Erdoğan'ın seçim günü yaklaştıkça, inanç, değer ve fikir istismarına hız verdiğini kaydeden Aydın, "Daha 2013 Şubat’ında 'kimse karşımıza Türklükle, Kürtlükle çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız' diyen Erdoğan’ın seçime günler kala, 'sahte milliyetçiliği' yeniden nüksetmiştir" dedi.

Aydın'ın açıklaması şöyle: "Anlaşılan odur ki; Erdoğan; dün ayaklar altına aldığı milliyetçiliğin, bugün ayaklarına kapanmıştır. Türk Ceza Kanunu 301. Maddede olduğu gibi Türklük kavramını yasalardan tasfiye etmede hayli mesafe alan ve nihayet 'Türklüğü' anayasadan çıkarmak için her türlü girişimde bulunan Erdoğan’ın yeniden milliyetçilik söylem ve sembollerine sarılması hayra alamet değildir. Tam milliyetçiliğin 'öneminin farkına vardı, artık milliyetçileri ötekileştirmeyecek' diyecekken, ortaya koyduğu milliyetçilik anlayışı, milliyetçiliğe ne kadar yabancı olduğunu göstermektedir. Normal kamu ve belediye hizmetlerini milliyetçilik sanan Erdoğan, 'yol yaptık, köprü yaptık, tünel yaptık, öyleyse en büyük milliyetçi biziz, biz hizmet milliyetçisiyiz' gibi ucube bir milliyetçilik icad etme gayretinde girişmiştir. Milliyetçiliğin en büyük dayanağı olan Türk milletini ve Türklüğü bir alt kimlik olarak gören Erdoğan’ın milliyetçilik anlayışı, olsa olsa 'milletsiz milliyetçiliktir' Erdoğan tam olarak idrak edemese de oy istismarı uğruna milliyetçiliği anlamış sanmıştık ama onu da yanlış anlamıştır"

Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni Türkiye'den kastının Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Anadolu Federe Devleti'ne dönüştürmek olduğunu öne süren Aydın, "Siyasi hayatları Türklüğe ve milliyetçiliğe alerji duymakla geçenler, istedikleri kadar 'milliyetçilik taklası' atsınlar, Türk milletinin vicdanında kabul görmeyecektir" ifadesini kullandı..

Koray Aydın şöyle devam etti: "İktidarını Türk adını silmeye, yerine Türkiyelilik kavramını ikame etmeye adayan Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde vaat ettiği 'Yeni Türkiye'nin ne olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yoktur. Cumhurbaşkanı Adayı Erdoğan’ın 'Yeni Türkiye”den kastı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, 'Anadolu Federe Devleti''ne dönüştürmektir. Türk milleti diyemeyen, Türk yerine Türkiyeli kavramını öneren Erdoğan’ın gayesi, Türkiye’den Türk’ün adını silmektir. Nitekim aday Erdoğan milyonlarca adet bastırıp dağıttığı 'Vizyon Belgesi'nde kafasındaki sözde “dönüşüm ve sözde çözümün” işaretlerini ve fotoğraflarını da açıkça ortaya koymuştur. Önüne gelen kamuoyu araştırmalarından, Türklüğe yönelik söylemlerinin kampanyasına büyük zarar verdiğini gören Erdoğan, 'biz Türküz' diyerek, AKP/HDP/PKK İttifakını perdelemeye çalışmaktadır. Aday Tayyip Erdoğan ne yaparsa yapsın, 'sahte milliyetçilik' söylemleriyle AKP/HDP/PKK ittifakını Türk Milletinin gözünden kaçıramayacaktır. Seçimlerin ikinci turunda Öcalan’la yaptığı ittifakı Türklüğe sığınarak saklamaya çalışan Erdoğan’a oy vermek, Öcalan’ın bölünmüş Türkiye projesine oy vermektir. Aday Erdoğan’ın 'Yeni Türkiye'sindeki yol arkadaşları Öcalan, Karayılan, Barzani ve Bağdadi gibi 'bölücü, ayrılıkçı ve federatif aktörlerdir'. 'Milletin Adamı' diye ekranları, panoları, gazeteleri ve interneti parselleyen, bütün propaganda materyalini üzerimize boca eden aday Erdoğan, öncelikle 'hangi milletin adamı' olduğunu ortaya koymalıdır. Ekmeleddin İhsanoğlu 'Türk Milletinin Gururu' diyerek, Türk milletinin ortak adayı olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Vatandaşlarımız, Türk milletinin birliğini, bütünlüğünü ve gururunu temsil eden Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vererek, ötekileştirme, kutuplaştırma ve gerilimden beslenen, 'sahte milliyetçilere' fırsat vermemelidir.