AHMET DAVUTOĞLU ;KOALİSYONU BİZ KURARIZ 
Haber : Ömer Altıntaş  www.trabzonhaber24.com 

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran Genel Seçimlerinin ardın ilk kez ekran karşısına çıktı. TRT ekranlarında seçimi değerlendiren Davutoğlu, "Vatandaşların seçime katılım oranı beni çok mutlu etti." dedi.

"SEÇİM GÜVENLİĞİ TARTIŞMA KONUSU OLMADI"

İşte Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

"Öncelikle seçimlerin hayırlı olmasını diliyorum. Katılım yüzde 85'ti. Bu çok memnun ediciydi. Bu demokrasinin yerleştiğinin kanıtı. Meşruiyetinin kanıtı milli iradedir. Milli irade de seçimlerle belirlenir. Meşru çizgiyi millet gösterir. Bir parti yüzde 10'un altında kalsa meşruiyet tartışması nasıl olurdu? Seçim güvenliği hiç tartışma konusu edilmedi.

"SİVİL İTİATSİZLİK YAPANLAR ŞİMDİ SEVİNÇ ÇIĞLIĞI ATIYOR"

Sivil itaatsizlik yaparız diyenler şimdi sevinç naraları atıyorlar. Bu tam anlamıyla zıtlıktır.
Çıkan haritaya bakalım. Bu harita ne anlatıyor. Siyasi partilerin haritaya bakması lazım. AK Parti'nin tek başına iktidar kuramamasına zil takıp oynayanlar şuraya baksın. Türkiye'nin hala her yerinden oy alan tek parti AK Parti'dir. Bu gerçeklik görülmeden Türkiye'de siyaset şekillenemez. AK Parti'nin bu başarısı Türkiye'nin başarısıdır.

SEÇİM ÖNCESİ BEKLENTİNİZ NEYDİ?

Biz iddialı bir partiyiz. CHP için yüzde 35 başarıdır. HDP için barajı geçmek başarıdır. MHP birkaç puan artttırmak. Bazı sözler duyuyorum. Millete küsülmez.

Yüzde 43'ten yüzde 41'e inen oy için oturup muhasebe etmemiz lazım. Millete sitem edilmez. CHP'yle aramızdaki fark 16 puan. Yüzde 41 sosyo politik olarak tek parti ve en başarılı partidir. 1960'dan beri yüzde 40'ı sadece dört parti geçti.

"MİLLET HÜKÜMET KURMAYI BİZE VERDİ"

CHP'nin sevinmesi normal. Bu partilerin tek derdi AK Parti'yi zayıflatmak. CHP'nin tek başarısı Ecevit zamanında aldığı yüzde 41'lik oy. Onların en yüksek oy aldığı oy oranını biz almışız bu başarısızlık olarak nitelenemez. Hükümet kurmayı bu millet AK Parti'ye vermiştir.

"PARTİMİZİN MENFAATİ ŞAHSİ MENFAATLERDEN ÖNCE GELİR"

Benim için şahsi olarak, partimizin menfaati şahsi menfaatlerden önce gelir. Ülkemizin menfaati partimizden önce gelir.

Pazartesi günü MYK'yı toplayıp 7 saat süreci görüştük. Salı günü bütün üyelerimizle teker teker görüştüm. Yarın da il başkanları ve belediye başkanlarını toplayacağız.

"İŞ ADAMLARINA SESLENİYORUM"

AK Parti ile diğerleri arasındaiki fark şu; Ben ne dedim? Ne olursa olsun AK Parti siyasetin omurgasıdır, hiç bir ihtimali dışlamıyoruz. Aynı gece MHP ve HDP tüm kapıları kapattı. Bir anda Türkiye'nin önü tıkanıyor görüntüsü oluştu. Halkıma seslenmek istiyorum, müsterih olsunlar. Bu kazanımların hiç birisi geriye gitmez. Ekonomi konusunda alınması gereken tedbirler var. Suriye ve Irak'ta yaşananlarla ilgili güvenlik toplantısı yapacağız. Hükümet işlerinde hiçbir aksama olmayacaktır. Piyasalara iş adamlarına sesleniyorum her şey yolunda gitmeye devam edecek.

