Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Doğu Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere birçok ilde vatandaşlara ait tapulu arazilerin orman arazisi’ ilan edilmek suretiyle ellerinden alınarak hazineye kaydedildiğine dikkat çekerek; atadan, deden kalma 50 yıllık 60 yıllık tarım arazilerini kaybeden ve üretim yapmaları engellenen vatandaşların yaşadıkları mağduriyetleri soru önergesi ile Meclis gündemine taşıdı ve çözüm üretilmesi çağrısında bulundu.
CHP’li Kaya, Tarın ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’nin cevaplaması istemiyle hazırladığı soru önergesinde; vatandaşların yaşadıkları mağduriyetlere dikkat çekerek sorunların çözümü için bakanlıkça herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığını sordu.
“ATADAN KALMA TAPULU ARAZİLERİMİZ ELİMİZDEN ALINDI”
Trabzon Oflu çay üreticisi bir vatandaşın “Atadan deden kalma tapulu arazilerimiz, tapularımız görmezden geliniyor, yıllardır kullandığımız, ekip biçtiğimiz arazilerimiz orman ilan edilerek elimizden alınıyor. Arazilerimizde ağaç fidanları çıktı, gözümüz gibi koruduk onları, kıyamadığımız için kesmedik. O fidanlar büyüdü ağaç oldu. Sonrasında ‘Araziniz orman oldu’ denilerek tapulu arazilerimiz elimizden alındı. Bu büyük bir haksızlıktır. Böyle bir şey olur mu?” şeklinde dert yandığına dikkat çeken Kaya, tapulu arazileri elinden alınan vatandaşların mağduriyetine çözüm üretilmesi için hükümete çağrı yaptı.
Kaya, “Ormanlarımız en kıymetli hazinelerimizdir. Orman bütünlüğünü bozmamak, ormanlarımızı korumak, orman varlıklarımızı geliştirmek ve genişletmek hepimizin asli görevlerindendir. Fakat başta seçim bölgem Trabzon olmak üzere tüm Karadeniz’de ve ülke genelinde, halihazırda tarım ve yerleşim arazisi olarak kullanılan tapulu arazilerin ‘orman arazisi’ statüsü ile vatandaşın elinden alınarak, tapu hakkının ve mülkiyet hakkının ihlal edilmesi acilen çözülmesi gereken önemli bir sorundur.” dedi.
“MÜLKİYET HAKKI İHLAL EDİLMEMELİDİR”
Mülkiyet hakkının en kutsal anayasal haklardan biri olduğuna ve bu hakkı korumanın devletin asli görevlerinden olduğuna dikkat çeken Kaya, “Mülkiyet hakkı ihlali devlet-vatandaş ilişkilerinde derin ve onarılması güç sorunlara, dava ve uyuşmazlıklara neden oluyor. Aynı zamanda bölgemizi için büyük önem taşıyan çay ve fındık başta olmak üzere tarımsal üretimimizi olumsuz etkiliyor. Mülkiyet ve hak kayıplarına neden olan ve aileler arasında huzursuzluklara yol açan bu sorun artık görmezden gelinemez boyutlara ulaşmıştır.” dedi.
 
 
“ÇAY CÜZDANLARI DAHİ İPTAL EDİLDİ”
CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, çay müstahsillerinin üretim yaptığı tarım arazilerinin orman alanı ilan edilerek tapularının iptal edilmesine bağlı olarak çay cüzdan ruhsatlarının da iptal edildiğine ve müstahsillerin çaylarını Çaykur'a veremediklerine dikkat çekerek, “Tapulu arazilerine el konulan çay müstahsillerimiz bir de çay cüzdan ruhsatları iptal edilerek adeta cezalandırılıyor. Çay ve fındık bölgemiz için olmazsa olmaz tarım ürünlerimizdir ve bölge halkı için ekmektir, aştır. Atadan, dededen kalma tarım arazileri elinden alınan vatandaşlarımızın yaşadıkları bu soruna acilen çözüm üretilmeli ve mağduriyetleri giderilmelidir. Vatandaşlarımızın gözü gibi baktıkları bin bir emekle işledikleri arazilerin tapuları ile birlikte kendilerine geri verilmelidir.” dedi.
CHP’li Ahmet Kaya soru önergesinde, Tarın ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’ye şu soruları yöneltti:
1. Son 20 yıldır ülke genelinde orman sınırları içine alınan arazilerin büyüklüğü ne kadardır? Bölgelere ve İllere göre tapulu arazileri ‘orman arazisi’ olduğu gerekçesiyle elinden alınan vatandaş sayısı kaçtır?


2. Arazilerin orman sınırlarının dışına çıkarılması hangi usul ve esaslara göre yapılmaktadır? Uygulamada aksayan yönler nelerdir? Bunların düzeltilmesine yönelik çalışma yapılmakta mıdır?
3. Vatandaşlarımızın tapulu arazilerinin elinden alınması sorununun çözümü için arazi kadastrosu, orman kadastrosu ve tapu sicilinin aynı kanun çatısı altında değerlendirilmesi düşünülmekte midir?
4. Orman arazisi statüsüne alınan yerlerin ne kadarlık kısmının bilimsel ve fenni olarak orman vasfına haiz olduğuna dair bir çalışma yapılmış mıdır?
5. Mülkleri elinden alınarak mağdur edilmiş vatandaşlarımıza, yaşadıkları hak kaybı nedeniyle tazminat ödenmesi veya arazilerinin iade edilmesi konusunda bir çalışma ya da düşünce var mıdır?  
6. Orman kadastrosu sonucu tapuları iptal edilerek arazileri ellerinden alınan vatandaşlarımızın açtığı dava sayısı kaçtır? Bu vatandaşlarımızın kaçı iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM’e (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) dava açmıştır? Ve bu davalar sonucunda devletimizin ödemek zorunda kaldığı tazminat miktarı ne kadardır?
7. Orman kadastro haritalarının aplikasyon sorunu yaratmayacak şekilde koordinatlı hale getirilmesi ve vatandaşlarımızın hak kaybının önlenmesi adına bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?