Ortahisar Belediye Başkan Yardımcısı Fatih Göktaş, Temizlik İşleri Müdürü Ahmet Gelir ile Akçaabat Abdullah Fazıl Ağanoğlu İlkokulu öğrencilerinin de katıldığı etkinlikte piknik ve mesire alanına atılmış olan cam şişe, ambalaj atığı, plastik, izmarit, maske, deterjan kutuları ile çok sayıda evsel atık toplandı. Bölgede yer alan piknikçiler de etkinliğe katılarak alanın temizlenmesine yardımcı oldu. “NASIL BULMAK İSTİYORSAN ÖYLE BIRAK!” Başkan Yardımcısı Fatih Göktaş; mesire ve piknik alanı olarak her yıl çok sayıda ziyaretçiye ev sahipliği yapan Hıdırellez Boğazı’na günübirlik piknikçi ve ziyaretçiler tarafından çok sayıda atık madde ile çöpün atılmasının son derece düşündürücü olduğunu kaydetti. Başta insanlar olmak üzere hiçbir canlının kirlenmiş ve tahrip edilmiş doğada yaşamak istemeyeceğine vurgu yapan Göktaş, “Çevre kirliliğini en aza indirmek ve doğayı korumak için yürütülen ‘Sıfır Atık ‘ projesi kapsamında bugüne kadar birçok etkinlik düzenledik. Bu etkinliğimiz de bunlardan bir tanesi… Tabiat, insanoğlu olarak bütün nankörlüğümüze, duyarsızlığımıza karşı bize kucağını açıyor. Bizi bağrına basıyor. Hepimiz, şehrin gürültüsünden, kirliliğinden ve kalabalığından kaçmak için ilk fırsatta Hıdırellez Boğazı gibi mesire ve piknik alanlarına akın ediyoruz. Bu gibi alanlarda rahatlıyoruz. Temiz ve taze hava, eşsiz tabiat karşısında bütün yorgunluğumuzu atıyoruz. Ama ne yazık ki, böylesine istifade ettiğimiz bu alanlara gerektiği gibi duyarlılık, hassasiyet göstermiyoruz. Sanki bir daha hiç gelmeyecekmişiz gibi atık maddelerimizi ve çöplerimizi bu güzelim doğaya atıyoruz. Piknikçiler ve ziyaretçilerin bu şekilde sorumsuz davranması son derece düşündürücü. Halbuki bu yerlerden herkes istifade ediyor. Her dönemde buralara gelip yorgunluğumuzu atıyoruz. Hiç kimse çöplerle, atıklarla kirlenmiş bir çevrede gezmek, dinlemek, piknik yapmak istemez. Başta insanlar olmak üzere hiçbir canlı buralarda yaşamak istemez. Hep derler ya bir yeri ‘Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak’ diye, bu kaide her şey için geçerli. Dolayısıyla bizler küçük yaşlardan itibaren çevre bilincini ve temizliğini çocuklarımıza ve öğrencilerimize aşılamalıyız.” diye konuştu. “DOĞAYA KARŞI NANKÖRLÜK EDİYORUZ” Çevre kirliliğinde ve doğanın tahribatından bütün canlıların olumsuz etkilendiğine vurgu yapan Fatih Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu doğa, bu çevre; nehirleri, dereleri, dağları, ormanları, gölleri, bütün bitki ve canlılarıyla bizim yaşam alanımız. Gerçekten böylesine güzel bir doğada bu çöpleri görmek içimizi kahrediyor. Doğaya ve tabiata karşı nankörlük ettiğimizi düşünüyorum. Çevre konusuna duyarlılık göstermeliyiz. Bu doğa ve çevre bize kalan bir miras değil, çocuklarımızın bize emanetidir. Bu emanete en güzel şekilde sahip çıkmak, onu korumak ve kollamak bütün insanların görevidir. Çevre konusu öylesine hassas bir konu ki, yaşanan çevre felaketlerinden bütün insanlık olarak olumsuz etkileniyoruz. Bütün insanların şunu iyi bilmesi gerekiyor… Çevremizi, doğamızı ve bu güzel tabiatımızı ne kadar çok tahrip edersek, ne kadar çok bozarsak aynı oranda kendi yaşam alanlarımıza da zarar vermiş oluruz. Geçmişte yaşanan çevre ve doğa tahribatlarının başta insanlar olmak üzere bütün canlıların yaşamlarını tehlikeye soktuğunu, riske attığını buna bağlı olarak birçok canlı türünün yeryüzünden silindiğinin bilincine varmalıyız.” “EĞİTİCİ VE ÖĞRETİCİ FAALİYETLERE DİKKAT ÇEKTİ” Trabzon Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Uğur Korkmaz ise son yıllarda yapılan bilinçlendirme faaliyetleriyle çevre kirliliği konusunda vatandaşlarda belli bir hassasiyetin oluşturulduğunu belirterek, “Çevre konusunda bilinçlendirme ve eğitim faaliyetleri çok önemli. Bu konuda ne kadar çok etkinlik düzenlenirse, eğitici ve öğretici faaliyet yapılırsa o oranda da insanlarımızdaki duyarlılık ve hassasiyet artırılmış olur. Vatandaşlarımızda görev ve sorumluluk bilinci oluşturulur.” dedi.