Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamalarında günün anlam ve önemiyle hiçbir şekilde bağdaşmayan, tarihi gerçeklerden uzak, Cumhuriyetin kazanımlarını önemsemeyen ve en nihayetinde Mustafa Kemal Atatürk’ü yok sayan bir konuşma yapan sayınKaymakam V. İsmail Koç Doğan’a sual sorma ve cevap verme zaruriyetihasıl olmuştur.

Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten, konuşmanızın sadece son cümlesinde  “ilk cumhurbaşkanı” olarak bahsetmeniz, sıradanlaştırma ve itibarsızlaştırma gayretlerinizin  basitbir tezahürü müdür yoksa maksadınız tam olarak bumuydu? Konuşmanızın her yerinde bahsettiğiniz emperyalist güçlere karşı tarihin en şanlı zaferini kazanan, Ulu Türk, Yüce Başbuğ, Şanlı Devrimci Mustafa Kemal Atatürk’e satır aralarında bile yer vermemenizin özel bir nedeni varmıdır?

Vahdettin i “meclisten geçse dahi imzalamayacağım” diye tarihi gerçeklerle örtüşmeyen  yüceltme çabalarınızı Cumhuriyetin 100. Yıl kutlamasında ifade etmeniz, manidar olduğu kadar da  nafiledir.

Kaldı ki o meclis(son Osmanlı mebusan meclisi) Sevr dayatmalarına karşı çıkmış, Mustafa Kemal’ in isteği doğrultusunda da 17 Şubat 1920 tarihinde Misak-ı Milli kararlarını alarak kurtuluş savaşını meşrulaştırmıştır. 11 Nisan 1920 de kapatılmıştır. Bu meclisin vatansever üyeleri Anadolu’ya geçerek 23 Nisan 1920 de TBMM çatısı altında toplanmışlardır. İfade ettiğinizin tam tersi şekilde, mebusan meclisi kapatıldıktan sonra padişahın önünde Sevri imzalamak için hiçbir engel kalmamıştır.

22 Temmuz 1920'de saat 15.00'te Yıldız Sarayı'nda toplanan Saltanat Şurası'na Padişah Vahdettin’in başkanlığında ,Veliaht Abdülmecit Efendi ve Sadrazam Damat Ferit'in de aralarında olduğu 50'ye yakın devlet adamı, ulema ve komutanın katıldığı veSevr antlaşmasının imzalanması kararını alındığı gerçeğini hangi gerekçelerle yok sayıyorsunuz.

Rıza Tevfik, Hadi Paşa ve Reşat Halisten oluşan üç kişilik Osmanlı heyeti, 10 Ağustos 1920 de, saat 16.08 de Sevr Porselen Fabrikasının Konferans Salonunda 433 maddelik idam fermanı Sevr Antlaşması'nı imzalamaya padişahtan habersiz mi katılmışlardır.

İfade buyurduğunuz gibi, Sevr padişah Vahdettin imzalamam dediği için değil, Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığındaki Türk orduları Sakarya’yı ve Büyük Taarruz’u kazandığı için geçersizdir.

Sevr antlaşmasından, olmayan kahramanlık hikayeleri çıkartmak bir tarafa, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olan Lozan antlaşmasından hiç bahsetmemeniz de ayrı bir muammadır. Lozan antlaşmasının gizli maddeleri diye, 100 yıldır söylenen yalanların, tarih itibariyle çökmüş olduğu tertemiz bir antlaşmadan bahsetmeniz, temsil ettiğiniz makam itibariyle daha doğru olmaz mıydı?

Konuşmanızın akabinde, Türk gençliğinin gururla söylediği Gençliğe Hitabeyi, kendinize bir cevap olarak addetmenizi temenni ederim. 

Bunun yanında, Atatürk’ün en kıymetlileri  öğretmenlerimiz ve onların yeşerttiği yükselen nesli, hazırladıkları program için tüm kalbimle kutlar ve şükranlarımı sunarım.

Haydar ÇOBAN 

​​​​​​CHP Çarşıbaşı İlçe Başkanı

Editör: Haber Merkezi