Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) küresel gıda fiyatlarının geçtiğimiz haftalarda en yüksek seviyeye çıktığını belirtti. FAO Gıda Fiyat Endeksi, şubatta ocak ayına göre nerdeyse 5,5 puan artış gösterdi ve ortalama 141, 8 puana ulaştı. 
Tahıl Fiyat Endeksi, buğday fiyatlarındaki artışa paralel olarak aylık olarak %3 yıllık bazda %15 şeklinde bir artışı oldu. Artışa sebep olan ise Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin buğday ve mısır ihracatını sınırlandıracağı görüşü etkili oldu. Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi de aylık %8,8 artış olduğu kaydedildi.
FAO, yüksek ithalat oranına sahip ülkelerdeki yoksulların riskli durumda olduğunu açıkladı. FAO Ekonomisti Upali Galketi Aratchilage, raporu "Gıda enflasyonunda daha büyük itici güç, başta enerji, gübre ve yem sektörleri olmak üzere gıda üretiminin dışından geliyor." şeklinde yorumladı.
Ayçiçek yağı almak için markete giden vatandaşların görüntülerinin kamuoyuna yansıması üzerine, Tuncay Özkan "Türkiye bunu hak etmiyor." notunu paylaştı. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, konuya ilişkin "Ayçiçek yağı gibi temel gıda ürünlerinde yeterli stok bulunmadığı yönünde paylaşılan bilgiler doğru değildir. Gerekli tedbirler alınmıştır. Ülkemizin yeterli miktarda ayçiçek yağı stoku bulunmaktadır. Asılsız iddialara itibar etmeyin. Endişe edilecek bir durum söz konusu değildir." Açıklamasını yaptı. Kirişçi, alternatif ülkelerden yağ ithalatının yapılması ve alternatif yağ çeşitlerinin aranması gibi çalışmaların yürütüldüğüne de vurguda bulundu. 
 
Bakan, paylaştığı açıklamada "Ülkemizin 1-1,5 aylık tüketimimize ancak yetecek kadar ayçiçek tohumu ve yağı stoku bulunduğu iddiaları tamamıyla gerçek dışıdır." şeklinde vurguda bulunurken bu açıklamalara karşılık CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç "5 litre ayçiçek yağı 320 lira olmuş hâlâ "yeterli stoktan" bahsediyorsunuz. Millet evine ayçiçek yağı alamaz hâle geldi. Bu durumu düzeltecek bir politikanız var mı? Millete hikâye anlatmayın, çözüm anlatın." dedi.
 
Peki işgalin konu etkisi ne durumda;
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Türkiye'nin yağlı tohumun %56'sını Rusya'dan %17'sini ise Ukrayna'dan ithal ettiğini belirtti. Büyükhelvacıgil, Türkiye'nin tarımda kendi kendisine yetecek duruma gelmesi gerektiğini belirtirken pandemiden sonra Ukrayna'daki işgalin de süreci etkilediğini söyledi. Büyükhelvacıgil, limanlarda gemilerin beklediğini ve Ukrayna'da bu yıl ekim yapılmazsa gelecek yıl da bu alanda sorun yaşanabileceği öngördüğünü açıkladı.Bunun yanış sıra ayçiçeği, aspir, ve soya gibi türevlerinde üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. 
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise arpa ve mısırın ithalatını konusunda önemli ifadeler kullandı. Suiçmez, bu sektörlerde problem çıkması hâlinde yem endüstrisinin de etkileneceğine vurguda bulundu. Bu durumun et ve süt üretimi için de olumsuz sonuçlar oluşturabileceğin ifade eden Suiçmez, çiftçinin üretim maliyetinin artığını da sözlerine ekledi.
 
 
Diğer yandan küresel pazara yaklaşık 18 milyon ton buğday sağlayan Ukrayna'nın işgal edilmesiyle buğday fiyatlarının da en yüksek seviyesine çıkmasına sebep oldu. Chicago Borsasında geçtiğimiz cuma günü buğday fiyatları kişi başına 13,09 dolar olarak saptandı. Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, makarnalık buğdayın Rusya ve Ukrayna'dan gelmediğini hatırlatarak, Türkiye'nin makarnalık buğdayı Meksika ve Kanada'dan ithal ettiğine vurguda bulundu. Bu nedenle de yurt içi üretimi etkileyecek olumsuz bir durum olmadığı ifade etti.