İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun “10 Ocak Gazeteciler Günü” mesajı
Bakan Soylu’nun mesajı şöyle;
 

      “Aziz milletimiz, dünya üzerinde sadece fiziki olarak değil, oluşturduğu medeniyet birikimi ve devlet geleneği ile de var olmayı bilmiştir.

          16 Devlet ve 2223 yılı kapsayan bu köklü gelenek, komutanlar ve askerlerin yanı sıra, yetiştirdiği devlet adamlarıyla kendine ait bir medeniyet imzası oluşturmuştur. Daha da önemlisi, devlet anlayışının erken dönemlerinde bile idareci yetiştirmeye önem vermiş, bunun fikri ve fiziki altyapısını oluşturmuştur.

             Bu altyapı, devletin varlığı tehlikeye girdiğinde inisiyatif alabilecek; hızlıca organize olabilen, binlerce yıllık medeniyet birikimiyle refleks üretebilen bir yapı ortaya koymuştur.Kurtuluş Savaşı’nı veren Cumhuriyetimizi kuran, idari yapılanmasını gerçekleştiren, devlet geleneğini ve milleti geleceğe taşıyan bir nesli de yine o köklü devlet geleneğimiz üretmiştir.
İnancımız odur ki 2023, 2053 ve 2071 için ortaya konulmuş olan hedeflerimize ulaşabilmemizde Türk İdare geleneği ve onun temsilcileri en önemli araçlardan biri olacaktır.
     
       Bu vesileyle muhtarından kaymakamına, valisinden devlet yönetiminin her kademesinde görev yapan devlet adamına kadar, bu teşkilatta yer almış, bu devlete hizmeti geçmiş, alın teri dökmüş, yeri geldiğinde canını ortaya koymuş bütün idarecilerimizin İdareciler Günü’nü tebrik ediyor, görev şehitlerimizi, geçmiş büyüklerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz.”
[09:54, 10.1.2019] +90 536 028 92 76: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” nedeniyle bir mesaj yayımladı.


             Bakan Soylu’nun mesajı şöyle;


“Küçük bir oda..

Bir tarafta kollu veya pedallı iptidai bir baskı makinesi,

Öte tarafta “hurufat” çekmecelerinden oluşan, bir dizgi masası..

Bir başka köşede bir yazı masası, daktilo, kalemler vesaire..

Bu odada koşturan bir veya birkaç heyecanlı kişi.

Gazetenin hem muhabirleridir hem matbaacısıdır, hem dağıtıcısıdır..

Bu bizim ülkemizde de böyledir, dünyanın diğer yerlerindeki

Nispeten küçük yerleşim yerlerinde de böyledir. Elbette zamanla bu odanın şekli şemalı değişti.

Hurufat çekmecelerinin olduğu dizgi masasının yerini bilgisayarlar, kollu makinenin yerini dijital baskı makineleri aldı ama o heyecanlı adamların telaşı, koşturması, aynen devam etmektedir.

​          Hem bilgi hem de bilgi kirliği çağı olarak nitelendirebileceğimiz 21. yüzyılda özgür, tarafsız ve ilkeli basına ve gazetecilere her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Özellikle dünyada yükselen güvenlikçi anlayış, ırkçılık, göç dalgaları ve Ortadoğu’da yaşanan baş döndürücü gelişmeler bu ihtiyacı hem ülkemiz hem de dünya demokrasisinin gelişimi açısından şiddetlendirmektedir.​

          Toplumun hem gözü kulağı, hem de sesi olan; özellikle Türkiye gibi zorlu coğrafyalara komşu, yoğun gündemli bir ülkede zor şartlar altında özveriyle görev yapan Türk Basını, 15 Temmuz’da millet iradesi yanında sergilediği tutumla, darbe girişiminin akamete uğratılmasında hayati bir görev üstlenmiştir.​

          Bu vesileyle, tüm basın mensuplarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor ve başarılar diliyor, görevi başında hayatını kaybedenler gazetecilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum.”