Egemenlik, kayıtsız ve şartsız milletindir ,hiçbir kişiye devredilemez
Haber : Ömer Altıntaş   www.trabzonhaber24.com  

Hürriyet ve Memleket İçin Elele Platformu ‘Hayır’ için sahaya indi. Platform Başkanı Ali Akar, “Bu anayasa değişikliğine ‘HAYIR’ demek, cumhuriyete, demokrasi ve hukuk devletine, vatanın birliği ve bütünlüğüne, inanç ve düşünce hürriyetine, laikliğe, sosyal devlete, kadın-erkek eşitliğine, barış ve kardeşliğe, farklılıklarla bir arada yaşamasına; Türkiye’ye sahip çıkmaktır. Egemenlik, kayıtsız ve şartsız milletindir;
hiçbir kişiye devredilemez” dedi. 
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı, Vatan Partisi İl Başkanlığı, Demokrat Parti İl Başkanlığı, Demokratik Sol Parti İl Başkanlığı, Türk Milliyetçileri Hayır Platformu, Trabzon KESK Şubeler Platformu, Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası Trabzon Şubesi 
Trabzon Tabip Odası, Atatürkçü Düşünce Derneği Trabzon Şubesi, Çağdaş Yaşamı, Destekleme Derneği Trabzon Şubesi, Ziraatçılar Derneği Trabzon Şubesi, Çağdaş Yazarlar Derneği, Türk Kadınlar Birliği Trabzon Şubesi, Adnan Menderes Federasyonları Derneği, Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’nin Anayasa Değişikliği Referanduma ‘Hayır’ için oluşturduğu ‘Hürriyet ve Memleket İçin Elele’ Platformu Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde basın açıklaması yapıldı. 
TÜRKİYE İÇİN BİR ARAYA GELEN TOPLULUKTUR
Bir çok farkı guruplardan oluşan platform basın açıklamasında cemiyet binasında sığmayınca toplu resmi dışarıda çekilmek zorunda kalındı. Basın açıklamasını okuyan Demokrat Parti Trabzon İl Başkanı aynı zamanda Hürriyet ve Memleket İzin Elele Platform Başkanı Ali Akar, “ Hürriyet ve Memleket İçin Elele Platformu, Türkiye’nin birliğini-bütünlüğünü savunmak; barış, kardeşlik, demokrasi ve refah içerisinde özgürce yaşam mücadelesi adına,  bir araya gelen bir topluluktur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tartışmalı bir biçime geçirilerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini değiştirecek olan  ‘’başkanlığı öngören anayasa değişikliği’’ ile zor ve karanlık bir döneme girileceğini gören biz katılımcılar, halk oylamasında hayır diyerek ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için bir araya gelmiş bulunmaktayız.” dedi. 
PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI’NA HAYIR
Hangi partiden, görüşten olursak olalım, ‘’partili cumhurbaşkanı sistemi’’ adı altında getirilmek istenen anayasa değişikliği, ülkemizin kaderini, bizlerin ve gelecek nesillerin hayatını baştan sona değiştirecektir diyen Ali Akar, “Değişikliğin esasını, ‘egemenliğin kimde olacağı’ oluşturmaktadır. Cumhuriyetin kurucu iradesine göre, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’ Millet-halk egemenliği, demokrasi içerisinde hür seçimlerle oluşacak meclis aracılığıyla kullanır. Bunun adı ‘’parlamenter sistem’dir.
Anayasa değişikliği ile, millet-halk iradesine dayalı demokratik parlamenter sistem ortadan kaldırılarak, adına  ‘Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi’ denilen, ancak bugün dünyada hiçbir gelişmiş demokratik ülkede eşi benzeri bulunmayan bir  ‘tek adam yönetimi’ getirilmek istenmektedir.”
ATATÜRK YETKİYİ BİR KİŞİDEN ALIP HALKA VERMİŞTİR
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları 1923’te saltanatı kaldırıp Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak, egemenliği-hakimiyeti aile ya da kişiden, alarak millete-halka vermiştir diyen Ali Akar, “Yapılmak istenen bu değişiklikle egemenlik yeniden, adı ne olursa olsun tek kişiye devredilecektir. Elbet de Türkiye’de uygulanmakta olan demokratik parlamenter sistemde bazı sorunlar olabilir. Bunlar siyasi ve toplumsal uzlaşma içinde çözülebilir.”
Akar, “Bugün dünyada, en gelişmiş, en kalkınmış, yaşam standardı en yüksek, demokrasi ve hukuk standardı bakımında en ileri ülkeler,  bir iki istisna dışında demokratik parlamenter sistem  ile yönetilmektedir. Dünya sıralamasında ‘’en geri kalmış, en yoksul, en istikrarsız ve güvensiz ülkeler’’in hemen tamamı, ‘’başkanlık’’ ya da benzeri ‘’tek adam yönetimleri’’ne sahiptir.”