"SON ANA KADAR BİZ GÖREVİMİZİ YAPACAĞIZ"

Cumhurbaşkanımıza istifayı verdim, tekrar görevlendirildim. Bu geçici hükümet falan değil. bürokrasiye de talimat verdim. Bir tek bürokrat işini aksatırsa, ben de kursam yeni hükümet gelecek, bakan değişebilir, başkası gelebilir diye işini aksatan bürokrat, veya yavaşlatan bürokrat veya herhangi bir kesim, buna izin verilmeyecektir. Son ana kadar biz görevimizi yapacağız.

Bir tarafta da cumhurbaşkanımız yetkilendirdiği zaman, bütün partilerle, hepsi açıklama yaptılar "AK Parti ile olmaz" türünden. Onların açıklamalarına rağmen söylüyorum. O gün CHP'ye oy vermiş vatandaşlarım, takdiriniz başımızın üstündedir. CHP'nin kapıyı kapatma tarzına bakınız. MHP'li kardeşlerim, daha yeni tablo anında kapıları kapatan "şu şununla yapsın, bunları dinleriz ama bizim kimle ne yapacağımıza biz karar veririz. Ama biz yokuz" diyen bir tablo. İster koalisyon, ister hükümet. Nihayet iktidar olmadan hizmet edilmesi.

"BÜTÜN SEÇENEKLERE AÇIĞIZ, KOALİSYONDA İŞLERİ BİZ YÜRÜTÜRÜZ"

Diğer partilerin aksine, hiçbir kapıyı kapatmadan, bütün seçeneklere açığız. Biz kapı kapatan değil, ufuk açan bir partiyiz. Partilerin görevi iktidar olmaktır, hizmet için gerekir bu. İktidara açılan kapıları niye kapatıyorsunuz? Kiminle çalışacağımıza biz karar veririz. 12 yıldır nasıl tek parti hükümeti olduysak, koalisyonda ancak biz yürütürüz işleri.

"TÜM PARTİLERLE GÖRÜŞECEĞİM"

Tüm partilerle samimiyetle görüşeceğim. Kırmızı çizgi diye bir şey söylemem. Siyasetin doğasına aykırı. Meşruiyet gerekir sadece. Koalisyon için uyum lazımsa, uyuma hazırız. Ama kapılar kapatılırsa her opsiyonu da düşünürüz.

AK PARTİ'NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ

Ben diplomaside de hiç kırmızı çizgi kullanmadım. Kırmızı çizgi değil, istikamet önemli. Bize oy veren seçmenlerin tek bir oyunun bile zayi olmaması için ayaktayız. Uzlaşı gerekiyorsa, uzlaşı ararız. Bizim adımıza kimse kırmızı çizgi deklare edemez. Bir köşe yazarı üzerinden, kimse şu ihtimale açığız, şuna kapalıyız diyemez. Propaganda döneminin suçlamalarından çıkıp, artık 'yeni şeyler söylemek lazım cancağızım' diyor.

"BİZ 'KOALİSYON KÖTÜ' DEDİK AMA HALK 'KOALİSYON' DEDİ"

Yeni bir süreçteyiz. Bizim için seçim sürecindeki tartışmalar bitmiştir. Bunlar geride bırakılmalıdır. Halka "koalisyon kötü" dedik. Ama o kalktı "hayır, ben koalisyon istiyorum" dedi. Bu tercihi tartışmayız. Bizce yine koalisyon kötüdür, vakit kaybıdır ama bu tercihe saygı duyacağız.

"ÇÖZÜM SÜRECİ OLMASAYDI HDP'LİLER DAĞDA BAYIRDA UĞRAŞIYORDU"

