AK Parti Trabzon Milletvekili Salih CORA, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) devam eden Plan ve Bütçe Komisyonu’nun İçişleri Bakanlığı Bütçe görüşmelerinde konuştu. Türkiye’nin PKK ve DAEŞ’le olan mücadelesinden uyuşturucu ile mücadeleye, doğal afetlerden Anayasa Mahkemesinin son eylem kararına kadar birçok konuya değinen CORA, Türkiye’nin terörle destansı bir mücadele ortaya koyduğunu ifade etti. KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESTİK Türkiye’nin iç güvenliğinin sadece sınırlarındaki güvenliklerden geçmediğini ifade eden CORA, “Bir devletin güvenlik sınırı ne kadar uzakta ise içeride de o kadar güvendedir. Bölgemizdeki güvenlik sınırları değişti. Çevremizde oluşturulan terör ve şiddet sarmalının dalga dalga yayıldığı, kitlesel göç hareketlerinin üzerimize akın akın geldiği ağır ve travmatik dönemden geçtik. Bu süreçte kendi tezlerimizi ortaya koyarak, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi ‘Kendi göbeğimizi kendimiz keserek’ inisiyatif alarak bu tehlike sarmalını ortadan kaldırmaya çalıştık. Sorumluluğumuz gereği etrafımıza olup bitenlere kayıtsız kalamazdık. Haksız dayatmalara, oldu bitti planlara karşı ‘sin külahın görünmesin.’ anlayışıyla yaklaşamayız.” dedi. BİZİ YILLARCA OYALADILAR Türkiye’nin emperyalist güçler tarafından yıllarca oyalandığını ifade eden CORA, “Bölgedeki hedeflerini sinsice gerçekleştirmek isteyen Emperyalist güçler yıllarca bizi terör örgütleri ile oyladılar. Etniksel ve mezhepsel fitnelerle, darbelerle, kaoslarla bizi baş başa bıraktılar. Kendi sorunları ile uğraşan bir ülke olmamızı istediler, güçlenmemize, zenginleşmemize fırsat vermediler. Her ayağa kalktığımızda kucağımız yeni bir sorun bıraktılar. Her 10 yılda bir kaoslarla yolumuzdan bizi alıkoymaya çalıştılar. Çok net söylüyorum; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ayağımızdaki bu prangaları söküp atmamıza büyük bir fırsat tanıdı. Şimdi ne yaptığını bilen, ayakları üzerinde güçlü duran, sözünün tesiri olan, sahada ve masada var olan, krizler karşısında paniğe kapılmadan pozisyon alabilen, küresel salgınlar karşısında etkin ve hızlı karar alabilen bir Türkiye var. Özellikle 15 temmuz sonrası ülkemizin güvenlik yönetiminde çok önemli refleksler gelişmiştir.” şeklinde konuştu. HER ALANDA MÜCADELEMİZ AKSAMADAN DEVAM EDİYOR “Şu anda bir taraftan terörle mücadele ederken afetler konusunda geri kalmamaktayız.” diyen CORA, “Gerek Giresun’daki sel felaketi gerekse İzmir’deki deprem felaketi gerekse de yaşadığımız salgın süreci asayiş sürecindeki olumlu gidişatı tersine çevirmiyor. Ya da uyuşturucuya karşı verilen mücadele trafik veya diğer güvenlik hizmetlerinin başka noktalara odaklanmasını engellememektedir. Bölgemizde yaşanan gerilime dayanan gelişmelerin iç güvenliğimizi tehdit eden unsurlarla iç içe olduğu bunların birbirinden bağımsız olmadığı su götürmez bir gerçektir. Tüm bu gerçekler ışığında Türkiye FETÖ, PKK, DAEŞ, PYD, YPG ve DHKPC gibi yasa dışı örgütlere karşı güvenlik ve savunma teknolojisini milli unsurlarla, çok titiz bir şekilde, eş zamanlı, sürekli ve kesintisiz bir mücadeleyle sürdürmüştür.” ifadelerini kullandı. TERÖRLE MÜCADELEDE MİLLETİMİZ BİZE GÜÇ VERİYOR CORA, terörle mücadele konusunda sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Terörle, özellikle PKK ile mücadele konusunda