“SÖZLEŞME TARİHİNDEKİ FİYATLA GÜNCEL FİYAT ARASINDA ÖNGÖRÜLEMEYEN FARKLAR OLUŞTU”
TTSO Yönetim kurulu Üyesi Samet Canbakkal, “Ülkemizi ve dünyayı etkileyen Covid 19 salgını ile başlayan ve 2021 yılı haziran ayından itibaren ülkemizde yaşanan ve öngörülemeyen mücbir sebepler neticesinde sektörde emtia, hammadde sıkıntısı yaşanmış, tedarik zincirinin bozulması ve akabinde döviz kurlarında ve petrol fiyatlarındaki yükselişle asgari ücretteki artışa paralel olarak da ani ve öngörülemez fiyat artışları meydana gelmiştir. Son olarak Ukrayna ve Rusya savaşı ile tüm dünyada emtia fiyatlarının hızla yükseldiği bir döneme girilmiştir. Buna bağlı olarak yüklenicilerin sözleşmeye imza attıkları tarihteki malzeme fiyatlarıyla güncel fiyatlar arasında öngörülemeyen fiyat farkları oluşmuştur. Bu durum hem malzeme tedarikinde hem de maliyet hesaplamalarında sorunları da beraberinde getirmiştir” dedi. Canbakkal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün gelinen noktada sözleşmeye bağlanan kamu yatırımlarını üstlenen kamu müteahhitlerinin bazıları bu süreçte aşırı ifa güçlüğü çekmesi neticesinde işlerini yapamamış, bazılarının da teminatları irad kaydedilmek sureti ile ihalelere iştirakleri yasaklanmış, çok az bir kısmı da bu zor koşullarda sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmıştır. Tüm bu olumsuzluklardan fazlasıyla mağdur olan ve aşırı ifa güçlüğü yaşayan kamu müteahhitleri ile idareler arasındaki uyuşmazlıkların çözümü noktasında açılan fesih davaları neticesinde, yargı organları da sürekli artan ve ağırlaşan iş yükü altına girmiştir.”
“KAMU YATIRIMLARINA HIZ KAZANDIRMAK ADINA YASAKLI ŞİRKETLERİN DURUMU GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR”
TTSO Yönetim Kurulu Üyesi Samet Canbakkal, “İhalelerde taktir olunan ilave fiyat farklarına rağmen işlerini ifa edemez duruma gelen, ani ve aşırı fiyat artışları karşısında, tamamlanması her koşulda imkânsız hale gelmiş yapım işlerinde daha fazla firmanın yasaklanarak iş yapamaz hale getirilmemesi gerekir. Rekabetin sağlanması suretiyle daha düşük maliyetlerle işlerin yaptırılması kamu yararına olacaktır. Kamu yatırımlarına hız kazandırmak adına bu süreçte yasaklanmış olan firmalara sicil affı verilmek suretiyle yasaklı durumlarının kaldırılması, rücu ve teminat güncellenmesi davalarının iptali ve irad kaydedilen teminatların iadesinin sağlanması ülkemiz yatırımlarının devamlılığı, sürekliliği ve ekonomik kazanç açısından son derece önemlidir” ifadesini kullandı.
“İLAVE FİYAT FARKI VERİLMESİ GEREKİR”
Samet Canbakkal, “Cumhurbaşkanımızın önderliğinde kamu müteahhitlerinin içinde bulunduğu buhrana karşılık Resmi Gazete’de yayımlanan Geçici 5. ve Geçici 6. madde ile ek fiyat farkı düzenlemeleri getirilmiş, bu düzenleme sektöre bir anlık nefes aldırsa da sektörün yaralarını sarmaya yeterli olmamıştır” dedi. Canbakkal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aşırı fiyat artışları ve ülke ekonomisi göz önünde bulundurulduğunda işlerini tamamlamak adına her türlü çaba ve gayret içerisindeki kamu müteahhitlerinin işlerine devam ederek sektörün sekteye uğratılmaması, devletimizi sonrasında daha fazla maliyetlere yol açacak iş ve işlemler yerine, aşırı ifa güçlüğü sebebi ile piyasa koşulları dikkate alınarak ilave fiyat farkı verilmesi gerekmektedir. Piyasa koşullarına göre verilecek olan fiyat farkının sektörün yapı taşı olan malzemeler ile somutlaştırmak gerekir ise; 2021 yılından itibaren inşaat demirinin kilo fiyatı 2,95 liradan 22 liraya yüzde 745 oranında, beton fiyatları 150 liradan 2 bin 250 liraya yüzde bin 500 oranında artmıştır. Dolar kuru 7,36 liradan 28.50 lira seviyelerine, akaryakıt litre fiyatları da 5 liradan 39 liraya ulaşmıştır. Bu durumun işlerin tamamlanması için gereken piyasa koşullarına göre verilecek fiyat farkı hesabında muhakkak dikkate alınması gerekmektedir.”
“SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN KAPSAMLI BİR ÇALIŞMA YAPILMALIDIR”
Canbakkal, “Müteahhit firmaların üstlendikleri işleri layığı ile yapabilmeleri adına alınacak karar, uygulama ve desteklerin sadece 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na tabi işlerde geçerli olması ve diğer işler açısından idareler inisiyatifine bırakılması yerine, 4734 sayılı Kanunun ile istisna maddeleri kapsamında yapılan tüm işleri kapsar şekilde uygulanması eşitlik ilkesinin de gereği olacaktır. Fiyat farkı ve tasfiye hakkı yanında, yükümlülüklerini yerine getiremeyen firmalar için ek süre verilmesi gerekmekte, yasal süreç başlatılmış firmalar için sicil affı çalışmasını içeren yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. Gelinen noktada kamuya iş yapan müteahhitlerin yaşanan bu gelişmelere bağlı olarak ayakta kalması, faaliyetlerine devam edebilmesi ve yükümlülüklerini yerine getirebilmesi mümkün görünmemektedir. Bütün yaşanan gelişmelere bağlı olarak sorunun çözümü için kapsamlı bir çalışma yapılması kaçınılmazdır” ifadesini kullandı.