Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "İşte söylüyorum, Cumhur İttifakı'nın adayı Tayyip Erdoğan." şeklindeki ifadesinden sonra adaylık ilanı içeren söyleminden bahsetmiş, olası adaylığının hangi yollara başvurulursa netleşeceğini ve erken seçim olmaması halinde diğer olası adayları değerlendirmiştim. Bu ifadelerden hemen sonra Liberal Demokrat Parti (LDP) Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) "Cumhurbaşkanının üçüncü defa adaylığı için hangi koşulların gerçekleşmesi gerektiği" hakkında görüş almak istemiyle başvurmuştu. YSK ise "seçim takviminin henüz açıklanmadığı" gerekçesiyle görüş verilmesine yer olmadığına karar verdi.
YSK'nın kararı, "Erdoğan'ın adaylığı netlik kazanmadı mı?" sorularını akıllara getirirken bu sorunun yanında tekrar tartışılan bir konu da "Ya Erdoğan aday olmazsa?" sorusu oldu. Hem siyasi kimliklerin hem de gazetecilerin birçok kez gündeme getirdiği bu soru için olası adaylar bulunuyor. Bu adaylar da önceki yazılarımda belirttiğim gibi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar. 
Peki bu adaylar nasıl değerlendiriliyor teker teker inceleyelim:
Süleyman Soylu
İçişleri Bakanı, Demokrat Parti'nin eski Genel Başkanı. Bu sebeple Soylu'nun bilhassa Cumhur İttifakı'ndaki milliyetçi görüş sahibi MHP tarafından, özellikle de lider Devlet Bahçeli tarafından desteklendiğini söylemek doğru bir ifade olacak. Verilen bu destek özellikle pandemi sürecinde Soylu'nun istifasının ardından Devlet Bahçeli'nin "Sayın Süleyman Soylu azimli, inançlı, dirayetli ve mücadeleci kişiliğiyle Türkiye'nin en hassas döneminde üstlendiği bakanlık görevini başarıyla yerine getirmiştir. Bizim temennimiz bu görevine kararlılıkla devamından yanadır." ifadelerini kullanmasıyla da netleşmişti.
Diğer yandan Soylu seçmen için de riskli bir aday olarak görülüyor. Suç örgütü lideri Sedat Peker, geçtiğimiz sene yayınladığı videolarda Soylu'ya için yolsuzluk iddialarında bulunmuş; sonrasında da Bakan'ın görevine yönelik güvensizlik oluşmuştu. Ahmet Şık, Hakkı Özdal gibi isimlerin kaleme aldığı Duvar isimli kitap da iddiaları desteklemiş ve konu hakkında yeniden tartışma yaratmıştı. Bu nedenlerle Soylu'nun adaylığı ihtimalinin kamuoyunda bir güven sorunu yaratacağı düşünülüyor. Geçtiğimiz yıl AKP  MKYK Üyesi Şamil Tayyar da Soylu'nun adaylığına yönelik iddiaları kesin bir dille reddetmişti.
Bunun yanında Süleyman Soylu'nun daha öncesinde eski Maliye Bakanı Berat Albayrak ve eski Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'le yaşadığı tartışmalar nedeniyle AKP içindeki belirli bir kesimin desteğini alamayacağı öne sürülüyor. Soylu'nun adaylığı konusunda yapılacak en doğru değerlendirme: Cumhur İttifakı'nın devamını sağlayabilir; ancak AKP içinde büyük bölünmelere de yol açabilir. 
Mevlüt Çavuşoğlu
Dışişleri Bakanı da adaylığı ihtimaller doğrultusunda olan siyasetçiler arasında. Çavuşoğlu'nun görevinin de etkisiyle kendisini dış politikayla sınırlandırmış olması, bugüne dek iç siyaset tartışmalarına çok az kendini dahil etmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteklediği isimler arasında yer alması kendisini potansiyel bir aday yapıyor. Bu nedenlerle siyasi çevreler tarafından güvenli görülen isimlerden. Özellikle ABD, Rusya ve Avrupa Birliği ilişkilerinde önemli bir isim olarak lanse ediliyor.
Yeniçağ yazarlarından Orhan Uğuroğlu, geçtiğimiz yıl bir yazısında Erdoğan'ın üçüncü kez aday olamayacağını söylemiş "Ben AKP kulislerinde en çok adı geçen ismi açıklayacağım: Mevlüt Çavuşoğlu” şeklinde bir ifadede bulunmuştu.
Hulusi Akar
15 Temmuz olayının ardından başkanlık sistemiyle sivil siyasete geçen Akar, Millî Savunma Bakanı göreviyle ordunun desteğini almaya devam ettiği düşünülüyor. Ek olarak askeri geçmişi nedeniyle hem MHP hem AKP hem de bürokraside güvenli bir isim olarak görülüyor. Akar, tüm dünyada yaşanan savaşların etkisiyle NATO birliğinin güçlendiği ve öneminin büyük ölçüde arttığı dönemde asker kökenli bir aday olarak öne çıkabilir. 
Korkusuz yazarı Ahmet Takan da aylar önce kaleme aldığı yazısında iktidar kulislerinde Hulusi Akar konusunda uzlaşma sağlanan toplantılar yapıldığını belirtmişti.
Binali Yıldırım
Erdoğan'ın sürekli desteklediği isimlerden biri olarak bilinen Yıldırım, 2019’da güçlü bir aday olarak görülüyordu; fakat 2019 Yerel Seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olup CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nun seçimi kazanmasından sonra bu düşüncenin azaldığı biliniyor. İstanbul'un siyasette "bir kale" olarak görülmesi ve bu kalenin "kaybedilmiş" olması bu düşüncenin azalmasında önemli bir etken.
Selçuk Bayraktar
BAYKAR şirketinin Teknoloji Lideri ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı’nın damadı Selçuk Bayraktar SİHA ve İHA'ların üretimini gerçekleştiriyor. Siyasi tartışmalar içerisinde olmaması sebebiyle bir kesimin dikkatini çekmesinin yanında şirketiyle Türkiye’de bir marka olarak değerlendiriliyor. Çok sayıda ülkeye İHA ve SİHA satışı gerçekleştiren Bayraktar, diğer ülkelerin hükümetleri tarafından da bilinen bir isim. Özellikle Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan'a verdiği destekle dikkatleri üzerine çeken Bayraktar, Rusya'nın işgal ettiği Ukrayna'yı da desteklemesi sebebiyle Batıya yakın bir isim olarak biliniyor. Ayrıca siyasi diyaloglara da girmemesi nedeniyle, milliyetçi muhalefetin de gözünde ılımlı bir isim olabilir. Bayraktar, Erdoğan ailesinden olması nedeniyle AKP için de güvenilir bir isim olarak görülürken yaşının genç olması nedeniyle de dinamik ve modern bir isim olarak değerlendiriliyor.