Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, şu anda bir istiklal mücadelesi içersinde olduklarını belirterek, "2002’den beri bu yolda olan uzun adamın arkasında durmak ve ona destek vermek için Vakfıkebir’deyim" dedi.

Teşkilat mensuplarının katıldığı toplantıda konuşan Balta, “Burada çok değerli aday adaylarımız var. 2002’den beri bu yolda olan uzun adamın arkasında olmak ve ona destek vermek tüm Türkiye’ye ve 1,5 milyon Müslüman'a değer vermektir. Ben de bu nedenle Vakfıkebir’deyim” diye konuştu.

AK Parti hükümeti dönemimde yapılan hizmetlere de değinen Bakan Yardımcısı Balta şunları söyledi: “2002 öncesi SSK hastanelerine gittiğimiz zaman alt katta daracık bir oda, içeride bir göz pencere ve arkada bir kuyruk vardı. Reçeteyi uzattığımızda, ekonomik şartlar iyi olmadığından, ilaçlar ne çıkarsa bahtınaydı. Alan alır, alamayan günlerce benzerdi. Gariban insanlar hep sıkıntı içindeydi. Ayrım vardı. Parası olan işini halleder, diğerleri çile çeker, günlerce hastane kuyruğunda beklerdi. Peki ne oldu? Recep Tayyip Erdoğan geldi. Yerel yönetimlerde pişmiş, İstanbul gibi dünyanın metropol şehrini kısa sürede örnek şehir haline getiren Başbakan geldi ve ülke hızla yükselmeye başladı. Bunların hepsini kökten değiştirdi. O bizden biriydi, içimizden biriydi. Yaşadığımız sıkıntıları kendi yaşamıştı zaten. Şu anda bütün insanlarımız Türkiye’nin her noktasında hastanelerimizde sağlık hizmeti alabiliyor. Her noktasında ambulans, helikopter ve uçaktan faydalanabiliyor. Ulu Önder Atatürk’ün gösterdiği muhasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma yolunda bu iktidarla yolumuza devam ediyoruz. Türk Hava Kuvvetleri'ne uçaklar teslim edildi. TSK artık güçleniyor. Şu anda tankını, zırhlı aracını, uçağını, helikopterini yapıyor. Silahlar üretiyoruz. Siz muhasır medeniyetler seviyesine müşteri olarak ulaşamazsınız. Dış güçler bizi şimdiye kadar müşteri olarak gördü. Bankaların içi boşaltıldı. Dışarıdan Türkiye’yi kurtaracak bir adam geldi. Hanımının ayakkabı topuğu bile tartışılıyordu. Kemal Derviş’i getirmişler, Türkiye’yi kurtaracak. Bu dönem içerisinde daha yargı kararlarıyla netleşmemiş olan ayakkabı kutuları bulundu. 50 milyar dolar uçtu. O zaman bu adamlar neredeydi bunu sormak lazım. Ey bunu konuşan insanlar siz o zaman nerdeydiniz. Kara faizci bile IMF’den daha insaflıydı. Bu memlekette onların borçlarını bu hükümetin Başbakan'ı ödedi. Şu anda IMF’ye borcumuz yok. Su akar Türk bakar derlerdi. Şimdi su akıyor Türk bakmıyor. Bu ülkedeki akar sular değerlendiriliyor. HES’ler yapıldı. Güneş enerjisinden faydalandırılıyor. Rüzgar enerjisiyle ilgili santraller yapıldı. Nükleer santralleri yapmamız lazım. Biz artık o seviyeye geldik. Siz bunları yapamazsınız. Çevreci adı altında insanlar türedi Türkiye’de. Bunlar her zaman karşımıza çıkıyor".