BU DEĞİŞİKLİK DİKTATÖR YARATIR

Akar, “Demokratik ülkelerde egemenliğin üç temel kaynağı vardır. Yasama (meclis), yürütme (hükümet) ve yargı (adalet ve hukuk sistemi). Bu üç temel güç-kuvvet birbirini denetler, böylece demokratik sistem ayakta durur. Her gücün yetkisi bellidir. Buna demokrasinin çimentosu olan örgütlü toplum ve hür basın katıldığında, güçler ayrılığı tamamlanmış olur.
Oysa bunun karşıtı olan güçler birliği, bütün bu yetkilerin, egemenlik-hakimiyet alanlarının tek elde toplanması demektir. Bunun adı demokrasi değildir, otoriter yönetimlerin sonucu diktatörlüktür.”
TARAFLI CUMHURBAŞKANI MİLLETİN
 BİRLİĞİNİ TEMSİL EDEMEZ
Yapılmak istenen anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanının yetkileri çok büyük ölçüde arttırılacaktır diyen Ali Akar, “Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı olacağı için, taraflıdır ve milletin birliğini temsil edemez. Kendi çıkaracağı kararname ya da kendi parti çoğunluğu ile geçireceği yasaların, ‘’anayasaya uygunluğu’’nun denetimi yapılamayacaktır. İktidarların ya da siyasetin üzerinde, milletin bütününü temsil etmesi gereken bir tarafsız makam, bir sigorta kalmayacaktır. Bu ülke, en zor koşullarda kurulan bir meclisin yürüttüğü istiklal savaşı ile oluşturulmuştur. Şimdi, emperyalist işgale karşı ilk kurtuluş savaşını veren bu meclis, makama kim oturursa otursun, bir kişinin danışma organına dönüştürülecektir.”
BİZLERİ BÖLÜŞTÜRECEK, ÖTEKİLEŞTİRECEK, KARŞI KARŞIYA GETİRECEK HİÇBİR HAREKET YA DA OLUŞUMA FIRSAT TANIMAMALIYIZ
Ülkemiz içeride ve dışarıda büyük sorunlarla, sıkıntılarla karşı karşıyadır. Gerek ülkemizin birliği ve beraberliğine, gerek demokratik hak ve kazanımlara yapılan her türlü saldırıya karşı, hangi parti ve görüşten olursak olalım, ortak bir duruş sergilemek zorundayız diyen Ali Akar, “Bizleri bölüştürecek, ötekileştirecek, karşı karşıya getirecek hiçbir hareket ya da oluşuma fırsat tanımamalıyız. Bir kişiye bu kadar yetkiler veren bir sistem, bizleri birleştiremez, böler.
Tek kişiye dayalı bir sistem asla istikrar getiremez. Aksine, tek kişiye dayalı sistemler dünyanın her yerinde istikrarsızlık kaynağıdır. Çünkü, farklı siyasal ya da toplumsal kesimler kendilerini ifade edemeyecekler ya da etmekte güçlük çekeceklerdir.”
REJİM DEĞİŞTİRİLİYOR
Yapılmak istenilen bu değişiklik, bir anayasa değişikliği değil, rejim ya da sistem değişikliğidir. Değişikliğin adının cumhurbaşkanlığı ya da başkanlık olması, bu gerçeği değiştirmez diyen Ali Akar, “Adı cumhurbaşkanı olacak bir tek adam yönetimi egemen kılınacaktır. Bu kişi hiçbir biçimde sorgulanamayacaktır. Parlamentodan bakanların seçilmesine, yargının ve üst düzey kamu görevlilerinin atanmasına dek her şey, tek adamın emriyle olacaktır. Bir kişinin istemiyle tüm hürriyetler askıya alınabilecektir.”
BU YETKİLER PADİŞAHTA BİLE YOKTU!
Bütün yetkilerin devredildiği, her şeye karar veren, her şeye kadir, meclisin ve yargının üzerinde, hatta padişahın bile sahip olamadığı yetkilerle donatılan bir adam yönetimi mi istiyoruz? diye soran Ali Akar, “ Yoksa demokrasi, hukuk, barış ve kardeşliğin egemen olduğu; herkesin hakkını ve hukukunu savunabildiği, cumhurbaşkanından sokaktaki vatandaşına kadar herkesin yasalar önünde eşit olduğu, herkesin kendini hür ve birinci sınıf vatandaş hissettiği, birlik ve bütünlüğünü sağlamış; kimsenin inancından, etnik yapısından, cinsiyetinden, politik görüşünden dolayı ayrımcılığa uğramadığı, herkesin fırsat eşitliğinden yararlandığı, dünyada gıptayla bakılan bir demokratik parlamenter sistem mi?”
EGEMENLİK, KAYITSIZ VE ŞARTSIZ MİLLETİNDİR;
HİÇBİR KİŞİYE DEVREDİLEMEZ.
Akar, “Yurttaşların neye oy vereceğini anlamaları, özgür ve fırsat eşitliğine dayalı bir ortamla mümkündür. Kamunun ve ilgili kurumların görevi, bu ortamın demokratik biçimde oluşmasını sağlamak olmalıdır. Kamu olanakları her görüş için eşit kullanılmalı ya da kullanılmamalıdır. Oy vermek bir anayasal haktır. Yurttaşların şu ya da bu oyu vermesini terörle ilişkilendirmek, onları hedef göstermek, baskı altına almak; oy için kişilere menfaat sağlamak ya da sağlamamak hem anayasaya, hem yasalara, hem de insan hak ve özgürlüklerine karşı suç işlemektir.  Bu anayasa değişikliğine ‘HAYIR’ demek, cumhuriyete, demokrasi ve hukuk devletine, vatanın birliği ve bütünlüğüne, inanç ve düşünce hürriyetine, laikliğe, sosyal devlete, kadın-erkek eşitliğine, barış ve kardeşliğe, farklılıklarla bir arada yaşamasına; Türkiye’ye sahip çıkmaktır. Egemenlik, kayıtsız ve şartsız milletindir;
hiçbir kişiye devredilemez.”