Haber : Ömer Altıntaş www.trabzonhaber24.com
Başkan Genç kendisini ziyaret eden yardımsever vatandaşlara duyarlılıklarından ötürü bir kez daha teşekkür ederek yardımlar sayesinde zor durumda kalan Türkmenlerin bir nebze de olsa ihtiyaçlarının karşılandığını söyledi. Kampanyanın Trabzon ve Ortahisar insanının ne kadar yardımsever insanlar olduğunu bir kez daha gösterdiğini ifade eden Başkan Genç kampanyaya katılan ancak orada bulunmayan hayırsever vatandaşlara da teşekkür etti. Bayırbucak Türkmenlerine yardım kampanyasının Türk milletinin yardımseverlik ruhunun bir tezahürü olduğunu belirten Başkan Genç, Suriye olsun, olmasın bu yardımların insanlık adına yapıldığını söyledi. Emperyal güçlerin Allah'ın adını da kullanarak Müslüman'ı, Müslüman'a kırdırttığına dikkat çeken Başkan Genç, "Biz dayanışma kültürü olarak bu tür durumlarda Suriye'ye özgü olsun ya da olmasın, insanlık adına müdahale gerektirdiği durumlarda bizim ruhumuzda var olan yardımseverlik anlayışı bir kez daha tezahür etti. Bu ruhun bizim ilimizde tezahür etmesini çok çok anlamlı buluyorum. Bu aynı zamanda insanlık adına da çok anlamlı."
GENÇ İSLAM DÜNYASINDAKİ SAVAŞLAR EMPERYALİSTLERİN ÜRÜNÜ
"Bizi üzüntüye gark eden, aynı zamanda yüzyıl önce de aynı vatan toprağını paylaştığımız soydaşlarımızın katliama uğramasıdır. Onlara yardım etmek bizi gerçekten mutlu etti. Onlar bizim komşuluk, akrabalık bağını paylaştığımız ve de aynı inancın mensupları olduğumuz insanlar. Maalesef İslam dünyasında birilerinin emperyalist zihniyetleri ve politikaları nedeniyle Müslüman'ı, Müslüman'a Allah'ın ismini de kullandırarak kırdırması, böyle bir savaş ortamı yaratması bizi gerçekten çok üzüyor. Ama ne olursu olsun, böyle zamanlarda ortaya çıkmak, o kardeşlerimize bir omuz vermek, sembolik de olsa biz sizlerle beraberiz duygusunu hissettirmek güzel ve anlamlıdır. Bizim bakanımızın çok güzel beğendim bir sözü var, 'Bu topraklar pahalı topraklar' evet, yeryüzünde bizim ve bu kaosun bulunduğu ülkelerin bulunduğu topraklar pahalı topraklar. Bu topraklarda yaşamak bedel ödemeyi gerektiriyor. Bu topraklarımızı zaten dedelerimiz bedel ödeyerek bize emanet etti. İnşallah ilelebet devam edecektir. Hemen yanı başımızda olan sıkıntıların da son bulmasını istiyoruz." diye konuştu.
BAŞKAN GENÇ, AKADEMİSYENLER BİLDİRİSİNİ KINADI
Konuşmasının ikinci bölümünde Güneydoğu'daki terör olaylarını bastırmak için devletin aldığı güvenlik tedbirlerini eleştiren ve terör örgütü PKK'yı da aklamaya çalışan akademisyenler bildirisine de değinen Başkan Genç, bu ülkenin ekmeğini yemiş, bu ülkeden maaş alan bilim insanı veya aydın olmuş kişilerin devletin terörle mücadelesini sanki bir suçmuş gibi göstermesini ve uluslararası arenada Türkiye'yi töhmet altında bırakan bildiriye imza atmasını sert bir dille kınadı. Devletin bağımsızlığını tehlikeye atan ve vatandaşların güvenliğini ortadan kaldıran terörün hiçbir şekilde masum gösterilemeyeceğini belirten Başkan Genç, "Son zamanlarda komşularımızdaki politik argümanların ülkemize de yansıtılmak istendiğini görüyoruz. Çok şükür ki güçlü bir zamandayız. Millet olarak da devlet olarak da her ne pahasına olursa olsun, bu işi göğüsleyebilecek güce sahibiz. Çünkü biz öyle bir milletiz ki bazen müdahale gerektirdiği zaman, her ne pahası olursun bunu yapabilecek azmimiz, kararlılığımız ve inancımız vardır. Ben bu vesileyle şunu da paylaşmak istiyorum, Bizim ülkemizin bağımsızlığı adına, ülkemizde yaşayan 75 milyon insanın bağımsız yaşaması adına yaptığımız gayretleri ve alınan güvenlik tedbirlerini ama ondan önce herkesin eşit vatandaş olarak yaşaması adına hükümetimizin attığı adımları, demokratik özgürlükler adına atılan adımları, bu gruplar suistimal