milletimiz bize çok büyük güç veriyor. Milletimiz, bize inanmış, bizi samimi bulmuş ve bizi bu konuda kararlı görmüştür. Bugün terör örgütlerinin eylem yapma kabiliyetleri oldukça sınırlanmıştır. Bu yıl örgüte katılım oranı, tarihin en düşük seviyelerindedir. Bugün terör olayları ülke gündeminden giderek uzaklaşmaktadır. Hiçbir terör ve suç örgütüne alan bırakılmamıştır. Her bir güvenlik gücümüz destansı bir mücadele, kahramanca bir irade ortaya koymuştur. Milletimizin hükümetimizin bu başarısını takdirle, gururla takip etmektedir. Terör örgütlerinin pejmürde olmuş halini ibretle izlemektedirler. Bu süreçte İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman SOYLU’nun emeği oldukça büyüktür. Allah razı olsun.” BOMBALAR DEĞİL TURİZM PATLAMASI YAŞANIYOR CORA, “Bugün Hakkari’nin derelerinde rafting yapılıyorsa, oralarda bombalar yerine turizm patlamaları yaşanıyorsa, dün geleceği çalınan geçlerimiz Ağrı’da, Tunceli’de açılan tekstil fabrikalarında çalışıyorsa, mayın döşenen araziler fıstık tarlalarına dönüşmüşse, korkunun esir aldığı dağlarda piknik yapılıyorsa bu huzurun, kardeşliğin, güçlü müreffeh yarınların habercisidir.” ifadelerini kullandı. DİYARBAKIR ANNELERİNİ ANDI Konuşmasında Diyarbakır Annelerinin mücadelesine de değinen CORA, “Terörle mücadelede Diyarbakır Annelerini anmadan geçemeyeceğiz. Buradaki başarı Diyarbakır annelerinin mücadelesi ile taçlanacaktır. Annelerin ferdi terörü yenmiştir. Bölgede kadın haklarının istismarı ile zemin bulmaya çalışan bir örgüt, en iddialı yerinden vurulmuştur. Dün HDP İl Binası önünde başlayan eylemler bugün Türkiye’nin her yerinde ses getirmiştir. Dağı taşı inletmiştir. Bu çaba mutlak zaferin nişanesi olacak, terör diz çökecektir.” dedi. MUHALEFET DİYARBAKIR ANNELERİNİ GÖRMEZDEN GELİYOR “Kadın haklarını dilinden düşürmeyen muhalefet partileri Diyarbakır annelerini görmezden gelmiştir.” diyen CORA, kadınlar üzerinden siyaset yapan HDP’yi, “Biz, terör örgütünün ve onların siyasi taşeronluğunu yapanların kadınlara verdiği değeri ilk okul çağındaki kız çocuklarını ailelerinin elinden zorla alarak dağa kaçırmalarından biliyoruz.” şeklinde eleştirdi. HUZUR ORTAMININ BOZULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ Kayyum atanan HDP’li belediyeler ve terörle bağlantısı olduğu belirlenen kurum ve kuruluşlarla ilgili de konuşan CORA, “Terörün lojistik merkezi görevini üstlenen yerel kurum ve kuruluşların yasa dışı faaliyetleri takip edilerek haklarında hukuki süreç başlatılarak görevden alınmaları ve yerlerine kayyum ataması gerçekleşmesi terör örgütünün kolunu kanadını kırmıştır. Bundan geri adım atılması asla mümkün değildir. Bir kez daha yollara çukur kazınmasına izin veremeyiz. Şehir merkezlerinde yakaladığımız huzur ortamının bozulmasına izin vermeyeceğiz.” diye konuştu. DAEŞ’İ TUZBUZ ETTİK CORA, Türkiye’nin DAEŞ’le olan mücadelesine de değindi. “DAEŞ sadece yurt dışında örgütlenmedi. DAEŞLE Sadece yurt dışında mücadele etmedik.” diyen CORA, “DAEŞ’i terör örgütü ilan eden Türkiye’dir. Türkiye ne zaman DAEŞ’le mücadeleye geçmiştir, o zaman DAEŞ tuzbuz olmuştur. Dolayısıyla DAEŞ konusunda bize ders vermeye çalışanlara prim vermememiz gerekiyor. Sayılar ortadadır.” ifadelerini kullandı. ACILARIMIZ BİR NEBZE OLSUN DİNDİ 15 Temmuz hain darbe girişiminin merkezi Akıncı Üssü ile ilgili 11 Ağustos 2017'de