Şundan emin olabiliriz ki 2021’in 2020 kadar zor geçmeyeceği. Hatta 2020’de üstesinden geldiğimiz birçok zorlukların artık meyvesini yemeye başlayacağımız bir seneye girmiş bulunmaktayız. Nasıl olduğunu merak mı ediyorsunuz?

Pandemi ile birlikte artık birçok işimizi evlerden çok rahat bir şekilde yapabileceğimizi görmüş olduk. Her sektör için bu durum geçerli değil elbet fakat birçok sektör uzaktan çalışmak ve işlerini yürütmek konusuna çok çabuk adapte oldu. İş için değiştirilen şehirler, yeni yolların yapımları, büro ve ofisler… Tüm bu ve birçok unsura ihtiyacımızın olmadığını keşfetmiş olduk.

2020 ile beraber birçok e-ticaret ve şirket hızla büyümeye başladı ve bu hızın da yeni yılla birlikte kesilmeyeceği de belli oldu. Şirketlerin satış yapabilmek için mağazalara ihtiyacı olmadığını, mağazalar olmayınca da personele ihtiyaç bulunmadığını gördük. Bu süreçte onlara yardımcı olacak tek şeyin satış yapabilecekleri dijital bir platform ve ciddi bir reklam olduğu artık aşikâr.

2020 ile birlikte gördüklerimiz ve ileri taşıyacaklarımız yalnızca bunlar değil elbette. Elimizden kolonyanın yüzümüzden de maskenin eksik olmayacağını unutmayalım. Sarılmak, tokalaşmak, yakın mesafe devri tekrar açılmayacak bu da çok belli. İnsanlar kalabalık alanlardan ziyade nefes alabilecekleri ortam olarak daha rahat alanları tercih etme yoluna gitmeye devam edecek. 
Testler, pandemiye dair önlemler ve mesafe kurallarına dair birçok faktörde hızlı ve pratik sonuçlar üretecek uygulamalar da olacak. 15 dakikada sonuçlanacak ve daha ucuz olacak testler ile bu testlerin artık tek başına yapılabileceği kolay ve uygulanabilir formülleri ve küçük ebatlarda olacağı haberlerini görmeyeniniz yoktur. Bu testlerin gelişmesiyle doğru sonuç verme oranları da artacaktır.

Economist’in bu konu hakkındaki tahmini, test fiyatlarının düşeceği yönünde. Birçok alanlardaki (havaalanı vs.) dijital ateş ölçerlerin yerini bu testler alacak ve bu testler çok çabuk bir şekilde uygulanacak. Bu süreç insanlar için günlük rutinin bir parçası haline gelecek. Fakat burada çok önemli bir nokta var. Bu testler kullanıcılar tarafından uygulandıktan hemen sonra “pozitif” çıkması halinde hemen ilgili personele haber vermeli. Tabi şu da unutulmamalıdır ki tüm hükümetler vatandaşlarına güvenmek durumunda.

Karantina sürecine gelecek olursak, birçok hükümet bu süreyi aşağı çekecek. Bunun ilk örneklerini Fransa ve İsveç ile birlikte görmüştük zaten. Bu süre karantinaya uyum sağlanmamasının da önüne geçecek elbet.  Ancak ikinci hafta tedbirlerin elden bırakılmaması gerekiyor çünkü bırakılırsa hastalığı bulaştırma ihtimalleri devam edecek. Bu noktada uzmanlar yaşlı yakınlarına bir uyarı getirecek ve şartlı şekilde faaliyetlerini yapmalarına izin verecek. Kuralcı yaklaşımlar ortadan kalkacak ve bu kurallar daha çok sözel yollarla ve vurgulanarak insanlara duyurulacak. Tıpkı Japonya’nın vatandaşlarına, sosyal mesafe kurallarını hatırlattığı ve kalabalık ortamlardan uzak durmaları gerektiğini anlattıkları gibi. Tüm bunların amacı tabi ki, salgının ikinci yılını ilk yılından daha az hasarlı ve daha katlanabilir hale getirilmesi.

Kuşkusuz bu sefer artılarının fazla olduğu yepyeni bir yıl bizleri bekliyor.

Mutlu yıllar!