ediyor. Şu anda da devletimizin o bölgelerde yaşayan insanların güvenliğinden dolayı attığı adımları maalesef üzülerek belirtiyorum ki, bu memleketin yetiştirdiği insanların, sıfatları ne olursa olsun, hiç görmezlikten gelmesi, sanki devletin vatandaşlarına farklı bir muamele ediyor gibi bir algı yaratması ve bir bildiri ile beraber bunun alenileştirilmesini kabul etmek mümkün değildir. O bildirilere imza atanları da kınadığımı bildirmek istiyorum. Bunu, hepimizin kınadığına inanıyorum. Bu ülkenin ekmeğiyle beraber yetişmiş bilim insanı olmuş veya diğer tanımıyla beraber aydın olmuş kişilerin devletini uluslararası arenada töhmet altında bırakacak bir bildiriyi tamamen de önyargılarla beraber imzalaması çok çok üzüntü verici bir durumdur. Ama buna karşı da toplumumuzda, milletimizde bir hassasiyetin olduğunu, geliştiğini görüyorum. Bu da beni mutlu ediyor. Bizim memleketimizin insanının devletin güvenliği, selameti söz konusu olduğunda veyahut bu toprakların bağımsızlığı söz konusu olduğunda; devletin aldığı tedbirleri farklı yönlere çekerek, farklı bir kulvara girmelerini kabul etmek mümkün değil. Bunu en basitiyle içime sindiremiyorum. Bunu ifade ettikten sonra konumuza dönersek... İnşallah bu yardım halkasını, gerek olmaz ama olursa daha da genişleterek tekrarlarız. Bu kampanyaya çok anlam kattınız. Yardımlarınızın oraya ulaştığını belirtmek isterim. Ben bir kez daha bu duyarlılığınızdan ötürü sizlere teşekkür ediyorum." ifadelerine yer verdi.
Başkan Genç kendisini ziyaret eden yardımsever vatandaşlara duyarlılıklarından ötürü bir kez daha teşekkür ederek yardımlar sayesinde zor durumda kalan Türkmenlerin bir nebze de olsa ihtiyaçlarının karşılandığını söyledi. Kampanyanın Trabzon ve Ortahisar insanının ne kadar yardımsever insanlar olduğunu bir kez daha gösterdiğini ifade eden Başkan Genç kampanyaya katılan ancak orada bulunmayan hayırsever vatandaşlara da teşekkür etti. Bayırbucak Türkmenlerine yardım kampanyasının Türk milletinin yardımseverlik ruhunun bir tezahürü olduğunu belirten Başkan Genç, Suriye olsun, olmasın bu yardımların insanlık adına yapıldığını söyledi. Emperyal güçlerin Allah'ın adını da kullanarak Müslüman'ı, Müslüman'a kırdırttığına dikkat çeken Başkan Genç, "Biz dayanışma kültürü olarak bu tür durumlarda Suriye'ye özgü olsun ya da olmasın, insanlık adına müdahale gerektirdiği durumlarda bizim ruhumuzda var olan yardımseverlik anlayışı bir kez daha tezahür etti. Bu ruhun bizim ilimizde tezahür etmesini çok çok anlamlı buluyorum. Bu aynı zamanda insanlık adına da çok anlamlı."
GENÇ İSLAM DÜNYASINDAKİ SAVAŞLAR EMPERYALİSTLERİN ÜRÜNÜ
"Bizi üzüntüye gark eden, aynı zamanda yüzyıl önce de aynı vatan toprağını paylaştığımız soydaşlarımızın katliama uğramasıdır. Onlara yardım etmek bizi gerçekten mutlu etti. Onlar bizim komşuluk, akrabalık bağını paylaştığımız ve de aynı inancın mensupları olduğumuz insanlar. Maalesef İslam dünyasında birilerinin emperyalist zihniyetleri ve politikaları nedeniyle Müslüman'ı, Müslüman'a Allah'ın ismini de kullandırarak kırdırması, böyle bir savaş ortamı yaratması bizi gerçekten çok üzüyor. Ama ne olursu olsun, böyle zamanlarda ortaya çıkmak, o kardeşlerimize bir omuz vermek, sembolik de olsa biz sizlerle beraberiz duygusunu hissettirmek güzel ve anlamlıdır. Bizim bakanımızın çok güzel beğendim bir sözü var, 'Bu topraklar pahalı topraklar' evet, yeryüzünde bizim ve bu kaosun bulunduğu ülkelerin bulunduğu topraklar pahalı topraklar. Bu topraklarda yaşamak bedel ödemeyi gerektiriyor. Bu topraklarımızı zaten dedelerimiz bedel ödeyerek bize emanet etti. İnşallah ilelebet devam edecektir. Hemen yanı başımızda olan sıkıntıların da son bulmasını istiyoruz." diye konuştu.