başlayan davada kararın çıktığını ifade eden CORA, “Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi Akıncı Üssü davasında 15 Temmuz’da Ankara’yı bombalayan, milletimize acı yaşatan FETÖ terör örgütü üyeleri, o bombaları üzerimize atan sanıklar ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla cezalandırılmıştır ve bağımsız yargı kararını vermiştir. Milletimizin acıları bir nebze olsun dinmiştir.” dedi. ÇARŞI VE MAHALLE BEKÇİLERİNİN PAYI BÜYÜKTÜR CORA, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Asayiş konusunda İçişleri bakanlığının yaptığı çalışmalar önemlidir. Burada yaşanan başarıda çarşı ve mahalle bekçilerinin payı büyüktür. Bekçilerimizin varlığı vatandaşlarımızı fazlasıyla memnun etmektedir. Ancak anlayamadığım bir nokta var ki maalesef bekçilerimizle ilgili muhalefetten olumsuz tepkiler yükseliyor. Öyle ki eski siyasi jargonlarından kurtulamayan muhalefet partileri, asayiş personelimizin sayısının ve kalitesinin artırması yönündeki adımlarımızı ‘Türkiye milis güçlerinin sayısını artırmaktadır.’ şeklinde akıllara ziyan bir şekilde yorumlamaktadır. Ancak bazılarımız sesli şekilde dile getirmese de milis güçlerin hangi partilerin hamisi olduğu, hangi partilerin bunlara sırtını dayadığı ve hangi parti vekillerinin bunlar için gözyaşı döktüğü ortadadır. Ancak milletimizin ve hukukun nazarında bu güçler, terör örgütleridir. Hülasa PKK’dan rahatsız olmayanlar bekçilerimizin yarattığı güven ortamından rahatsız oluyorlar. Bunlara şaşmıyoruz ama üzüntü duyuyoruz.” ÖRNEK GÖSTERİLECEK AFET YÖNETİM ORGANİZASYONU ORTAYA KOYDUK “Yaşanılan deprem ve sel felaketinde devletimizin vatandaşına göstermiş olduğu büyük sahiplik ve afet yönetimi bir başarı hikayesidir. Elazığ Depreminde tüm dünyaya örnek gösterilecek afet yönetim organizasyonu milletimizin takdirini kazanmıştır. Giresun’daki sel felaketinde devletimizin tüm unsurları ile en kısa sürede vatandaşlarımızın yaralarını sarması, bütün bakanlarımızın çabası milletimizin devletimize olan güvenini artırmıştır. AFAD’ın olaylara müdahale kabiliyeti ve kısa sürede afad konutlarının bir koordinasyon dahilinde bitirilmiş olması devletimizin gücünü göstermiştir. Aylarca süren tespit çalışmaları geride kalmıştır, yıllarca süren konut yapım işleri kısa sürede tamamlanarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulabilmektedir. İzmir depreminde aynı şekilde AFAD organizasyonu kendisini hissettirmiş ve milletimize güven veren kurum olma potansiyelini yükseltmiştir.” ANNELERİN BABALARIN FERYADI OLDUNUZ “Sayın Bakanımız Süleyman SOYLU’nun uyuşturucu konusunda verdiği demeç annelerin babaların feryadıdır. Uyuşturucu ticareti yapanlarla ilgili ‘Nerede görürseniz gereğini yapın” şeklindeki ifadesi, esasında anne ve babaların çığlıklarının ortaya koyulmasıdır. Bugün batıdaki tüm ülkelerin yakaladığı uyuşturucu maddeden daha fazlası Türkiye’de ele geçirilmektedir ve terörün finansmanına darbe vurulmaktadır.” BU KARARI DOĞRU BULMUYORUM “Anayasa Mahkemesi’nin otoyollarda eylem yapılabilmesi kararının ‘Seyahat özgürlüğü’ kapsamında değerlendirilmesini uygun görmüyorum. Elbette yargının kararına saygı duyuyorum ancak şunu ifade etmeliyim ki; İsteyen otoyollarda istediği gibi eylem yaparsa, trafik kazalarında asayiş olanlarında ciddi derecede artış olur. Anayasa mahkemesinin bu yaklaşımı sığ bir yaklaşımdır.”