da öğrenemezsiniz’’dedi…aradan beş ay geçti 26 Mayıs 2011 de Aksaray’da seçim mitinginde,BDP den konuyla ilgili gelen eleştirilere cevap vererek,’’Ben hiçbir yerde tek dil demedim.Tek bayrak,tek millet tek devlet dedim’’dedi. İzmirin Urla ilçesindeki villaları hakkında ‘’o villalar 35 senedir orada’’dedi Fakat GoogleMap’de arazi boş olarak görünüyordu. 2011Haziranında M Ali Brand’ın 32. Gün programında’’ gönlümde başkanlık sistemi var’’dedi…Yalnızca bir dakika sonra Brand bu sözünü hatırlatınca,’’Ben öyle bir şey söylemedim’’ dedi…Reji reddettiği o sözleri ekrana getirdi ve dediğini kendisi de gördü.Bu örnekler çoğaltılabilir. Sn Erdoğan ve temsil ettiği siyasal anlayış ne yazık ki adeta bir yalan düzeni kurmuşlardır.Bu davranış kodu mensubu bulunduğumuz Türk-islam medeniyet telakkisine de taban tabana zıttır. Hazreti peygambere sahabeleri bazı günahlarla ilgili sorarlar,’’Müslüman falan günahı işler mi ‘’diye Sessiz kalır Hz. Peygamber.Bir sahabi,’’Müslüman yalan söyler mi ya Allahın Resulü’’der.Önceki sorulara sessiz kalan Hz. Peygamber bu kez cevap verir:’’Asla’’ der, ‘’Müslüman asla yalan söylemez…’’ Evet değerli hemşerilerim; bu yalan düzenini ortadan kaldırmak mukaddes dinimizin de bir gereğidir.7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan Milletvekillği genel seçimleri Türk milletinin önüne altın değerinde bir fırsat sunmaktadır.Bu fırsatı Allahın inayetiyle en iyi şekilde değerlendireceğiz,ülkemizi bu işbirlikçi kadroların soktuğu yolsuzluk ve riya batağından çıkartacağız. Türkiye’nin olduğu kadar Trabzon’umuzun da sorunlarını ve çözüm yollarını biliyoruz. Tarihin ve Büyük Türk milletinin huzurunda ,milletimizin bütün sorumluluğunu üzerimizde hissederek çalışacağız.MHP sini iktidara taşıyarak,tarımdan sanayiye,eğitimden savunmaya her alanda milli politikalar uygulayacağız.Tüketim ve israf ekonomisi anlayışını terk ederek üreten ekonomi politikasını hayata geçireceğiz.Böylelikle ülkemizin yegane sorunu haline gelen işsizliği kökünden halledeceğiz. Emperyalizmin teşvikleriyle palazlanan bölücü ve yıkıcı faaliyetlere karşı;milli birlik ruhunu yükselterek bin yıllık kardeşliğimizi pekiştireceğiz. Uygulayacağımız eğitim ve kültür politikalarıyla gençlerimizi milli ve manevi değer hükümleriyle donatacağız. Bilimi rehber edinen yüksek ahlaklı bir gençlik yetiştirmek suretiyle Türk milletini yeniden ayağa kaldıracağız. Değerli basın mensupları ,çok kıymetli dava arkadaşlarım,konuşmama son verirken 7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştirilecek olan25.dönem milletvekili genel seçimlerinin ülkemize ,milletimize ve bütün camiamıza hayırlar getirmesini cenabı Allahtan diliyorum.ayrıca,

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLAMAYI İHMAL ETMEDİ

Analarımız, bacılarımız hayatımızın yarısı hatta çok daha fazla değerlerimizi ifade eden kadınlarımızın Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Bu süreçte hepinizin desteklerini ve duaların bekliyorum. Katılımlarınızdan dolayı hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum dedi.