Özer, Taşıma yaptıkları ülkelerde sadece Türk Plakalı araçlara uygulanan yaptırımlar nedeniyle adil olmayan şartlarda mücadele ettiklerini dile getirerek, “İhracatımızı dünya yollarında taşıyabilmek için mücadele ediyoruz. Yetkilerimiz sesimizi duymamaktan geliyor. Ülkemizde güzel yapılan işler her platformda gösteriliyor daha güzel işlerin yapılabilmesi için var olan sorunlar eksiklikler ne zaman Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine aktarılacak” dedi. SAHİPSİLİKTEN GÖÇ EDİYORUZ Vatanı karşılıksız sevdiklerini dile getiren Özer, “Türk Nakliye sektörü olarak bizler vatanımızı karşılıksız seviyoruz. Sahipsizlik nedeni ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına kayıtlı 500 bin araç yok oluyor. Tweetle vatandaşların sorunlarına çözüm bulan yetkililerimiz, nakliye sektörünün sorunları karşısında neden kulaklarını tıkıyor. Sayın bakanımız göreve başladığından beri trene harcadığı enerjinin yüzde 1’ini nakliye sektörüne neden harcamıyor ? Sektörümüz sahipsizlikten dolayı artık çalıştığı ülkelerde firmalaşarak sektör göçü ediyor. Araçlarımız iş olduğu halde sahipsizlikten garajlarda yatarken İhracatımızı yabancı plakalı araçlar taşıyor.Bizlerin araçlarına İhracatımızı taşımak için farklı ülke plakalarını taktırmayın. Bizler, TR plakalı araçlarımızla eşit şartlarda ihracatınızı taşmak istiyoruz bunun içinde yetkililerimizin nakliye sektörüne sahip çıkmalarını istiyoruz . Bizler bu ülkede huzurlu yaşayıp iş yapabilmek adına bizi yönetenlerden daha çok mücadele ediyoruz” diye konuştu. ÜLKEMİZİ KARŞILIKSIZ SEVDİK Türkiye’yi karşılıksız sevdiklerini dile getiren Özer, Artık canımız yanıyor. Sektörümüz bitiyor. Yöneticilere sesleniyoruz, ne yazık ki sesimizi duyuramıyoruz. Türk Nakliye sektörü ülkesinin her zaman yanında oldu. 15 Temmuz’da kimse sosyal medyayı kullanmamışken, bizler araçlarımızı kışlaların önüne çektik. Bir tweet atmayanlar şu anda yöneticiler. Eşitsizliklerden nakliyeciler çalışamıyor. Ben, Abdullah Özer olarak şahsım adına hiç bir şey talep etmiyorum. Koronavirüs dolayısı ile İran kapı kapandığından tüm araçları Rusya üzerinden gidiyor. Dozvala konusunda sıkıntı yaşayacağımızı aylar önce yetkililerimize aktarmıştım. Ülkemizin ihracatının bitmemesi noktasında cumhurbaşkanlığımızdan destek bekledik. 25 gündür araçlar Sarp ve Aktaş sınır kapılarında bekliyor. Cimer’e bir buçuk ay önce yazdığım yazının cevabı dün geldi. Belge işleri Ulaştırma Bakanlığından yapıldığı cevabı geliyor. Yöneticilerin çoğu olaylara Fransız, hiç bir şey bilmiyorlar. Nakliye sektörümüz küme düşmek üzere. Belge sıkıntısı yüzünden araçlar yatıyor. Türk Nakliye sektörüne şartlı belge veriliyor. Bunlar kabul edilemez. Nakliyecimizin ailesi de var. Aileleri de mağdur. Türk Bayrağımızın altında daha güçlü olmamız lazım. Canımız yanıyor” ifadelerine yer verdi.