Karadeniz Yazarlar Birliği ile ortaklaşa düzenlenen program ‘Trabzon Gönüllüler Taburu’nun toplanma yeri olan Kalepark’da başladı.
Şehitlere saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başlayan anma etkinliğine; Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanvekili Atilla Ataman, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Karadeniz Yazarlar Birliği Başkanı Sebahattin Saruhan, Çankırı Karatay Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kasım Bolat, Trabzon Garnizon Komutanı Albay Erdem Canbolat, AK Parti Ortahisar İlçe Başkanı Selahaddin Çebi, MHP Trabzon İl Başkanı Bekir Sıtkı Tarım ile KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi öğrencileri, şehit aileleri dernekleri temsilcileriyle, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.


“GERİ DÖNEMEYECEKLERİNİ BİLİYORLARDI”
Anma etkinliğinin açılış konuşmasını yapan Karadeniz Yazarlar Birliği Başkanı Sebahattin Saruhan, Trabzon Gönüllüler Taburu’nun Anadolu’nun diğer bölgelerinde oluşturulan birliklerden silah ve giyim ihtiyaçlarını kendileri karşılamaları ve bizzat Harbiye Nazırlığı’na telgraf çekerek başvuruda bulunmaları yönüyle ayrıldığını dile getirdi. Gönüllü Trabzonlular Taburu’nun adının duyurulmasının herkesin boynunun borcu olduğuna vurgu yapan Saruhan, “Bu alanda şehitlerimiz için toplanmak son derece saygın bir iş. Çünkü bundan 110 yıl önce 1912 yılında İstanbul tehlike altındaydı. Bulgarlar Çatalca’ya doğru işgal ede ede geliyor. Yurdun genelindeki seferberlik ilanından sonra Trabzon’da Trabzon Taburu oluşturuldu. Ülkemizin çok değişik noktalarında Erzurum’da Alanya’da gönüllü birlikler oluşturuluyor. Fakat Trabzon’dakinin fark şu… Hem resmi bir tabur oluşturuluyor askeriye nezdinde hem de aynı zamanda da halk gönüllü olarak, kendileri ısrarla dönemin Harbiye Nazırlığı’na telgraflar çekerek ‘biz oraya gitmek istiyoruz’, diyorlar. Halk kendi ihtiyaçlarını, elbiselerini kendi bütçelerinden karşılayarak, hatta kendi silahını karşılayarak birlik oluşturuyor. Arap Hafız Mehmet Efendi önderliğinde aynı zamanda da o zamanın alay komutanı Mehmet Ali Bey komutanlıktan istifa ederek İstanbul’a gidecek olan askerlerin başına geçiyor. Tam bulunduğumuz bölgede halk bu gönüllüleri oyun havası eşliğinde, eğlenceyle, keyifle yolcu ediyor. Gönüllüler buradan yürüyüşle limana ulaşarak buradaki Gülcemal gemisiyle İstanbul’a yola çıktılar. Ve şunu biliyorlardı. Hiçbirisi geri dönemeyecekti. Yani buradaki anlayış, buradaki felsefe, buradaki inanç o kadar güçlü ki, hayatından, sevdiğinden ayrılarak yola giriyorlar. Bütün bunları bizim bilmemiz lazımdı. O gün bu fedakârlığı yapanların, bugün öğrencilerimiz, neslimiz ve bizler tarafından bilinmesi bizim boynumuzun borcudur. Bu etkinlik, bu tür çalışmaları devam ettireceğimiz bir başlangıç oldu. Bu olayın ortaya çıkmasında en büyük pay sahiplerinden bir tanesi İlhan Hocamızdır. Yarın Çatalca Belediyesi oradaki şehitler için anma programı düzenleyecek. Alanya Belediyesi de kendi cephesinden bu olayı anacak.”
“ŞEHİTLERİMİZİN RUHUNU SEVİNDİRMİŞ OLURUZ”
Trabzon  Gönüllüler Taburu’nun Çatalca Meydan Muharebesi’nde Bulgar ordusunun yenilerek Bulgarların barış görüşmelerine zorlanmasında en büyük pay sahibi olduğunu belirten tarihçi Kasım Bolat ise şöyle konuştu: “Bugün, Çatalca ya da 87. Alay dediğimizde aklımızda hiçbir şey canlanmıyor. Fakat bu iki isim son derece önemli. Sadece Trabzon için değil, Türkiye tarihi için önemli. 87. Alay dört taburdan oluşuyor. 1., 2., 3., ve 4. Tabur… Her taburun kendi bölükleri var. Ama 3. Taburun gönüllüler bölüğü tamamen Trabzonlulardan oluşuyor. Bu birlik 87. Alay Gülcemal Vapuru’na binerek 18 Ekim sabahı ayrılıyor ve deniz yoluyla İstanbul’a gidiyorlar. 87. Alay Türk Ordusunun savunma oluşturduğu Çatalca’ya kadar geliyor. Buraya konuşlanıyorlar. İleri Tabyaya yerleşiyorlar. Bulgar askerleri burayı aşacağı zaman Trabzon gönüllüler Taburu’na denk geliyor. 3. Taburun Komutanı Binbaşı Mehmet Ali Bey, Gönüllüler Taburu’nun komutanı ise, Arap Hafız Mehmet Efendidir. Bu iki kahraman Bulgar ilerlemesi sırasında şehit oluyorlar. Onların bu şekilde şehit olmasından sonra yapılan ileri harekât sonrasında Bulgar askerleri siperlerinden uzaklaştırılıyor. 18 Kasım gecesi Çatalca Meydan Muharebesi Türk Ordusu’nun zaferiyle kazanılıyor. Bu zaferden sonra barış görüşmelerine yanaşmayan Bulgarlar da barış yapmak zorunda kalıyor. Ve 3 Aralık Çatalca Müzakeresi imzalanıyor. Bizler gönüllüler taburunu anımsarsak ve bu anma programının devamını yapabilirsek bugün haritada dahi yerlerini gösteremeyeceğimiz şehitlerimizin ruhlarını sevindirmiş oluruz.”


GENÇ, TERÖR SALDIRINI LANETLEDİ
Anma programında konuşan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ise, sözlerine İstanbul İstiklâl caddesi’nde düzelenen terör saldırısın lanetleyerek başladı. Genç, terör saldırısıyla ilgili şunları aktardı: “Sözlerimin başında geçtiğimiz Pazar günü İstanbul İstiklâl Caddesi’nde gerçekleştirilen hain terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifa dileklerimi iletiyorum. Ve menfur terör eylemini gerçekleştirenleri hep beraber buradan bir kez daha kınıyoruz, lanetliyoruz. Bu terör eylemlerinin bizi asla yıldıramayacağını, birlik ve beraberliğimizin daha da güçlenmesine vesile olacağını da Trabzon’dan bütün dünyaya haykırmak istiyorum.”


“BU TOPRAKLARI İLELEBET MUHAFAZE EDECEĞİZ”
Türk milletinin vatan sevgisini her şeyden üstün tuttuğunu kaydeden Başkan Genç, “Tarihi nice kahramanlıklarla dolu bu aziz milletin birliğini, beraberliğini hiç kimsenin bozmaya gücü yetmeyecektir. Bunun en bariz örneğini 15 Temmuz hain darbe girişiminde gördük. Bu asil millet inancından, medeniyetinden aldığı asil güçle beraber bağımsızlığını müdafa etme uğruna bundan 100 yıl önce olduğu gibi göstermiştir. Cenabı Allah bu kadim topraklarda vatanımız ve milletimiz üzerinde emel besleyenlere fırsat vermesin inşallah. Biz millet olarak vatan sevgisini, can sevgisinden önde tutan bir milletiz. Zaten inancımızın da gereği odur ki, vatan sevgisi imandandır. Bu inançla beraber şehitlerimizin bize emanet ettiği bu kadim toprakları bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da ilelebet muhafaza etmeye devam ettireceğiz.” dedi.


“TARİHİ YAŞANMIŞLIKLARI GÜN YÜZÜNE ÇIKARMALIYIZ”
Trabzon Gönüllüler Taburu’nun vatan sevgisinin emsalsiz örneklerinden biri olduğunu ifade eden Başkan Genç, “Fatih Trabzon fethedilmedikçe İstanbul’un fethi tamamlanamaz, eksik kalır diyerek, 8 yıl sonra Trabzonumuzu fethetmiştir. İşte Fatih’in torunları olan 87. Alay gönüllüleri de 1912 yılında İstanbul düşerse; Trabzon düşer anlayışına sahip çıkarak, İstanbul’un Bulgarlar tarafından işgaline direnmek, işgali durdurmak için 511 kahraman dedemiz 16 Kasım 1912 yılında yola çıkmış. Ve bu kutsal vatanımızı savunmak için bu 511 kahraman dedemiz Çatalca’ya gitmiştir. Bu alaya da Uşak Alayı deniyor.  Düşmana karşı da çok atik oldukları ve mukavemet gösterdikleri için de Fişek Alayı olarak da anılıyorlar. Bizim bu tarihi yaşanmışlıkları gün yüzüne çıkarmak gibi bir sorumluluğumuz ve zorunluluğumuz var ki, bugünü daha iyi okuyabilelim. Ve bu toprakların mirasçıları olan gençlerimiz daha iyi bir şuurla hareket edebilsinler. O nedenle kahraman dedelerimizi anmak, onları yâd etmek bizler için en önemli vazifelerden biri olsa gerek. O nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk Trabzonluları çok güzel sözlerle taltif ettiler.” diye konuştu.


“KAHRAMANLIK DESTANINI YENİDEN YAZACAĞIZ”
Trabzonlu Gönüllüler Taburu’na katılan kişilerin bugün yaşayan torunlarıyla ilgili ayrı proje yapmayı planladıklarını ifade eden Başkan Genç, “511 kahraman gidiyor ve bunların 509’u şehit oluyor. Her birini rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz. Bu kahramanlarımızın torunlarıyla ilgili de bir çalışma yapacağız. Ali Rıza Çulha bu kahramanlarımızdan bir tanesi… Onun torunu Erdal Çulha Bey de şu anda aramızda. İnşallah bütün torunlara ulaşıp bu kahramanlık destanını yeniden yazmak gibi bir sorumluluğumuz da var. Programlarımıza çok büyük destek olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Murat Zorluoğlu’na ve katkı sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum.”


“TRABZON, ŞEHİTLER VE KAHRAMANLAR DİYARIDIR”
Düşmanlara karşı Türkiye’yi koruma mücadelesinin bitmediğini bugün de devam ettiğine vurgu yapan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanvekili Atilla Ataman ise, “Bizim neslin, yani 65’in üzerinde olan neslin dedeleri hep tek kalmıştır. Test edin bakın. Tek bir çocuk kalmış. Geriye kalanın tamamına yakını şehit. Kendi dedemde de biliyorum. Ya harp yolunda, ya da harpte şehit düşmüş. Mesele onunla kalmamış. Trabzon’da üst geçitlerde daha şehit adı verilecek yer kalmamıştı. Bütün üst geçitlerimizde şehit ismi var. Bundan birkaç gün önce İstanbul’da o melun saldırıyla birlikte verdiğimiz 6 şehit… Bu coğrafyada bu mücadele bitmedi ve bitmeyecek. Trabzon olarak bu memleket için bedel öderken hiç dönüp arkaya bakmayan bir coğrafyanın çocuklarıyız. Coğrafya kaderse, bu kaderin paydaşıyız ve kaderin kahraman evlatlarının yaşadığı bir memleketteyiz. Trabzon şehitler diyarı, kahramanlar diyarı ve çalışkan insanlar diyarı. Meseleyi burada bırakmamız lazım. Trabzon’un kıymetini, kadrini daha anlaşılabilir kılmak için, bu dışarıda yapılan Trabzon günlerini de bir revize etmek lazım. Burada da bunları anlatmalıyız. Bu kahramanlıkları bütün Trabzonluların bilmesi lazım.” ifadelerine yer verdi.
Yapılan konuşmalardan sonra Trabzon Müftü Yardımcısı Yılmaz Küçük şehitler için dua okudu.
Yapılan konuşmalardan sonra katılımcılar; Trabzon Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı eşliğinde taburun yürüyüş yolunu takip ederek Trabzon Limanı’na ulaştı. Program şehitler anısına denize çelenk bırakılmasıyla son buldu. Bu sırada limanda bulunan petrol ve doğalgaz arama gemisi Barbaros Hayreddin Paşa da sirenlerini çalarak şehitleri selâmladı.