Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yılın yurt dışına yapılması gereken ziyaretinin ilkini birkaç gün önce Arnavutluk’a gerçekleştirdi. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama'yla Balkanlar'daki durumu konuştuklarını açıklayan Erdoğan, "Buradaki barışı ve huzuru çok önemsiyoruz. Üzerimize düşeni nasıl yaptıysak, bundan sonra da aynı şekilde huzurun teminatı için garanti ülkelerden birisiyiz. Kardeşlik hukuku farklıdır. Ne zaman nerede ne olacak bunun sorgulaması yapılmaz. Yardımlarımız kardeşlik hukukuna dayalıdır." İfadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ülke içinde gerçekleştirilmiş olan tüm yatırımlar için ise "Arnavutluk'taki depremden sonra bölgeye yardıma koşan ilk ülkenin Türkiye olması, aramızdaki güçlü dayanışmanın en büyük ispatıdır. Bugün toplam 500 küsur konutu içeren, yaklaşık 42 milyon avroya mal olan evleri teslim ediyoruz." ifadelerini kullandı.
 
Geçen yıl Ticaret Bakanlığı yapmış olan Ruhsar Pekcan, Türkiye merkezli yaklaşık 650 firmanın Arnavutluk'taki yatırımlarının piyasa değerinin 1 milyar dolara yaklaştığını, “bu sayının daha da artması için önemli fırsatlar olduğunu” belirtmişti. Türkiye’nin ülkede inşa ettiği Türkiye-Arnavutluk Fier Dostluk Hastanesiyse geçen yıl Nisan ayında açılmıştı.
 
Erdoğan’ın ziyareti öncesinde Financial Times’a demeç veren Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Avrupa Birliği üyeliği hakkında bazı açıklamalarda bulundu. Rama, Balkan ülkelerine "üyelik hayaline olan inancı sürdürme" konusunda bir çağrıda bulunmuş "Diğer ülkeler para, yatırım ve hatta havyar getirebilir ancak bu ülkeler işleyen ve özgür bir ülke inşa etmek için ihtiyacınız olan şeyleri getiremez" diyerek sözlerine eklemede bulundu. Haberde Rama’nın "diğer ülkeler" ifadesiyle açıkça isim belirtmese de "bölgedeki etkisini artırmaya gayret eden Rusya, Çin ve Türkiye’yi kast ettiği" şeklinde bir değerlendirme yapıldı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik tavrı ile ilgili gelen sorulardan birine, "Burada Avrupa Birliği'nin bize karşı yaklaşım tarzından öte bizim için önemli olan NATO'nun bize karşı nasıl yaklaştığı. Çünkü Avrupa Birliği henüz Türkiye'yi üye olarak kabul etmiyor. Oyalama taktiği halen devam ediyor. Ancak biz NATO'nun güçlü bir üyesiyiz" yanıtını verdi.
 
Türkiye dışında Balkanlarda Karadağ, Sırbistan, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk, AB üyeliğine aday ülkeler arasında bulunuyor. 2005 yılında Türkiye, 2012 yılında Karabağ, 2014 yılında Sırbistan, 2020 ‘den beri ise Arnavutluk ve Kuzey Makedonya AB ile üyelik müzakerelerine devam ediyor. Kosova ve Bosna-Hersek ise “potansiyel aday” olarak görülüyor.
 
Üyelik müzakerelerinin yanı sıra Avrupa Birliği'nin demokratik standartlarından ödün verdiğine dair birçok eleştiri yapılıyor. Geçtiğimiz günlerde Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, Bosna-Hersek'in Avrupa Birliği'ne üye olma hedefini desteklediklerini ancak "1 milyonu aşkın Müslümanın yaşadığı bir devletin güvenliğinin nasıl yönetileceğinin önem arz eden bir konu" olduğunu belirtmişti. Bosna-Hersek'ten Başmüftü Hüseyin Kavazoviç Orbán'ı ırkçı olmakla suçlamıştı.
Avrupa Parlamentosu üyeleri de yayımladıkları bir mektupta Avrupa Birliği Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Oliver Varhelyi'nin "Bosna Hersek'ten ayrılmak isteyen Milorad Dodik'le iş birliği yaptığı" iddiasına yer vermiş ve Varhelyi hakkında soruşturma başlatılmasını istemişti.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta "Avrupa kıtasının bir parçası olan Türkiye, Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefine bağlıdır ancak Türkiye’nin attığı adımlara rağmen AB’den beklediği karşılığı göremediğini belirtmişti. 
 
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama da önceki yıllarda, mülteci krizinden bu yana Avrupa Birliği’nin istekle değil de korku ile hareket ettiğini, iç politikada radikal olmayan hükümetlerin de radikalleşmeden etkilendiğini ve Balkanlardaki milletçilikten ziyade AB’deki milliyetçiliğin bölge ülkelerinin üye olmasının önünde bir engel teşkil ettiğini belirterek yaşadığı hayal kırıklığını açıkladı.