Çok mutlu olmuştuk. Bu sezona da aynı şampiyonluk parolası ile başlamıştık aslında. Bazı şeyler istediğimiz gibi gitmedi. Bazı kırılma anları yaşadık sezon içlerinde. Tam böyle üst üste galibiyetler almak istediğimiz yerlerde, öne geçeceğimiz maçlarda kontra ataklardan gol yedik. Kırılma maçlarını kazanamadık diyebiliriz daha doğrusu. Ama hala kopmuş değiliz. Antrenmanlarımızı, ortamımızı, arkadaşlık ilişkilerimizi hala şampiyonluk yarışının içinde olabileceğimizi konuşarak devam ettiriyoruz. Trabzonspor hiçbir zaman hedefsiz oynamıyor. Biz bunu yıllardır her ortamda her toplantıda söylüyoruz. Bizim tek gayemiz tek amacımız Trabzonspor'u en iyi şekilde temsil edebilmek, kupaları kazanabilmek. Bu da o sezonlardan bir tanesi olacak. Ziraat Türkiye Kupası'nda da hedefimiz var orada da devam ediyoruz. Lig de uzun bir maraton ikinci yarıya yeni başladık. Yarışın içinde olmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Oyuncumuz, futbolda inişli çıkışlı dönemlerin olabileceğini söyleyerek, “Bazen inişler çıkışlar olabiliyor bunu da en az da tutmaya çalışıyoruz. Bazen taraftarlarımız, hocalarımız istenilen performansın altında kaldığı zaman konuşma yapabiliyor bu da bizi tetikliyor performansını artırma adına. Trabzonspor defterim hiçbir zaman kapanmadı. Çünkü ben bunu her röportajımda da söyledim ben buradan gitmek istediğim zaman ben değil kulübün menfaatleri doğrultusunda gidebilirim. Yıllar önce sakatlanmadan önce de bazı teklifler gelmişti bana. Fakat Başkanımız o anki duruma göre beni yollamak istememişti. Trabzonspor'da kaldım. Trabzonspor tarihine ismimizi geçirdik şampiyon olduk kupalar kazandık. Bunu tekrar yaşamak istiyoruz. Hedefsiz kimse oynamak istemez Trabzonspor'da. Trabzonspor'da başarılı olmak diğer takımlarda başarılı olmaktan daha güçtür. Çünkü herkese karşı oynuyoruz. Avrupa hedefim kapanmadı. İlla ki gideceğim diye de bir şey yok. Ama bu hedefin her zaman hayalini kuruyorum. Tabii ki Trabzonspor'un kulübün menfaatleri doğrultusunda gidebilirim. Trabzonspor bana git derse giderim kal derse kalırım. İlk söz her zaman Trabzonspor'undur” dedi.

Abdülkadir Ömür, yeniden A Milli Takım forması ile sahaya çıkmak istediğini vurgulayarak sözlerini şu şekilde sürdürdü: “A Milli Takım formasına tekrar kavuşup yeniden ilk 11’de sahaya çıkmak istiyorum. Şu an performansımdan dolayı biraz uzak kaldım ama tekrar yukarı seviyelere çıkarıp yeniden kadroda olmak istiyorum.”

Spor Toto Süper Lig’de Alanyaspor ve Karagümrük ile oynadığımız maçlarda kırılma anlarını atlatamadığımızı ifade eden Ömür, “Alanyaspor maçında çok kırılma anı oldu, başında iki üç pozisyon kaçırdık ve ilk gelen topta golü yedik ve kırıldık. Bizim takımın 5 tane yiyeceğine kimse inanmıyor ama bazı kırılma anlarını atlatamadık. Duygusal olarak hoca biraz yıpranmıştı, kimse hocanın gitmesini istemiyor. Geçen sene hep beraber şampiyon olduk. Hocamızın Türkiye’de alacağı kupalar vardı, Trabzonspor’un da var. Biz her zaman hocamızın yanındayız. O olaydan güçlü şekilde çıkabileceğimizi biliyorduk. Çok üzgündük o maçtan sonra. Ondan sonra tekrar performansı yukarı çekmeye çalıştık, çok üzüldük ama üstesinden gelebileceğimizi düşündük” cümleleriyle açıklamalarını sürdürdü.

Oyuncumuz, 2021 yılından bu yana evimizde oynadığımız maçları kaybetmediğimize dikkat çekerek, “İç sahada yaklaşık 34-35 maç oldu yenilmiyoruz. Çok büyük bir istatistik. Bütün takımlar Trabzon’a gelirken bu istatistiği düşünerek buraya geliyorlar. Karagümrük ve Alanyaspor maçları bizim için kırılma maçları oldu. Karagümrük maçında çok kötü performans da sergilemedik ama golleri bulacakken kontradan goller yedik. Bu hafta Hatay deplasmanından galibiyetle dönüp bir seri yakalamak istiyoruz. Tabii Hatayspor’a da saygı duyarak, deplasman galibiyetini almak istiyoruz” açıklamalarına yer verdi.

