Dilber ;Bilindiği üzere 2021-2022 eğitim öğretim sezonu 6 Eylül 2021 tarihi itibarı ile başlamıştır. Salgın hastalık süreci ile ilgili tedbirler kapsamında başlayan eğitim-öğretim süreci bir kısım eksiklerle devam etmektedir. Öncelikli olarak şunu ifade etmek gerekir ki; hem öğrencilerimiz hem de eğitim camiası çalışanları okulları özlemişti. Sürecin başlamasından hem öğrenciler hem de eğitimciler memnundur. Ancak bir kısım eksiklikler ivedi olarak düzeltilmelidir.
Üç haftayı bulan yeni dönemde birçok sınıfımız eğitime ara vermiş, birçok öğretmenimiz de malum hastalığa yakalanmıştır. Ancak bu algoritma çok uygulanabilir görülmemektedir. Zira sınıflar karantina ya alınırken, öğretmenler ve aynı mekânları kullanan diğer sınıflar devam etmektedir. Bu durumda; temaslı durumundaki öğrenciler ve eğitim çalışanları günlük hayatlarına devam etmektedir. Bu da riski artırmaktadır. Şimdilik sadece sınıf kapatma şeklindeki bu uygulama, ilerleyen zamanlarda hastane yatışları veya vefatlar halinde çok daha tartışılacaktır. Bize göre doğru bir uygulama değildir. Bu haliyle gidilirse birkaç hafta içinde sistemde kilitlenmeler oluşacaktır.
Salgınla ilgili tedbirlerin alınması noktasında tüm okullarımızın aynı imkânlara sahip olmadığı açıktır. Bu nedenle tüm okullarımız, özellikle dezavantajlı okullarımızın ekonomik olarak daha çok desteklenmesi gerekir. Bu kapsamda özellikle destek personeli konusundaki sıkıntı acilen giderilmelidir. Pek çok okulumuzda hizmetli yoktur. İş-kur üzerinden çalıştırılan personel sayısı çok azdır. Trabzon’da İş-kur üzerinden çalıştırılan personel sayısı okul sayısının neredeyse üçte biri kadardır. Bu da okulların ekonomik yükünü artırmakta, hijyen sıkıntısı oluşturmaktadır. Bu konu ilimiz için ivedi olarak çözülmelidir.
Karantina kapsamındaki sınıflarımızın derslerinin online veya uzaktan mı yoksa hepsi birlikte mi yapılarak yürütüleceği konusu netleştirilmelidir. Bu noktadaki kararsızlıklar ve soru işaretleri giderilmelidir. Okullarımızda sınıflarımız oldukça kalabalıktır. Önümüzün kış olduğu dikkate alınırsa, sınıflardaki öğrenci sayısını azaltacak bir kısım tedbirlere ihtiyacımız olacaktır. Bu konu üzerinde çalışılmalıdır.
Öğretmenlerimizin bazı sınıfları karantina bazı sınıfları da yüz yüze eğitimde olunca, karantinadaki sınıflara online canlı ders anlatma ve takibinde yüz yüze eğitim sınıflarında derse girme ihtimali zorlaşacaktır. Zira her okulun teknik donanımı aynı anda birden fazla öğretmenin online ders anlatmasına imkan vermemektedir. Ayrıca unutulmamalıdır ki halen daha online ders için gerekli imkanlara sahip olmayan çok sayıda öğrencimiz ve aile vardır. Online ders yaygınlaştıkça bu durum daha çok dikkate alınmalıdır.
Öte yandan, eğitim camiası içi aşı ile ilgili yürütülen algı eğitimcileri rencide edecek duruma ulaşmıştır. Halbuki ülkemizde hizmet veren kamu çalışanları veya diğer gruplar açısından en yüksek aşılanma oranında bulunan eğitimcilerin sanki aşı karşıtı gibi gösterilmesi ciddi bir haksızlıktır. Bu kapsamda yapılan uygulamalar durdurulmalı ve eğitimcilerin hak ettiği itibar iade edilmelidir. Aksi takdir de bu konu üzerinden başka tartışma alanları açılacak ve kutuplaşmalar oluşacaktır. Buna mahal vermemek gerekir. Zira aşılanma oranı çok daha düşük olan kesimler, öğrenci velilerinin aşılanma oranları gibi pek çok konu gündemi işgal edecektir.
Türk Eğitim-Sen olarak, süreci yakından takip etmeye devam edeceğiz. Eğitimde sürekliliği esas alırken eğitim çalışanlarının haklarının korunmasına azami özen göstereceğiz. Ama her şeyden önce, öğrenci, veli ve eğitim çalışanlarının sağlıklarını önceleyeceğiz. Zira telafisi olan hususları bir şekilde telafi edebiliriz. Ancak telafisi mümkün olmayan hususları ancak gerçekleşmeden engelleyebiliriz. Bu nedenle gelişmeleri yakından takip ederek düşüncelerimizi kamuoyu ve yetkililerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.