Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin, "Siyasete girdiğim zaman müzakerelerle ilgili olarak ben bir anlaşma göremedim çocuklarım da göremeyecek, inşallah torunlarım görür derken şimdi inşallah torunlarımın çocukları görür demeye başladım. Çünkü müzakere masasına o kadar aşırı isteklerle geldiler ki bu isteklere evet demek mümkün değil" dedi.

Bazı temaslarda bulunmak üzere kente gelen KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Vakfı'nın Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlediği "Milli Davamız Kıbrıs" Konferansına konuşmacı olarak katıldı.Konferansa Trabzon Ortahisar Belediye Başkanı Av.Ahmet Metin Genç ,Hürriyet Gazetesi Trabzon matbaa Müdürü Erkut Bayçelebi ve çok az sayıda dinleyici katıldı

Her müzakerenin mutlaka bir sonu olması gerektiğini, KKTC olarak 46 yıldır müzakere masasında olduklarına işaret eden Eroğlu, "Diyoruz ki bir zaman limiti koyalım. 2015 yılının sonu ya da 2016 olsun ama Rumlar zaman limitini, arabuluculuğu ve hakemliği kabul etmiyor. Siyasete girdiğim zaman müzakerelerle ilgili olarak ben bir anlaşma göremedim çocuklarım da göremeyecek, inşallah torunlarım görür derken şimdi inşallah torunlarımın çocukları görür demeye başladım" diye konuştu.

Eroğlu, Rumların müzakere masasına aşırı ve kabul edilemez isteklerle geldiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:


"Toprak konusunda neredeyse elimizdekinin üçte ikisini istiyorlar. 1974 yılında Rumların 160 bin göçmeni olmuş ve bunların hepsi hayattaymış gibi bizden 100 bin kişiyi yerleştirecek toprak istiyorlar. Ondan sonra da bende kalacağını zannettiğim toprağı kendi malına dönme konusunda birinci tercih hakkı istiyor. Yani o evde ya da iş yerinde olan Kıbrıslı Türk'ün hakkı olmayacak. Peki 100 bin kişiye toprak vereceğiz 60 bin kişiyi de bünyemize alacağız. Onlara, biz nerede yaşayacağız diye sorduğumuzda ise Türkiye'den gelen göçmenler var, Türkiye'nin buraya göçmen gönderme hakkı yoktur dolayısıyla onlar gider size yer kalır şeklinde cevap veriyorlar."

ARTIK MÜZAKERELERİ İZLEMEKTEN YORULDUK


Müzakereleri yöneten birisi olarak birinci görevinin görüşmelerden anlaşma çıkarmak olduğunu vurgulayan Eroğlu, "Hiçbir müzakerede taraflar alternatifsiz değil. Hedef anlaşmaya varmak. Peki anlaşamazsak ne olacak? Bir 50 sene daha uzayacak. Artık Kıbrıs Türk'ü olarak bu müzakereleri izlemekten yorulduk. Biliyorsunuz bunun birde psikolojik yönü var. Biz barış harekatını alkışlarla karşıladık ve kurtuluşumuz dedik ancak ondan sonra anlaşma olamadı ve ortaya koyduğumuz devleti de dünyaya tanıtamadık" ifadelerini kullandı.

Eroğlu, KKTC halkının da müzakerelerden çeşitli beklentileri olduğunu belirterek, şunları kaydetti:


"Her müzakere masasına oturduğunuzda halkınızdan 'Ne olacak? Yine göçmen mi olacağız' sorusu geliyor. Bunlar da insanı yoruyor ve psikolojik olarak sıkıntılara sokuyor. Bu eziyeti halkımıza çektirmeye hakkımız yoktur. Dünyanın da halkımızın böyle bir eziyet çekmesine olanak vermesi bence insanlık dışıdır. Dolayısıyla dünyanın artık Kıbrıs'ta gerçekleri görmesi lazım. Kıbrıs'ta iyi niyetle yıllardır bir anlaşma olsun düşüncesiyle müzakereleri devam ettiren bir taraf vardır. Bir de yıllardır Birleşmiş Milletler'in kararı olarak ortaya çıkan planları bile reddeden taraf vardır."

Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını da yanıtlayan Eroğlu, daha sonra Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve İl Jandarma Komutanlığı'nı ziyaret etti.