Abdülkadir Ömür, orta saha bölgesinde kendini rahat hissettiğini ancak eksik olan tüm bölgelerde oynayabileceğini bildirerek sözlerini şu şekilde sürdürdü: Bireysel olarak eksik gördüğüm noktalarım var, antrenmanlarda özel hocalarımızla devam ediyoruz. Koşu istatistiklerinde sorunum var. Birçok taraftarımızın ve basın mensuplarının bahsettiği gibi şut ve ortalarda sıkıntılarım var. Antrenmandan sonra hocalarımla özel olarak çalışıyorum. Umarım bunu düzeltebilirim. Oynadığımız oyunun karşılığında skor almak, oyuncular olarak maç sonu çok mutlu hissettiriyor. Trabzonspor taraftarlarını da skordan daha ziyade saha içindeki oyunla da onları memnun etmemiz gerekiyor. Biz her zaman onların yanındayız destekçileriyiz. Onları memnun etmemiz lazım. Son haftalarda skoru alıyoruz ama oyunsal sıkıntılarımız olabiliyor. Trabzonspor’a yakışır bir oyun sergilemeye çalışıyoruz. Biz de her ikisini yapınca taraftarlarımız gibi mutlu oluyoruz. Ben futbola altyapıda orta saha olarak başlamıştım. 6 ve 8 oynuyordum. Hatta 8-10 da oynuyordum. İlk A Takım’a çıktığımda kanat olarak aldılar, o zamanlarda Trabzonspor’da hangi bölge eksikse orada forma şansı bulabiliyorduk. Geçen senelerde hocamız orta sahada çok farklısın ama kanat bölgesindeki eksiklikten dolayı seni orada oynatacağım diyordu. Performansı etkiliyordu ama hocamız nerede isterse oynatabilir. Şu an takım için, kendim ve taraftarımız için daha iyi performans sergilememin sebebi orta sahada oynadığım içindir. Ama tabii hocamız nerede isterse orada oynatabilir. Bireysel olarak kendimi en rahat orta saha bölgesinde görüyorum.”

Oyuncumuz, yabancı takım arkadaşlarıyla iyi anlaştıklarını belirterek, “Yurt dışından büyük oyuncular geliyor Trabzonspor’a. Onlara en iyi şekilde yardımcı oluyoruz adaptasyon süreçlerini hızlı atlatmaları için. Sevgimizi onlara hissettiriyoruz ve karşılıklı bir bağ oluşuyor. Yerli yabancı fark etmeksizin bir aile ortamı olarak görüyorlar. Çok rahat hissediyorlar. Aileleri de tesislere geliyor bazen, tesisimiz çok güzel. Bazen de kahve içmeye, yemek yemeye dışarı çıkıyoruz. Onlar da bütün bunların sonucunda sahaya çıktıklarında aile duygusuyla beraber performanslarını en iyi şekilde yansıtmaya çalışıyorlar. İlk geldiklerinde uyum sorunu olsa da çabucak atlatıyorlar. Trabzonspor’un eski oyuncularının, kaptanlarının da adaptasyon süreçlerinde onların yanında olması gerekiyor, biz onların yanında olunca kendilerini daha rahat hissediyorlar” dedi.

Yusuf Yazıcı ile çok iyi anlaştığını söyleyen Ömür, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Yusuf Yazıcı ağabey ile çok güzel vakitler geçirdik Trabzonspor’da. Önceden sahada çok iyi anlaşıyorduk, şimdi de çok iyi anlaşıyoruz. Geçtiğimiz sezonki şampiyonluğumuzda burada oynuyormuş gibi bizi aramıştı ve çok mutlu olmuştu. Trabzonspor’da şu anda kiralık o ancak umarım tekrar bir süreden sonra uzunca bir zaman Trabzonspor’da olur. Trabzonspor’da kupa kazanmak, o mutluluğu yaşamak istiyor. Avrupa’da da Trabzonspor’u en iyi şekilde temsil ediyor, bu dönemde Trabzonspor’dan ayrılmadan önce bir tane kupa kazanmak istiyor. Futbol günümüzde daha da sertleşti. Artık bir basketbol oyunu gibi karşılıklı taktikler konuşulmaya başlandı. Kazanmanın çok zor olduğu bir dönem çünkü tüm takımlar kaliteli. Özellikle Avrupa’da futbol çok ilerledi. Biz maalesef onlara çok ayak uyduramıyoruz. Kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz ama tabii günümüz futbolu ile ilgili ağabeylerimiz, büyüklerimiz daha iyi yorum yapabilir.”

Oyuncumuz son olarak, Dünya Kupası’nı Messi ve Arjantin’in kazandığı için çok sevindiğini, futbolun dışında özel bir hayatının olmadığını belirterek sözlerini şu şekilde tamamladı: Dünya Kupası’nda benim favorim Arjantin Takımı’ydı. Onun da tek sebebi Messi’ye olan saygımdan dolayı. Gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan bir tanesi. Onun kadar biz de çok sevindik. Eren, Hüseyin ve Yusuf ağabey ile beraber izlemiştik maçı. Çok güzel bir turnuva oldu, hem Messi hem de Arjantin kazandığı için çokmutluoldum. Taraftarlarımıza şampiyonluktan sonra sosyal medya hesaplarını açacağımı söylemiştim ama çok zamanımı alabileceği için açmadım. Onlardan özür diliyorum, zaten futbol dışında bir özel hayatım da yok. Yaylada, köyde, ailemle ve köpeklerimle vakit geçiriyorum.”