Değerli Kamuoyu,

Önümüzdeki haftalarda yeni eğitim-öğretim dönemi başlayacak. Hepimiz biliyoruz ki bu süreç sadece çocuklarımız için değil ailelerimiz için de ciddi bir hazırlık dönemi demek. Kırtasiye alışverişinden okul kıyafetlerine, servis ayarlamalarından eğitim materyallerine kadar birçok masraf yeniden kapımızı çalıyor. Ancak bugün, dünden daha fakiriz; fiyatlar ise dünden çok daha yüksek. Bir ters döngünün içindeyiz: Biz fakirleştikçe fiyatlar yükseliyor, fiyatlar yükseldikçe biz daha da fakirleşiyoruz. “Umutsuzluk ekonomisi” tavanda, ümitsizlik her yeri sarmış durumda. Çünkü her geçen gün enflasyon daha da ceberrutlaşıyor ve yanlış ekonomik politikalar ilk günkü gibi devam ediyor.

Kıymetli Hemşehrilerim,


Basit bir hesap yaptığımızda, Trabzon özelinde bir çocuğun eğitim-öğretim hayatına başlaması, aileye aylık ortalama 7.000 – 8.000 TL arasında bir yük getiriyor. Bu rakamlar asgari düzeyde hesaplanmış rakamlar olup daha da yukarı çıkabilir ama aşağı inmez.

• Sadece kırtasiye alışverişi (çanta, defter, kalem, beslenme çantası, kalem kutusu) ortalama 3.000 – 4.000 TLaralığında.

• Okul servis ücretlerine baktığımızda kısa mesafe için aylık 3.000 – 4.000 TL, uzun mesafe için ise 7.000 – 8.000 TLaralığında.

Bugün eğitim gibi temel bir hakkın bile böylesine büyük bir ekonomik külfet haline geldiğini görmek aslında ülkenin içine düşürüldüğü tablonun özetidir. Bunun tek sorumlusu bellidir: Yanlış ekonomi politikalarıyla ülkeyi yöneten iktidar.

Değerli Dostlar,
Bir yanda yıllık ücreti milyonları bulan özel okullarda lüks yaşam sürenler; diğer yanda ise çocuklarının masrafları nedeniyle günde sadece iki öğünle ayakta durmaya çalışan aileler… İşte bu tablo, ülkemizdeki adaletsiz düzenin en acı göstergesidir. Çocuklarımızın geleceğini belirleyen şey artık çalışkanlık ya da hayalleri değil, ailelerinin gelir düzeyi olmuştur.

Oysa biz biliyoruz ki çözüm mümkündür. Çözüm, bu adaletsiz düzenin değişmesi ve yerine adil bir düzenin kurulmasıdır.Öyle bir düzen ki;

• Çocuklar aç kalmayacak,

• Her evladımız eşit eğitim imkânına sahip olacak,

• Sosyal devlet ilkesi kağıt üzerinde değil, hayatın tam ortasında olacak.

Buradan Yerel Yönetimlere de Sesleniyorum:
Çocuklara destek olan, hiçbir evladı yatağa aç göndermeyen tüm belediyelerden Allah razı olsun. Ancak bu yeterli değil. Tüm il ve ilçe belediyelerimiz, bölgelerindeki ihtiyaç sahibi aileleri tespit ederek kırtasiye desteği, okul kıyafeti yardımı, ücretsiz öğün desteği gibi adımları acilen atmalıdır. Bizler, hangi partiden olursa olsun çocuklar için atılan her adımın yanında olacağız. Çünkü çocuklarımız siyaset üstüdür, geleceğimizdir.

Son Sözüm ise:


Bugün eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadıkça, kırtasiye ve eğitim masrafları erişilebilir seviyelere çekilmedikçe, çocuklarımız bu sistemin mağduru olmaya devam edecektir. Ama her şeye rağmen sevgili aileler ve çocuklar: Sakınumutsuzluğa kapılmayın! Çünkü biz varız. Sizin derdiniz bizim derdimizdir, sizin sevinciniz bizim sevincimizdir. EvelAllah, el birliğiyle bu karanlık zihniyeti tarihe gömecek yerine Saadet’li günleri hep birlikte inşa edeceğiz.

Biz; çocuklarımızın her sabah umutla okula gittiği, ailelerin kaygıyla değil mutlulukla güne başladığı, geleceğin güvence altına alındığı bir Türkiye’yi kuracağız. Çünkü bu milletin evlatları, bugünkü sefaletin değil; yarının adaletli, güçlü ve mutlu Türkiye’sinin mirasçılarıdır.

Muhabir: Handan Yılmaz