MHP Trabzon Milletvekili Sayın Koray Aydın’ın “TBMM’de oylanan Rüşvet ve Yolsuzlukla ilgili soruşturma dosyalarına dair www.trabzonhaber24.com 'a görüş ve değerlendirme  yaptı.


MHP TRABZON MİLLET VEKİLİ ESKİ BAYINDIRLIK BAKANI KORAY AYDIN : “HARAMA BULAŞANIN KOLUNU KOPARIRIZ” SÖYLEMİ YALAN OLMUŞ , DAVUTOĞLU’NUN LİDERLİĞİ BAŞLAMADAN BİTMİŞTİR

AKP’nin Türk milletine izletmemek için TBMM Genel Kurulu’nda gece yarılarına kadar sürdürdüğü Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması oylamaları, AKP ve Davutoğlu adına çok kötü bir sınav olmuştur.

Parlamentodaki oylama sonuçları göstermiştir ki; “harama bulaşanın kolunu koparırız” söylemi yalan olmuş, Davutoğlu’nun liderliği başlamadan bitmiştir.

Sayın Davutoğlu’nun liderliği bitmiştir çünkü; bırakınız kol kesmeyi, vicdanının sesini dinleyip Yüce Divan yönünde oy kullanan AKP Milletvekillerine “hain”, “onursuz” ve daha çirkin yakıştırmalar yapan partililerinin sözünü bile kesemez hale gelmiştir.

Sayın Davutoğlu’nun liderliği bitmiştir çünkü; “Ülkemizde Peygamber Efendimize hakarete izin vermeyiz” diyen Davutoğlu, kendi kabinesi ve partisinden kimselerin Allah’ın Kelamıyla alay etmelerine, Peygamberimize ve İslam’a hakaretlerine gıkı bile çıkmamıştır.

Sayın Davutoğlu’nun liderliği bitmiştir çünkü; Türkiye’de sözde çözüm adı altında teröristlerle müzakere yürüten hükümetin başı olan Sayın Davutoğlu, Peygamberimize hakaret ve provokasyonun yaşandığı Paris’te terörle mücadele yürüyüşüne katılmıştır.

Sayın Davutoğlu’nun liderliği başlamadan bitmiştir çünkü; hafta başında toplanan Bakanlar Kurulu’nun başkanı olamamış, oturma düzeninden görüldüğü üzere diğer Bakanlardan bir farkı kalmamıştır.

Oysa Anayasamızın 112. Maddesine göre Bakanlar Kurulu’nun başkanı Başbakan’dır. Cumhurbaşkanının Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmesi, olağanüstü durumlarda ve temsili anlamda düzenlenmiş istisnai bir durumdur. Evet, sadece temsilidir çünkü Bakanlar Kurulu’na başkanlık eden Cumhurbaşkanının oy hakkı ve hiçbir siyasi sorumluluğu yoktur.

Anayasamıza göre; görev, yetki ve sorumluluklarının virgülünde dahi bir değişiklik olmadığı halde, sırf seçilme şekline dayanarak Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmeyi rutin hale getirecek bir Cumhurbaşkanı karşısında, Sayın Davutoğlu’nun Bakanları ve partisine liderlik etmesi artık mümkün olamayacaktır.

Kurallar ve kurumlar manzumesi olan Türkiye Cumhuriyeti devleti, bu hukuksuzluğu, bu karışıklığı, bu yetki çatışmasını ve bu sorumsuzluğu kaldıracak bir ülke değildir.


GÜVENOYUNUN ALTINDA KALAN HÜKÜMET SARSILMIŞ, AKP BÜYÜK YARA ALMIŞTIR


AKP Grubundaki kafa karışıklığı oylamalara da yansımış, Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturmalarını itibarsızlaştırmak için geliştirdikleri saçma bir “darbe” teorisinin çökmemesi için, “tarihi aklanma fırsatı” kaçırılmıştır.

Oylama sonuçları, 4 Eski Bakanı şimdilik Yüce Divan’da yargılanmaktan kurtarmış, ancak AKP grubunda derin bir travma yaratmıştır.

4 Bakan için yapılan oylamaların 3’ünde güvenoyu rakamı olan 276’nın çok altında kalan hükümet sarsılmış, AKP hem sayısal, hem de siyasal açıdan büyük yara almıştır.

Vicdanlarının sesini dinleyerek Yüce Divan yönünde oy kullandıkları için “hain”, “onursuz” ve daha bir dizi çirkin sıfatla yaftalanan AKP Milletvekillerinin sayısı, MHP’nin toplam Milletvekili sayısını aşmıştır. 