BAŞKAN GENÇ, AKADEMİSYENLER BİLDİRİSİNİ KINADI
Konuşmasının ikinci bölümünde Güneydoğu'daki terör olaylarını bastırmak için devletin aldığı güvenlik tedbirlerini eleştiren ve terör örgütü PKK'yı da aklamaya çalışan akademisyenler bildirisine de değinen Başkan Genç, bu ülkenin ekmeğini yemiş, bu ülkeden maaş alan bilim insanı veya aydın olmuş kişilerin devletin terörle mücadelesini sanki bir suçmuş gibi göstermesini ve uluslararası arenada Türkiye'yi töhmet altında bırakan bildiriye imza atmasını sert bir dille kınadı. Devletin bağımsızlığını tehlikeye atan ve vatandaşların güvenliğini ortadan kaldıran terörün hiçbir şekilde masum gösterilemeyeceğini belirten Başkan Genç, "Son zamanlarda komşularımızdaki politik argümanların ülkemize de yansıtılmak istendiğini görüyoruz. Çok şükür ki güçlü bir zamandayız. Millet olarak da devlet olarak da her ne pahasına olursa olsun, bu işi göğüsleyebilecek güce sahibiz. Çünkü biz öyle bir milletiz ki bazen müdahale gerektirdiği zaman, her ne pahası olursun bunu yapabilecek azmimiz, kararlılığımız ve inancımız vardır. Ben bu vesileyle şunu da paylaşmak istiyorum, Bizim ülkemizin bağımsızlığı adına, ülkemizde yaşayan 75 milyon insanın bağımsız yaşaması adına yaptığımız gayretleri ve alınan güvenlik tedbirlerini ama ondan önce herkesin eşit vatandaş olarak yaşaması adına hükümetimizin attığı adımları, demokratik özgürlükler adına atılan adımları, bu gruplar suistimal ediyor. Şu anda da devletimizin o bölgelerde yaşayan insanların güvenliğinden dolayı attığı adımları maalesef üzülerek belirtiyorum ki, bu memleketin yetiştirdiği insanların, sıfatları ne olursa olsun, hiç görmezlikten gelmesi, sanki devletin vatandaşlarına farklı bir muamele ediyor gibi bir algı yaratması ve bir bildiri ile beraber bunun alenileştirilmesini kabul etmek mümkün değildir. O bildirilere imza atanları da kınadığımı bildirmek istiyorum. Bunu, hepimizin kınadığına inanıyorum. Bu ülkenin ekmeğiyle beraber yetişmiş bilim insanı olmuş veya diğer tanımıyla beraber aydın olmuş kişilerin devletini uluslararası arenada töhmet altında bırakacak bir bildiriyi tamamen de önyargılarla beraber imzalaması çok çok üzüntü verici bir durumdur. Ama buna karşı da toplumumuzda, milletimizde bir hassasiyetin olduğunu, geliştiğini görüyorum. Bu da beni mutlu ediyor. Bizim memleketimizin insanının devletin güvenliği, selameti söz konusu olduğunda veyahut bu toprakların bağımsızlığı söz konusu olduğunda; devletin aldığı tedbirleri farklı yönlere çekerek, farklı bir kulvara girmelerini kabul etmek mümkün değil. Bunu en basitiyle içime sindiremiyorum. Bunu ifade ettikten sonra konumuza dönersek... İnşallah bu yardım halkasını, gerek olmaz ama olursa daha da genişleterek tekrarlarız. Bu kampanyaya çok anlam kattınız. Yardımlarınızın oraya ulaştığını belirtmek isterim. Ben bir kez daha bu duyarlılığınızdan ötürü sizlere teşekkür ediyorum." ifadelerine yer verdi.
