Eleştirmenler ve analistler, Erdoğan'ın, seçimlerden önce ekonomik güvenilirliği kurtarmaya çalıştığına dair bir değerlendirmede bulundu. Konuyla ilgili;

“Analistler, eski Türk ekonomi çarı Mehmet Şimşek’in siyasete dönmeyi reddetmesinin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iktidar partisinin tarihi seçimlere iki aydan az bir süre kala ekonomik güvenilirliğini yeniden inşa etme çabasına soktuğunu söylüyor. Kimi söylentilere göre, Türkiye’ye yirmi yıldır liderlik eden ancak 14 Mayıs seçimleri öncesinde kamuoyu yoklamalarında geriden gelen Erdoğan, bizzat Şimşek’e hükümete geri dönmesi ve önemli bir rol üstlenmesi için çağrıda bulundu.
“Bazı AKP üyeleri, Erdoğan’ın lira para birimini vuran ve enflasyonu tırmandıran yıllarca süren alışılmışın dışında politikasının ardından, Şimşek’in partinin daha serbest piyasa politikalarına yönelik son retorik eksenini savunmasını istemişti. Ancak uluslararası yatırımcıların saygı duyduğu Şimşek, Pazartesi günü AKP genel merkezinde yaptığı toplantının ardından, 2018’de başbakan yardımcılığı görevinden ayrıldıktan sonra Twitter’da “aktif siyasetle” ilgilenmediğini belirtti.
“Ancak kendi alanında her türlü desteği vermeye hazır olduğunu da ekledi.

"Analistler ve yatırımcılar, bu olayın, politikaları bir yaşam maliyeti krizini başlatan ve ekonomiyi ve finansal piyasaları büyük ölçüde devlet kontrolünde bırakan bir hükümeti yeniden markalaştırmanın zorluğunu gösterdiğini söylüyor. Aksoy Araştırma anket şirketinden Ertan Aksoy, “Şimşek’in saflara katılmayı reddetmesi, hükümete desteğin azaldığının ne ilk ne de son göstergesidir” dedi.

“AKP Sözcüsü Ömer Çelik, görüşmenin ardından Erdoğan’ın Şimşek’e resmi bir atama teklif etmediğini ancak “partinin tüm mekanizma ve görevlerinin kendisine açık olduğunu” söyledi.

Üstelik üst düzey bir hükümet yetkilisi Reuters’e AKP’nin Şimşek’in dönüşüne karşı çıkan bazı üyelerle bir şekilde bölünmüş olduğunu açıklamış ve Erdoğan görüşmesinin sonucunu “istenmeyen” olarak nitelendirmiş… Yetkili, partinin artık ekonomik platformunu seçim kampanyası öncesinde gözden geçirmesi gerekebileceğini de sözlerine eklemiş…

Kamuoyunda konuşma yetkisi olmayan bir AKP yetkilisi ise, Şimşek’in dönüşünün partinin anketlerini yükselteceğini söylemiş. “Şu anda ekonomik tabloyla ilgili sıkıntı yaşıyoruz. Bunun tartışılacak bir tarafı yok” diyen yetkili, yeni adımlar atılması gerektiğini de eklemiş.

“Başka bir parti yetkilisi ise habere göre, gözden geçirilmiş seçim beyannamesinin, bazılarının aradığı serbest piyasa ortodoks yaklaşımı yerine daha “dengeli” veya “karma” politikalar içerebileceğini belirtmiş.

“AKP, oylama öncesinde ekonomik stratejisini gözden geçirip geçirmediği konusunda yorum yapmaktan kaçındı. Şimşek, Erdoğan ile görüşmesi hakkında yorum yapmayı red etti…

“Erdoğan’ın ekonomik büyümeyi canlandırmak için faiz oranlarını düşürme kararlılığı geçen yıl enflasyonu %85’in üzerine çıkardı. Lira, yabancı yatırımcıların büyük ölçüde gelişmekte olan büyük piyasadan kaçtığı bir dönem olan beş yıl içinde dolar karşısında değerinin %80’ini kaybetti.

“6 Şubat’ta meydana gelen yıkıcı depremlerin ekonomik maliyetinin yaklaşık 104 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor ve bu da ekonomi üzerindeki baskıyı artırıyor.

Erdoğan’ın ekonomi politikalarını geri alma sözü veren muhalefet bloğu, geçtiğimiz günlerde Kürt yanlısı büyük bir partinin kendi cumhurbaşkanı adayını aday göstermeyeceğini söyleyerek destek gördü.
MAK ve Türkiye Raporu tarafından yapılan son iki anket, muhalefetteki cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın yüzde 4 ila 9 puan önünde olduğunu gösteriyor.

İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’in başdanışmanı Turhan Comez hafta içi Halk TV’ye verdiği demeçte, “AKP … şaşkın ve yoğun bir panik halinde. Tüm düğmelere aynı anda basıyor.”  şeklinde bir açıklama yapmıştı.

Erdoğan, kendisini faiz oranlarının düşmanı olarak lanse ediyor fakat son yıllarda zaman zaman serbest piyasa politikalarını destek vermiştir. Fakat daha sonra tekrar tonunu değiştirdi ve üretime, ihracata öncelik veren ve ucuz krediyi hedefleyen bir model benimsemiştir. “Piyasa dostu” merkez bankası başkanı Naci Ağbal’ın 2021’de sadece dört ay sonra görevden alınması da dahil olmak üzere bu tür eksenler, yatırımcıları derinden şüpheci bırakmıştır.

Gelişmekte olan piyasalar başkanı ve Blue Bay Asset Management’ın kıdemli yöneticilerinden Polina Kurdyavko, ekonomik zorluğun “iktidara kim gelirse gelsin ve hangi politikaları uygularsanız uygulayın, kolayca çözülemeyecek” diyor.