DİSK’in Trabzon, Rize ve Artvin’ i kapsayan 2 günlük programı hakkında bilgi veren Genel Başkan Çerkezoğlu, “DİSK heyeti olarak Trabzon, Rize, Artvin’i kapsayan D. Karadeniz Programı için geldik. 
Bizim için çok önemli olan bölge örgütlenmeleri, bölgelerde DİSKİ’e bağlı farklı iş kolundaki sendikaların çalışmaları son derece önemlidir. 
Yarın saat 11:00’da D. Karadeniz Bölge Temsilciler Kurulu Toplantısını yapacağız. 
İçinden geçtiğimiz süreci konuşacağız… 
Rize’de Çaykur İşçileri ile bir basın toplantısı yapacağız. 
ÇAYKUR’da mevsimlik çalışan işçi arkadaşlarımızın kadro haklarını ve bu konda ki taleplerini kamuoyuyla paylaşacağız” dedi. 

EKMEĞİMİZE, MEMLEKETİMİZE SAHİP ÇIKMAK… 
DİSK’in yoğun bir örgütlenme süreci içerisinde bulunduğunu ifade eden Çerkezoğlu, “ Yoğun bir örgütlenme mücadele süreci içindeyiz. DİSK’in Türkiye’nin dört bir yanında, bütün sendika başkanlarımız, temsilcilerimiz Türkiye’nin içinden geçtiği bu zor süreçte, olumsuz koşullarda işimize, ekmeğimize memleketimize sahip çıkmak için örgütlenme yürütüyoruz. 
Türkiye’nin dört bir yanında DİSK ile buluşmayı isteyen işçi kardeşimiz var. O nedenle bir gün Adanada, bir gün Trabzon’da oluyoruz. Tarihsel sorumlulukları yerine getirmek için bu çalışmaları yürütüyoruz” dedi. 


TÜRKİYE EKONOMİSİ CİDDİ KRİZİN İÇİNDE… 
Türkiye ekonomisinin ciddi kriz içinde bulunduğunu ifade eden Çerkezoğlu, “Türkiye ekonomisi çok ciddi krizin içine girdi. Pandemi ile bu tablo daha da ağırlaştı. Türkiye ekonomisinin yaşadığı bu olumsuz tablo tesadüf değil. Ekonomik kurmayların sadece iş bilmezliği, beceriksizliği değil. 
20 yıldır ülkeyi yöneten siyasi iktidarın politikalarının tercihlerini yaşıyoruz. 

TERCİHLERİN SONUCU
Şu an yaşadığımız yüksek enflasyon, hayat pahalılığı ve özellikle gelir dağılımı adaletsizliği bu politika, tercihlerin sonucu.. Türkiye enflasyon sarmalına girdiyse, hepimizin ciddi şekilde yoksullaştığı, alım gücünün düştüğünü görüyorsak bu iktidarın siyasi politikalarının tercihlerinin sonucu. 

GELİR ADALETSİZLİĞİ OLAĞANÜSTÜ ARTTI
Evet Türkiye ekonomisi büyüyor. Bizim alın terimizle büyüyor. Türkiye ekonomisi yüzde 7.6 büyüdü. Ama bu büyüme nasıl paylaşılmış, ürettiğimiz değer nasıl paylaşılmış diye baktığımızda gelir adaletsizliğinin olağanüstü arttığını görüyoruz. 


EMEKÇİ SINIFININ ALDIĞI PAY DÜŞTÜ
2020 ile kıyasladığımızda ürettiğimiz toplam değerden emekçi sınıfının aldığı pay sadece son 2 yılda yüzde 37’den yüzde 25’e geriledi.

Şu an Türkiyede yaşadığımız en önemli mesele bölüşüm sorunu. Ürettiğimiz değerin bölüşümünde olağanüstü adaletsizlik var. Bu süreçte temel politikalarının sonucu. 


8 MİLYONA YAKIN İŞSİZ VAR
İşsizlik rakamları açıklandı. TÜİK rakamları ile çift haneli rakamlara çıktı. Geniş tanımlı rakamlara baktığımızda 8 milyona yakın işsiz var. Bu işsizlerin yarısından fazlası iş bulma ümidini kaybetti. 

En yüksek işsizlik genç ve özellikle kadın işsizlik. Kadın işsizlik yüzde 27.6. Yani her 3 kadından biri işsiz. 

ASGARİ ÜCRET, ORTALAMA ÜCRET OLDU
Asgari ücreti konuştuğumuz bir ay giriyoruz. Dünyanın hiç bir ülkesinde asgari ücret bu kadar konuşulmaz. Yani asgari ücretle çalışanların oranı bir çok toplumda yüzde 2 - 3 - 5’ dir .. Türkiye’de asgari ücret ortalama bir ücret. Bu oran yüzde 50’yi aşmış durumda. Biz aslında asgari ücreti konuşurken ortalama ücreti konuşuyoruz.  Aslında devletin toplumla yaptığı en büyük sözleşmeyi konuşuyoruz. 

Asgari ücret ilk kez bu yıl yıl, bizim de çalışmalarımızla 2 kez güncellendi. Fakat asgari ücretin alım gücü olağanüstü düştü. 

WhatsApp Image 2022-11-12 at 11.37.34

TÜRKİYE, ASGARİ ÜCRETLİLER TOPLUMU
Alım gücü son derece önemli. Türkiye’nin asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılması lazım. Açlık sınırının altında bir asgari ücretin mutlaka insanca yaşanacak düzeye çıkması lazım. 

Ortalama ücretler 6 bin TL civarında. Açlık sınırı 7 bin 300 TL. Yoksulluk sınırı 25 bin TL’yi geçti. En azından 2 kişi çalıştığında yoksulluk sınırı kadar gelir girmeli. 

Bugün Türkiye’de bir taraftan emekli olmak zorlaştı, ayrıca EYT diye mağduriyet ortaya çıktı. Bu soruna nasıl çözüm getireceklerini sır gibi saklıyorlar. Oysa bu tür düzenlemeler çalışma hayatına dair düzenlemelerde mutlaka müzakere esastır. 

Ben yaptım oldu mantığı ile ülke yönetilmez. Ben yaptım oldu mantığı ile milyonların meselesi olan konularda karar verilemez. Böyle alınan kararların nasıl olumsuz sonuçlar doğurduğunu gördük”