Yani AKP içinde MHP Grubuna yakın sayıda Milletvekili, rüşvetin, yolsuzluğun ve hırsızlığın aklanma yerinin yargı olduğunu, “darbe” gibi söylemlerin ise yalan olduğunu ortaya koymuştur.


AKP “ÖRTBASI” KURUMSALLAŞTIRMIŞ, 

RÜŞVETİ VE YOLSUZLUĞU DOKUNULMAZLIK KAPSAMINA ALMIŞTIR


Milli iradenin tecelligahı olan parlamentoda gerçekleşen bu sınav, bütün milletimizle birlikte esas itibariyle AKP’ye samimi olarak oy veren vatandaşlarımızı da son derece rahatsız etmiştir.

Çünkü AKP tabanı, bir parti sözcüsünün de dediği gibi “asgari ücretin daha bin lira bile olmadığı ülkemizde 700 bin liralık saatten” rahatsızdır.

Çünkü AKP tabanı, açlık sınırının altında yaşayan milyonların çocuklarının Pazar kasalarından çürük meyve sebze topladığı bir ülkede, Bakan çocuklarının evlerinden çıkan sıra sıra para kasalarından rahatsızdır.

Çünkü AKP tabanı, hiçbir karşılık beklemeden sırf İslam’a hizmet edecek diye oy verdikleri, destek verdikleri, Milletvekili ve Bakan yaptıkları kimselerin; İslam’a, Kur’an’a, Peygamberimize ve kutsallarımıza pervasızca hakaret etmelerinden aşırı derecede rahatızdır.

Görünen odur ki; AKP örtbası kurumsallaştırmış, rüşveti ve yolsuzluğu dokunulmazlık kapsamına almıştır ve bu tablodan AKP tabanı ve bütün milletimiz fena halde rahatsızdır.

Görünen tablo odur ki; milletimiz, rüşvetin, yolsuzluğun, hırsızlığın ve arsızlığın hem diğer şüpheliler ve hem de Bakanlar yönünden örtbas edilmesine seyirci kalmayacak, bu günaha ortak olmayacaktır.

Milletimiz, parlamentodaki son tutumuyla AKP’nin örtbası kurumsallaştırdığının, rüşveti ve yolsuzluğu dokunulmazlık kapsamına aldığının farkındadır ve bu hatayı affetmeyecektir.

Çünkü; 4 Eski Bakan bir daha Milletvekili olmasalar, yani dokunulmazlıkları sona erse bile, işledikleri iddia edilen suçlar Bakanlıkları dönemine rastladığından normal mahkemelerde asla yargılanamayacaklardır. 

Yani “nasıl olsa Milletvekillikleri sona erince yargılanıp hesap verirler, Yüce Divan’a giderlerse partimiz yara alır” şeklinde milletimize ve AKP tabanına dönük el altından yapılan propagandanın aslı astarı yoktur, külliyen yalandır. 

Bakanların ancak yeni dönemde TBMM’de yeni bir soruşturma komisyonu kurulup, Genel Kurul’da Yüce Divan’a sevk edilirlerse yargılanmaları mümkün olacaktır.

Milletimiz, “çalıyor ama çalışıyor”, “yiyor ama yapıyor” “günah işleme özgürlüğümüze darbe yapılıyor” söylemlerinin en büyük zararı İslam’a verdiğinin farkındadır ve bu söylemleri kurumsallaştırandan sandıkta hesap soracaktır.


MHP, TÜRK MİLLETİYLE EL ELE VERECEK VE MUTLAKA HESAP SORACAKTIR


2015 seçimleri bir milat olacak, AKP iktidarı; delilli, tescilli ve belgeli yolsuzlukları milli irade diyerek sandık üzerinden aklayamayacak, günahlarına milletimizi ortak edemeyecektir.

Temiz, dürüst ve ilkeli siyasetin temsilcisi MHP, Türk milletinin hakkını ve hukukunu korumaya azimlidir ve kararlıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletiyle el ele verecek; 

Yetim hakkı yiyenlerden, 

Ülkenin kaynaklarını sülük gibi emenlerden, 

Rüşveti ve yolsuzluğu görmezden gelenlerden, 

Kendilerinin ve yandaşlarının her türlü pisliğini örtbas edenlerden,

Milyonlar sefalet içindeyken; saraylarda sefa sürüp, lale devri yaşayanlardan,

Milyonlar KPSS kuyruğunda beklerken; bürokraside sınavsız sülale devri yaşayanlardan,

İslam’a ve Türklüğe arsızca, yüzsüzce ve densizce dil uzatanlardan, Mutlaka hesap soracaktır dedi.