ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesine bir tepkide Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi Bağımsız Meclis Üyesi Davut Çakıroğlu’ndan geldi . 

Çakıroğlu ;ABD'de her seçim döneminde Dünya yeni bir başkan ve iyimserlik beklentisine girer.
Kimi söyler, kimi bilir, kimi susar ancak bütün dünya ülkelerinin hemfikir olduğu bir gerçek var ki o da dünya üzerinde akan kanın en büyük suçlusu ABD'dir.


Çıkan savaşların sebebi de Abd'dir.
Yüz yılı aşkın süre önce ve 1.Dünya Savaşının vuku bulduğu yıllarda güvenlik amacıyla ermenilerin yer değiştirilmesine karar verildi.
Bu esnada ermeni çetelerin güvenliksiz köylerde yaptığı vahşet sadece tarih kitaplarında değil, dedelerden torunlara anlatılageldi.
Öyle bir vahşet ki literatürde, deyimlerde yer aldı ve kötülük yapan insanlar ermeni misin diye anılır oldu.
Kurulurken yerli halkı katleden, ödülle kızılderili öldüren, daha dün Vietnam'da katliam yapan, bugün daha Irak'ta, Suriye'de  milyonlarca insanın ölümüne sebep olan, Hiroşimaya atom bombası atarak insanlık tarihinin en acımasız katliamına imza atan ABD ve yeni seçilen başkanı Biden belli ki tarih  tarih veya tarihi gerçeklik ya da insanlık adına bu açıklamayı yapmadı..
Sırf siyahi diye her gün devlet eliyle vatandaşlarını öldüren bir ülke, insanlıktan bahsetmemeli zaten.
Bu, siyasi bir oyun ve ülkemize karşı bir markaj operasyonudur.
Ancak bizim bu konuları olduğundan çok önemsememiz akıllarınca ellerini güçlendiriyor.
Kim neyi kabul ederse etsin bu kararlar yok hükmündedir ve ne tarihi ne de hukuki bir anlamları yoktur.
Bu açıklamanın iki yönüne daha vurgu yapmak isterim.
Birincisi Sayın Erdoğan'ın bir gün önce Biden ile saatlerce görüşmesi ve sanki bu görüşmenin bir anlam ifade ettiği algısının son dakika yayılması.
Karar öncesi bir saat ne konuşuldu. Merak ediyorum.
Ikinci bir boyut ise hala ülkedeki muhalefetin şirin görmek için çaba gösterdiği, bir dönem iktidarın da şirin gördüğü eli kanlı terör partisi Hdp'nin olaya bakışı.
Bu kararı Erivan'dan daha heyecanla bekleyen Asala'nın türevleri bu karara verdikleri tepkiyle asıl kimliklerini ve kime hizmet ettiklerini daha açık ortaya koymuşlardır.
Dün biz bu yapının derdi bölge insanı değil, bunlar büyük planların küçük piyonları dediğimizde ve Hdp'nin derhal siyasetten soyutlanması gerektiğine vurgu yaptığımızda demokrasi ninnisi söyleyenler umarım bu gün karşılarındaki resmi doğru çekebilirler..
En önemlisi de bölge halkı kendi haklarını koruduklarını söyleyerek  kendileri üzerinden siyaset yapan, siyasi güç elde eden bu taşeron yapının kimlerden ihale aldığını doğru okur.
İktidar hevesiyle ve koltuk uğruna yaşadığı ülkeye ihanet etmeye amade,yaşadığı ülkenin tarihinden bi haber olan kimi partili isimlerin de  kamuoyunca doğru analiz edileceğini umuyorum...