Geçtiğimiz haftayı akaryakıta gelen zam sonrası protestolarla geçiren Kazakistan’da sokaklar bir süreliğine durmuş bulunuyor. Kamu binalarının protestoya katılanların elinden hükümet tarafından geri alındığı, caddelerde kontrolün tekrar sağlandığı ve terörle mücadele operasyonunun sürdüğü belirtildi. Gerçekleşen olaylarda yüzlerce kişi yaşamını yitirirken Cumhurbaşkanlığı yaklaşık 6 bin kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
Protestoların merkezinden bildiren BBC muhabiri, yanmış araç kokusunun sindiği kentteki durumunu kıyamet filmlerine benzetmiş, hükümete karşı duran tavırların sürdüğünü ve yeni bir olayın her an başka bir protestoya yol açabileceğini anlatmıştı.
 
Geçtiğimiz haftaki yazımda Kazakistan’da olayların başlamasına sebep olan nedenleri ve sonrasında kendini gösteren gelişmeleri belirtmiştim.  Cumhurbaşkanı Tokayev olaylardan hemen sonra olağanüstü hâl ilan ederek Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nden desteğini açık bir şekilde istemişti. Rusya liderliğindeki güvenlik güçleri “barış gücü” olarak ülkeye giriş yapmıştı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Kazakistan’ın neden dış yardıma ihtiyaç duyduğunun anlaşılır olmadığını” söylerken Rusya'ya ait askeri birliklerin ülkeden ayrılmasının zor olacağı konusunda bir uyarı yaptı. Rusya Dışişleri Bakanlığı da "ABD, evinizdeyse hayatta kalmak zor olabilir" ifadeleriyle yanıt verdi.
 
Peki Rusya’nın amacı nedir?
 
Rusya, şu an dünyadaki en uzun kara sınırlarından birini Kazakistan ile birlikte paylaşıyor. İki ülke arasında ciddi şekilde karşılıklı ticaret söz konusu. Ayrıca Rusya’nın Kazakistan’da, askerî deneme üsleri ve bir uzay üssü bulunurken, Rusya merkezli enerji şirketleri de ülkede faaliyet göstermeye devam ediyor.
Geçtiğimiz yıllarda Ermenistan, Gürcistan, Ukrayna gibi ülkelerde birçok toplumsal protestolarla ağırlığı ve bölgedeki gücü yerle bir olan Rusya’nın, kendi isteğini devam ettirebilmek için kendine yakın gördüğü ülkelerdeki değişim taleplerini bastırdığına dair birçok yorum yapılıyor. Rusya, Kazakistan’daki protestolara karşı Kazakistan yönetiminin aldığı kararlar doğrultusunda onların yanında yer alıyor. Bunun nedeni ortada: Bölgedeki ekonomik ve askerî çıkarlarını korumayı amaçlamak. 
Bunun yanı sıra, merkezi Avusturalya olan The Conversation haber sitesi, Rusya’nın yıllar önce Kırım’da uyguladığı stratejinin hemen hemen bir benzerini hayata geçirerek siyasi problemlerin olduğu bölgeye askerlerini yerleştirip onları himayesine altına almanın yolunu açtığını belirtiyor.
 
Ülkenin kurucu lideri Nursultan Nazarbayev'in ülkeden ayrıldığı iddia ediliyor. Nazarbayev'e yakınlığı ile tanınan istihbarat şefi Karim Massimov'un "ihanet" şüphesiyle tutuklandığı belirtildi.
 
ABD- Rusya ilişkilerinin Ukrayna konusunda gittikçe gerildiği ortada. Kazakistan’da faaliyetlerini devam ettiren ABD merkezli şirketlerin gerilimi artırması şu durumda oldukça mümkün görünüyor. Demokrasi yanlısı protesto hareketlerinin gittikçe daha fazla kendini göstermesi ve ekonomik problemlere bakınca, Rusya’nın askerî gücüyle hareket edeceği her faaliyet ile kazanımlarını ne şekilde sürdürülebileceği fazlasıyla merak konusu.