HAYAT ULAŞINCA BAŞLAR
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Karadeniz Bölge Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Özer, Türkiye’deki tek taşımacılığın tren olmadığını ifade ederek, bağlı bulundukları Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın an be an tren paylaşımı yapmasının yanlış olduğunu belirtti. Özer, Türk Nakliye Sektörü olarak eşitsizliklere rağmen mücadeleye devam etmeye çalıştıklarının altını çizerek, “Seslerimizi duyurmak için elimizden geldiğince mücadele ediyoruz. Eşitsizliğimizi gerek sosyal medyadan gerekse basın yolu ile yetkililere iletiyoruz. Bağlı bulunduğumuz Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’mızın Çin’e giden ve bizimde gurur duyduğumuz ilk ihracat treni için ‘Hayat ulaşınca başlar’ sloganını çok doğru. Hayat gerçekten ulaşınca başlar. Kullandığımız malzemeler fabrikada birer üründür. Alıp kullanmaya başladığımız zaman amaca hizmet etmeye başlar. Bütün ürünlerin üretimden nihai ulaşıcılara gelene kadar bir çok taşıma metoduyla taşınmasına tüm yetkililerimiz destek vermelidir” dedi.
SLOGAN TÜM TAŞIMA İÇİN HAYATA GEÇSİN
Ulaştırma Bakanlığı’nın pozitif ayrımcılık yaptığını kaydeden Özer, “Bakanlığımız pozitif ayrımcılık yaparak demiryoluna verdiği desteği okeylemesek de Çin’e giden tren hepimiz için gurur vericidir. Karayolları genel müdürlüğü var. TCDD var. Ülkemizdeki yolların hizmeti için çalışan genel müdürlüklerdir. Bakanımızdan tek ricamız var. Söylemleri ve eylemleri hayat bulsun. ‘Hayat ulaşınca başlar’ sloganını söylerken, bunu tüm taşıma modelleri için hayata geçirmesini talep ediyoruz. Tüm enerjisini tek bir taşıma metoduna vermemelidir” diye konuştu.
GÜNLÜK 5 BİN ARAÇLIK İHRACAT
Özer, şöyle devam etti: “Ülkemizin ihracatını günlük 5 bin araçla varış ülkelerine taşıyan bir sektörün temsilcileriyiz. Ülkemizin, Kapıkule, Sarp, Habur, Hamzabeyli, Aktaş, Gürbulak, Posof sınır kapılarından günlük 5 bin ihracat yüklü TIR’ımız ile çıkış yapıyoruz. Suriye’ye çıkan araçları saymıyorum bile. Benim konuşmam hiçbir şekilde menfaatime değildir. Doğdum doğalı bu ülkede yaşayan biri olarak, kurulduğu günden itibaren bu siyasi partiye destek veren birisi olarak yaşadığım eşitsizlikleri dile getirmek benim hakkımdır. Yetkililerimizi uyarıp eksikliklerini söylüyoruz. Bakanlığımız ülkemizde zayıf olan bir taşıma modülünü canlandırmaya çalışıyorken, diğer sektörleri de öldürmemelidir. Bunlardan biri de karayolu yük taşımacılığıdır. Bizim sorunlarımıza bakanlığımızın temas etmesi lazım. Bizim sorunlarımızla devlet büyüklerinin hiçbir paylaşımı yoktur. İthalatımız ve ihracatımız farklı yerlerde sorunlar yaşıyor. Çözümü basit sorunlar için milyonlarca dolarlık ihracat bekliyor, şoförler mağdur oluyor. Kardeş ülke Azerbaycan’a giderken, ödeme yapan ender ülkelerden biriyiz. Azerbaycan araçları ülkemize gelirken hiçbir bedel ödemiyorsak biz de kardeşimizin evine giderken yada transit giderken ücret ödemek istemiyoruz. Bu da ülke yetkililerin ayıbıdır. İnşallah bu düzelir. Virüsün dünyada durduramadığı tek sektör taşımacılar. Denizden sonraki en büyük taşımacılık kara nakliyecisidir. Acil gidecek tüm mallar karayolu ile gidiyor. Ülkemizin ithalat ve ihracatını bir taşıma modeli taşımaz. Mevcut taşıma sektörlerinin sorunlarını çözelim, önündeki engelleri kaldıralım. Avrupa’ya yıllardır, gemi, tren ve kara taşıması var. Hiçbir taşıma modeli diğer taşıma modelinin ekmeğini alamaz. Avrupa’da sistem oturmuş gidiyor. Kafkaslar’a çalışanlar ise bir çok eşitsizlikten dolayı taşıma pazarını kaybetti. Devletten hiç hibe alamıyoruz. Yurt dışındaki parayı ülkemize getiriyoruz. Her geçen gün küçülerek aşağı doğru gidiyoruz. Çin’e biz belki bir kez ihracat yaparız. Çin’in ihracatına köprü olmamalıyız. Eğer olursak ülkemizdeki imalatçılar kaybeder. 12 günde Çin’e giden trenimiz var. 6 günde 50 kilometre gidemeyen TIR’larımız var. Yetkililerimizden artık sorun çözmesini bekliyoruz. İnşallah Türk Nakliye sektörü hiç durmadan varış ülkelerine taşır. Kazanan nakliyecimiz, ülkemiz olur. İnşallah şoförümüz yollardaki basit sorunlardan dolayı beklemekten kurtulur. Bizim getirdiğimiz para ülkemize katkıdır. Biz ülkemize dışardan döviz getiren sektörüz.”
Özer”Hayat Ulaşınca Başlar”
Özer, ‘malzemeler fabrikada üründür, nihai tüketiciye ulaşınca amaca hizmet eder’ dedi ve ekledi
Yorumlar