Dönemin emperyalist güçlerine, kendi imkânsızlıklarına aldırmadan, inancıyla, bağımsız yaşama tutkusuyla ve azmiyle direnen bir milletin yazdığı bu destan, bizlere ve sonraki kuşaklara olduğu kadar potansiyel düşmanlara da millet bilinciyle hareket ettiğimizde, birlik ve beraberlik içerisinde, kardeşçe, inançla ve kararlılıkla yürüdüğümüzde, önümüzde hiçbir engelin duramayacağını açıkça göstermiştir.

Bu zihniyetle temelleri atılan, tarihinden, her dönemde güç ve ilham alan Türkiye Cumhuriyeti, Malazgirt’in, Çanakkale’nin, Büyük Taarruz’un birikimleriyle geldiği günümüzde, kendi coğrafyasında olduğu kadar, dünya ölçeğinde de varlığını hissettirir hale gelmiştir. Ülkemiz, Gazi Mustafa Kemal tarafından, bir asır önce konulan hedeflerin yolunda emin adımlarla ilerlerken, içeride ve dışarıda yoluna çıkanlara, gerek siyasî gerekse askerî karşılıkları vermekten geri durmamıştır, durmayacaktır.
 
Bu duygu ve düşüncelerle; başta cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu günlere ulaşmamız için elinde her ne imkân varsa kullanan, kanlarıyla hatta canlarıyla fedakârlık gösteren tüm kahramanlarımızı bir kez daha minnet ve şükranla anıyor, şehitlerimize ve gazilerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyor, şanlı ordumuzun ve aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum."