Erken seçim olmaması hâlinde seçime neredeyse bir yıl kalmışken ittifaklar netleşiyor, siyasiler de çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Çeşitli programlar ve toplantılar yapılırken aslında kamuoyunun aklında beliren en önemli soru işareti ise adayların kim olacağı konusu. Önceki haftalarda konuyla ilgili birçok yazı yazmıştım. Zaman ilerledikçe daha fazla söylem ve durumlarla karşı karşıya kaldığımız için bu yazımda konuyu daha çok irdeleyeceğim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde "İşte söylüyorum, Cumhur İttifakı'nın adayı Tayyip Erdoğan. Seçim önümüzdeki yıl haziran ayının ortasında yapılacak" şeklinde bir açıklama yaptı. Cumhur İttifakı'nın ortaklarından MHP lideri Devlet Bahçeli daha önce Erdoğan'ın aday olacağını belirtmişti. Erdoğan'ın yaptığı bu açıklama siyasi çevreler tarafından "adaylık ilanı" olarak değerlendirildi.
 
Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olası adaylığı hukukçular arasında bir büyük tartışmalara sebep oluyor. Hukukçular, Anayasa'nın 101'inci maddesine göre cumhurbaşkanının en fazla 2 kez seçilebileceği şartı nedeniyle Erdoğan'ın adaylığı üzerine tartışıyor. Bir grup, Erdoğan'ın tekrar aday olabilmesi için seçim kararının meclis tarafından alınması gerektiğini belirtirken bir kısım da 2017'de yapılan anayasa referandumu sonucunda Erdoğan'ın 2014'teki ilk cumhurbaşkanlığı döneminin kabul edilmemesi gerektiğini söylüyor. 

Siyasetçi ve yazar Fikri Sağlar, anayasaya göre Erdoğan'ın üçüncü kez cumhurbaşkanı adayı olamayacağını vurguluyor. Ancak bu durumun tek istisnasının meclisin 360 oyla seçim kararı alması olduğunu söyleyen Sağlar, "Bu sayıya AK Parti ve MHP oyları yetmiyor. Buna rağmen YSK Erdoğan'ın adaylığını onaylarsa anayasa suçu işler, seçim meşru olmaz." şeklinde değerlendirdi.

Gazeteci Ruşen Çakır Erdoğan'ın adaylığını ilan etmesini, Kılıçdaroğlu'na karşı “artık pes etmek” olarak görüyor. "Aleni açıklama yapmayı geciktirmesi Erdoğan’ın güçsüzlüğünü değil, hâlâ 'oyun kurucu' olabileceğini, yeri ve zamanı sadece kendisinin belirleyebileceğini gösteriyordu." diyen Çakır, şu cümleleri kuruyor: "Nihayet Erdoğan cevap vermek zorunda kaldı. Şu cümleler onun: 'Ha bire 'Cumhur İttifakı'nın adayı belli olsun' diyor. İşte söylüyorum, Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan.' milletten ziyade ilk olarak Kılıçdaroğlu'na duyurması Erdoğan'ın epey güç kaybettiğine delalet ediyor."  

Millet ittifakında aday kim olacak?

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle aday olacak isimler arasında uzun zamandır CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı 

Mansur Yavaş’ın ismi konuşuluyor. Günbegün tartışılsa da özellikle CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun adaylığı son dönemde öne çıkıyor. 

Gazeteci Levent Gültekin ise "Kılıçdaroğlu aday olursa…" başlıklı yazısında bu konuda açıklamalarda bulunuyor. Gültekin bazı kişilerin, Kılıçdaroğlu'nun mezhebi nedeniyle aday olmasını "risk oluşturmak" olarak yorumladığını fakat bunu "Alevi biri cumhurbaşkanı olamaz" düşüncesinden ziyade bu düşüncenin yaratacağı yıkımdan kaçınmak ve durumu riske atmamak için uyarıda bulunulduğunu belirtiyor. Gültekin ayrıca "İktidarın seçimi bir mezhep yarışına dönüştürmesinin toplumda bir karşılığı olmaz" diyenlerin de bulunduğuna dikkat çekerek "Umarım yoktur, umarım Türkiye bu hastalıklı anlayıştan bir an önce kurtulur." diyor. 

Şu an mevcut sistem ne yazık ki demokratik bir sistem değil ve hukukun metodolojiye uygun bir şekilde yorumlanıp uygulanmasına ortam hazırlamıyor. Yine bu şekilde uyuşmazlıklar konusunda da karar verecek olan merciler tamamıyla yürütmenin kontrolünde. Bu nedenle yalnızca bir hukuk sorunsalı olarak ele almaya çalışırsak açık ve net bir değerlendirme yapamayız. İşte tam da bu nedenle Erdoğan’ın adaylığı imkansızdır demek zor. Şayet ortada bir hukuk yoksa neyi nasıl yorumlayacağımızı bilmemiz ve sonrasında da unutmamamız gerekiyor.

Diğer yandan Yavaş ve İmamoğlu'nun da adaylık için ısrarla isimlerinin geçtiğini unutmayalım. Millet İttifakı’nın altı partinin ittifakıyla ortak aday belirleyip belirlemeyeceği de ciddi bir soru işareti. Benim düşüncem adayın son ana kadar açıklanmayacağı ve Kılıçdaroğlu'nun, ismini bilerek öne koyduğu yönünde. Bu süre içerisinde de aday belirleme faaliyetlerindeki mekanizma, anketlerin durumu ve açıklama takviminin konuşulmasını bekliyorum.