Saadet Partisi’ne Trabzon’da Miting Şoku 

Saadet Partisi (SP) Trabzon İl Başkanlığı tarafından, Saadet Partisi Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun da katılımıyla Atatürk Alanı’nda miting düzenlendi.
24 Haziran seçimlerine 4 gün kala düzenlenen mitingde, partililer kendilerine ayrılan alanın büyük bölümünü doldurduğu görüldü. Mitinge
Saat 17:00’da başlaması planlanan miting, yaklaşık 45 dakikalık gecikmeyle 17:45’de başladı. Bu sırada partililer çalan marşlarla coşarken, bir taratan da anonslarla miting alanının dışındaki partililer alanın içine davet edildi.
Alanda toplanan kalabalığın ise aynı bölgede mitingler yapan AK Parti, CHP ve İYİ Partiye göre daha az olduğu gözlendi.
Mitingde ilk olarak SP İl başkanı Ahmet Yakuphan konuştu. Yakuphan, “Her seçim önemlidir. Ama bu seçim çok daha önemlidir. Çünkü bu seçim hukuk ve adaletten yana olanlarla, zulümden yana olanların seçimidir. Bu seçim hakkı yenenlerle, hak yiyenlerin seçimidir” dedi.
ARTIK ORJİNALİ GELDİ…
Mitingde Trabzon Milletvekilleri adına selamlama konuşmasını ise 1. Sıra adayı Cevat Kurt yaptı. Kurt, “Uzun aradan sonra SP inşallah 24 Haziran’da milli görüşün kalesi olan Trabzon’dan parlamentoya yürüyoruz. Bizler milletvekili adayı olarak parlamentoya gidiyor bilge başkanımız Temel Karamollaoğlu devlet başkanı olarak 24 Haziran’da hizmete ve göreve başlayacaktır. SP’yi biliyor ve tanıyorsunuz.
Artık ortada baraj kalmamıştır. Şimdi Saadet Partisi Trabzon olarak barajları yıkarak parlamentoya doğru, iktidara doğru yürüyüşlere başladı. Her seçimin tarihi önemi var ama bu seçimin diğer seçimlerden daha tarihi önemi var. SP’ye yapılan saldırılar, haksızlıklar, algı operasyonları, yırtılan indirilen pankartlarımızın sebebi ne biliyor musunuz? 24 Haziran’da SP’nin Trabzon Milletvekilleri olarak yapacağımız ilk konuşmada, sizin adınıza söyleyeceğimiz ilk söz artık harakiri yapmayın, su gelmiştir teyemmüm bozulmuştur. Artık yana sanayi değil, işin orijinali gelmiş, iş bitmiş, işin sahipleri gelmiştir”
Mitingde son olarak ise Genel Başkan Karamollaoğlu konuştu. İlk olarak Siirt’de PKK’lı teröristlerce döşenen mayının patlatılması sonrası şehit düşen Uzman Çavuş Bahattin Baştan için başsağlığı diledi. Karamollaoğlu, “Bu terör bir an önce son bulsun. Ama elbette bunun içinde gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor. Allah yar ve yardımcınız olsun diyorum” dedi.
FARKLILIKLARIMIZI ZENGİNLİK OLARAK GÖRECEĞİZ
Karamollaoğlu, “Seçimlere girerken bazı hususlara önem verdik. En çok önem verdiğimiz konu ülkemizdeki kutuplaşma. Kamplaşma. Üzülerek ifade ediyorum ki iktidarda bulunan arkadaşlar artık bir çok problemi çözemeyeceklerini gördüler. Ama son bir hamleyle bu memleketi kutuplaştırırsak, dün bize destek verenler bugün de destek verirler mi diye çabanın içindeler. Bu tavır bu memlekete yapılacak en büyük kötülerden birisidir. Trabzon’da bulunan kardeşlerimiz farklı partilerin zihniyetlerini benimseyebilirler ama bu sizin bir birinizin düşmanı olduğunuz manasına gelmez, gelmemeli. Eğer biz farklılıklarımızı zenginlik olarak görürsek, bugün bu ülke yüz binden daha yaşanabilir hale gelir” dedi.
BARAJ TEHLİKESİ ŞİMDİ YOK
Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın ittifaklarından örnekler veren Karamollaoğlu, CHP ile ittifaka ise “Yüzde 10 barajını kaldırmadınız. Vatandaşlarımızın büyük kısmı bunlar geçemez diye oyumuz boşuna gider diye vermedi. Baraj tehlikesi şimdi yok.
Bunun kadar bundan daha önemli olanı ise bugün başkanlık sisteminin ne kadar endişe verici sistem olduğunu gördük ve anladık. Hele hele Cumhurbaşkanı bir partinin Genel Başkanı olunca. Avrupa’ya gidin. Hollanda’da, Danimarka’da krallık var. O kral vatanın birliğini teşkil ediyor. Almanya’ya gidin Orada da Cumhurbaşkanı var. Orada da Cumhurbaşkanı Almanya’nın birliğini temsil ediyor.
Bizim Türkiye’de eskiden Cumhurbaşkanı herkesin Cumhurbaşkanıydı. Ama şimdi gördük ki Cumhurbaşkanı sadece kendilerine oy verenlerin Cumhurbaşkanı.
Kendileri gibi olmayan herkesi teröristle itham etmek doğru mudur…
Onun için bu sistemin mutlaka değişmeye ihtiyacı var.
Biz diyoruz ki kuvvetler ayrılığı mutlaka gerçekleşmeli”
FINDIKTA ARACIYI DESTEKLERSENİZ… 
Karamollaoğlu, “Fındık üreticisi mevsimi geldiğinde mutlaka kar etmeli. Kendi borcunu ödemeli. Siz fındık üreticisini değil de aracıyı desteklerseniz hiçbir yere gidemezsiniz. FİSKOBİRLİK’i kendi başına bıraktı. TMO’yu getirdi fındık al diye. TMO fındığı bilmez. TMO Buğday almak için kurulmuştur. Şaşkınlığın ölçüsünü gören diye söylüyorum. 
Biz şuanda ki problemlerimizi sıralıyorum. 
Bir numaralı meselemiz işsizlik. 2 numaralı meselemiz geçim sıkıntısı. Kimin çalışanın. Asgari ücretle çalışanın, memurun, emeklimizin, çiftçimizin, esnafımızın, sanayicimizin. Herkesin bir sıkıntısı var. Herkes sıkıntının içine girer mi? Sıkıntısı olmayan kim rantiyeci” dedi.