Muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusu gündemi her zaman meşgul eden bir konu. “Altılı masa” yakın bir zamanda ortak bir aday gösterecek şeklinde değerlendirmeler yapılıyor.  İYİ Parti lideri Meral Akşener’in haftalar önceden “başkanlığa talibim” açıklaması, adayın ana muhalefet CHP’den çıkmasını daha da ihtimalini kuvvetlendiriyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum: Ne pahasına olursa olsun yürüyeceğiz. Ya bana katılın ya yolumdan çekilin.” sözleri de aday olmak istediği şeklinde değerlendiriliyor. Hatta, bazı gazetelerin bu sözler nedeniyle Kılıçdaroğlu artık aday olduğuna dair manşetler verdiğini hatırlarsınız.
 
Peki anketlere göre önce kim?
Ancak daha önce muhalefetin ortak adayının anketlere yardımıyla ve toplumun düşüncesi dikkate alınarak belirleneceği belirtilmişti. Metropoll Araştırma’nın son anketine göre ise; HDP’nin Selahattin Demirtaş’ı aday gösterdiği ihtimalinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı en yüksek oyu hem ilk hem de ikinci turda alacak adayın Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş olduğu belirlenmişti. Yavaş’ın hem kararsızlardan hem de MHP’lilerden fazlasıyla oy çektiği, ikinci turda HDP’lilerden de beklenenin üzerinde destek göreceği belirtilmişti.
Yavaş’ı takip eden isimin ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğu, İmamoğlu’nun da ikinci turda daha az oy farkla da olsa Erdoğan’ı geçtiği belirlenmişti. Kılıçdaroğlu’nun oy oranıysa Erdoğan'a karşı geride kalan Akşener’den de az olarak tespit edilmişti. 
Son günlerde göçmenleri geri gönderme vaadi ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yaşadığı gerginlik sebebiyle gündemde olan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ da daha önce Yavaş’ın adaylığını destekleyeceğini söylemişti. Yavaş ise şimdiye dek adaylığı istediğine dair herhangi bir mesaj vermemiş, hatta "aday olmadığını ve Özdağ'ın sözlerinin kendisini rahatsız ettiğini" dile getirmişti. 
İmamoğlu’nun Ramazan Bayramında düzenlediği ve halen konuşulan Karadeniz gezisi ise aday olmak istediğinin bir deklarasyonu olarak değerlendirildi. İmamoğlu’nun “altılı masanın en önde koşacak neferi olduğunu, adaylığı yalnız siyasetin değil milletin işi olarak gördüğünü” söylemesi, Kılıçdaroğlu’nun adaylığının “kendi beklentisi de olduğunu” ifade etmesine rağmen “aday olmayacağım açıklamasında bulunmaması” bu yorumları doğrulayacak nitelikteydi. AKP’nin yüksek oy aldığı Rize ve Trabzon’da halkın kendisine gösterdiği ilgi de elini bir hayli güçlendirdi.
Geziye katılan gazetecilerden İsmail Saymaz, “belki de gezinin birincil amacı yurttaşlardan İmamoğlu’na aday olması konusunda yapılan çağrıların duyulur olması” yorumunda bulundu. Saymaz, “asıl niyetini belli etmeyen İmamoğlu’nun Rize’yi dolanarak Ankara’ya yürüdüğünü ve yolu çok uzattığını” belirtti.
Asıl tartışma ise İmamoğlu’nun geziye katılan gazetecilerle birlikte fotoğrafının yayılmasıyla başlamasıydı. Özellikle Nagehan Alçı’nın da fotoğraf karesinde olması, Alçı’nın Gezi eylemleri ve Ergenekon tutuklamaları dönemlerinde söylemlerini hatırlatan sosyal medya kullanıcılarının eleştirilerine sebep oldu.
Diğer yandan da İBB Sözcüsü Murat Ongun’un, "Bu tartışmalar 200-300 kişi içerisinde dönüyor, umursamıyoruz" açıklaması ile İmamoğlu’nun "Bir fotoğraf üzerinden kurban etmeye çalışan insanlar olabilir. Benimle aynı düşündüğünü, aynı şeylere inandığını söyleyen, ne yazık ki anlık hırslarına yenilmiş insanlar olabilir. Ama bu kardeşiniz için vız gelir, tırıs gider. Hiç umurumda değil.” sözleri, tepkileri daha da şiddetlendirdi. 
Kriz yönetimi sırasında büyük bir talihsizlik olarak değerlendirilebilecek bu açıklamalardan sonra bugüne dek İmamoğlu’na her zaman destek veren sanatçılar Fazıl Say, Gökhan Özoğuz, Şahan Gökbakar, Sabahat Akkiraz gibi isimlerle birlikte pek çok vatandaş İmamoğlu’na kibirli davrandığı şeklinde eleştirilerde bulundu. 
İmamoğlu ise “tutum ve eylemlerinin hep arkasında olduğunu ve kimseyi düşman olarak nitelendirmediğini görmediğini” ifade ederken “İnsanın kalbi kırılıyor, canı yanıyor. Birkaç cümle de yanlış laf kurabiliyorum. O yanlış kurduğum cümleler için özür diliyorum sadece.” sözleriyle “vız gelir tırıs gider” ifadesi için toplumdan özür diledi. İmamoğlu, bir sonraki gezisine de “Kılıçdaroğlu ile arasında kavga çıkarmaya çalıştığını” öne sürdüğü Abdülkadir Selvi’yi davet edeceğini sözlerine ekledi.
İmamoğlu, ilk eleştirilerin ardından “farklı ideolojik fikirlerin sahiplerine ve farklı toplumsal kesimlere ulaşmak için farklı görüşlerdeki gazetecileri düzenlediği gezilerine davet etmekte problem görmediğini” belirtecek şeklinde bir açıklama yapmış olsaydı kendi destekçileriyle arasında problem doğuran bu iletişim krizini henüz büyümeden bitirebilirdi.
Tartışmanın odak noktasında bulunan isim Nagehan Alçı ise yazısında fotoğrafı eleştirenleri için “sahte muhalifler”, yaşananları ise "toplumsal delirme hali" olarak tanımladı. Alçı, İmamoğlu'nu fotoğraf gerekçesiyle eleştirenlerin şu an halihazırdaki siyasal rejime fayda sağladığını belirtti.