Trabzon Mimarlar Odasında yapılan basın açıklamasına Trabzon Mimarlar Odası Başkanı Ömer Gürol Ustaömeroğlu ile Trabzon Şehir Plancıları Odası Başkanı Ercan Şen  ile yönetim kurulu üyeleri A Grubu Şehir Planlamacısı Mimar İnci Güngör 15000 Ölçekli Nazım İmar Planı İncelemesi ile ilgili Değerlendirme Raporunun paylaşıldığı toplantıda flaş ifadeler kullanıldı. 

4 BİN YILLIK KENT, OVİT DAĞI MUAMELESİ GÖRÜYOR
Toplantıda ilk olarak konuşan Mimarlar Odası Başkanı Ustaömeroğlu, “Ne yazık ki bizim sürekli olarak eleştirdiğimiz, ama eleştiriye geçmeden önce her zaman övdüğümüz, şehirler arası ulaşımda hemen hepimizin üzerinden geçtiği bir kurum var Karayolları. Karayolları ne yazık ki Trabzon’da kent merkezine şehirler arasında gösterdiği özeni gösteriyor. Bu dikkate değer ve üzücü bir şey. 4 bin yıllık bir kent günümüzde Ovit Dağı muamelesi görüyor. Trabzon, Tüneller, Viyadükler şehri oldu. Bu tünellere, viyadüklere gerek var mıydı? Her tünel beraberinde sıkıntılar getirmekte. Ulaşım, planlama sıkıntıları getirmekte. Dev bulvarlar yapıyoruz diye, ulaşımın sıkıntılarını ortadan kaldıracağız diye önümüze gelen plan, çok geçmeden 1 sene sonra işin içinden çıkılmaz hale geliyor. O arada atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor” ifadelerini kullandı.
ÖNEMLİ BİR TEKNİK HATADIR
Ardından Mimarlar Odası tarafından hazırlanan raporun 2 sayfasını okuyan Ustaömeroğlu, “Planın en etkili algılanan yönü tünel yapımını destekleyen ulaşım modelidir. Trabzon'un eğimli topoğrafya sahip olmasına dayanılarak tünel yapımını zorunlu kılan araç ulaşım modelinin seçildiği çok net görülmektedir. Oysa denize dik yüksek eğimli vadilerden oluşan kentimizde, araç ulaşımının vadilere paralel yollarla sahile doğru dikey olarak akması gerekirken; denize paralel, tüm vadileri dik kesen ortalama 30-40 m genişliğinde araç yolları şeklinde planlanmış olması önemli bir teknik hatadır. 
Halen inşa edilmekte olan Kanuni Bulvarı üzerinde 8 adet tünelin olduğu bilinmekte ve kent içi ara trafiğine hizmet etmek üzere planlandığı halde, bu amaca hizmet etmeyeceği bugünden görülmektedir. Aynı yanlışa bir kez daha düşmemek üzere; yine aynı nitelikte olan, denize paralel, tüm vadileri tünel ve viyadükler ile dikey olarak kesen Güney Çevre Yolu olarak adlandırılan yol güzergahının daha güneye kaydırılarak 1/100.000 ölçek planda görülen yol ile bütünleştirilerek şehirlerarası transit yol olarak bu plana işlenmesi, yapılacak ulaşım master planına da yön vereceği tarafımızdan değerlendirilmektedir.
ULAŞIM MASTER PLANI YAPILMADAN
Ulaşım Master Planı yapılmadan sahil dolgu alanı üzerinde 3 gidiş 3 geliş olarak gerçekleştirilen sahil yolunun yapılmış olması ister istemez mevcut tüneldeki araç girişlerini yoğunlaştırmaktadır. Ancak bu yoğunluk planda görülen mevcut tüneli bay-pas ederek geçecek KemerkayaTuneli ile Maçka yoluna paralel planlanan tünellerin planlanması zorunluluğunu getirmemektedir.
Eğimli topoğrafyaya sahip olan kentimizde; tünel yapımını destekleyen bu ulaşım modelinde yeni tünellerin planlanması; trafiği ve yapılaşmayı kıyıya taşıyacak, ilerleyen zamanlarda artan nüfus ve araç yoğunluğuna bağlı olarak yeniden trafik yoğunluğu yaratacağı açıkça görülmektedir. Bu tünel geçişleri yerine, sahil yoluna alternatif olması bakımından 1/50.000 çevre düzeni ve 1/100.000 ölçek planda görülen kenti tamamen güneyinden kuşatan transit yolun, bu plana işlenmesi master planının amaç ve hedef yönünü netleştirmiş olacaktır.
Bu iki tünelin inşaası yönünde harcanacak zaman, emek ve maddi kaynakların tüketilmesi yerine, aşağıda belirtilen sorunların çözülmesi yönünde adımların atılması; hem yaya, hem araç trafiğini rahatlatacağı gibi kentli haraketliliğini artıracağı ve halkın yaşadığı kenti sahiplenmesi yönünde katkı sağlayacağını değerlendirmekteyiz.