HDP meselesinde, artık kendilerini ispat vakti. Seçim döneminde yapmadıklarını yapmaları gerek. HDP Nişantaşı'ndan en yüksek oyu alıyorsa, tek tipçi PKK çizgisinden yönlerini değiştirmiş demektir. Kendilerini barış sembolleri gibi gösteren HDP eş başkanlarının artık "PKK silah bırakmalı" demesi gerekir. Şimdi dönüp, 'Ey PKK ben meşru bir partiyim. Silahları bırak' demeli. Eğer bunu demezse HDP ödünç oylara ihanet etmiş olur. Türkiye'de kimse terör istemiyor. HDP'nin çözüm sürecine yapacağı en büyük katkı bu olacaktır. HDP'nin söylemini de biz dönüştürdük. Açtığımız demokrasi çizgisinde geldiler buraya. Biz çözüm sürecini başlatmamış olsak, bugün bazı HDP'liler dağda bayırda başka şeylerle uğraşıyor olurdu. Hâlâ PKK üzerinden baskı politikası izlerlese o zaman güvenlik politikalarıyla karşılaşırlar. Ayrılıkçı bir dilin karşılığı olmaması lazım. Hâlâ Nişantaşı'nda kullandığı dili Diyarbakır'da kullanamıyor. Bu sınavı yaşayacaklar. Eğer bu dili kullanabilirlerse bizim siyasi rakibimiz olurlar. Bizim için önemli olan Türkiye'nin bütününü kucaklayan bir siyasi söylem yakalamaları.

"ÇÖZÜM SÜRECİ KİMİNLE KOALİSYON YAPACAĞIMIZA BAĞLI"

Biz siyasi bedeli ne olursa olsun, çözüm sürecini devam ettirdik. Onu koalisyonu kiminle yapacağımıza bağlı. HDP'nin de düşünmesi lazım. Şimdi atabilirler adım. Bir tek onların elinde, biz tek başımıza şu veya bu yönde bir şey söylemeyiz. Yeni hükümet kurulana kadar aynen devam ettiririm. Ama yeni koalisyon nasıl olacaksa onlarla konuşacağız. Ama HDP yapabilir, ben artık terörün yanında değilim.

"SEÇMEN TERCİHLERİYLE İLGİLİ AYRINTILI ÇALIŞMA YAPIYORUZ"

Biz kimseye kapımızı da gönlümüzü de kapatmayız. Seçimden sonra hemen araştırma şirketlerinin temsilcilerini çağırdım. Seçmenin tercihiyle ilgili detaylı bir çalışma yaptırıyoruz.

''KÖTÜ SENARYOLARDAN TÜRKİYE'Yİ UZAK TUTARIZ''

'Siz bizim ne yapmamızı istersiniz' bunu hükümete soracağız. İkinci soracağımız şey bize neden oy vermediniz. Üçüncü alan kemikleşmiş olarak bizim karşımıza çıkanlardan bu kemikleşmenin nedenini sormak istiyoruz. Daha önceden bizimle ilgisi olan ve daha sonra kopanlarla bir şekilde konuşmak istiyorum. Yeniden bir başlangıçla bütün bunları ele almak istiyorum.

Birinci zorunluluğumuz etrafımızda bir ateş çemberi var. O kötü senaryolardan Türkiye'yi uzak tutarız. Ama tek parti hızında gitmek mümkün değil koalisyonlarda. İki bürokratın bile çalışması zaman alır ama olabileceğin en iyisini yapacağız.

"HEMEN ERKEN SEÇİME GİTMEK MİLLETE SAYGISIZLIK OLUR"

"Bu seçim bir sonuç üretmedi hemen erken seçime gidelim" demek milletin verdiği göreve saygısızlık olur. Diğer partiler bütünüyle kapatırsa yolları o zaman millete dönerim. O zaman bana vermesi için tekrar millete gideriz. Meclis kapalı kalacak değil, yeni talimatın ne diye millete sorarız.

"HALK BAŞKANLIK SİSTEMİNE İZİN VERMEDİ"

Parlamenter sisteme karşı değilim hiçbir zamanda olmadım. Türkiye'de 12 Eylül yönetimi bir çarpık sistem kurdular. Yetkiler öylesine paylaşılmıştır ki parlamentonun dışındadır bütün yetkiler. Başkanlık sistemine geçmek istedik ama buna halk izin vermedi. Şu anda yeni bir tablo var, herkes bu tabloyu var olan sistem içinde yönetmekle zorunludur.

"CUMHURBAŞKANI MAKAMINA BÖYLE YAKLAŞILMASINI KABUL ETMEM"

Sayın cumhurbaşkanımızın pazartesi günkü yapmış olduğu açıklamayı bütün partilerin iyice okumasını dilerim. Sayın cumhurbaşkanımız bu tutumuyla krizi çözen bir makamdır. Rolleri dağıtacak ve yönetecek kişi cumhurbaşkanıdır. Kişi nerede ise makamı orasıdır. Sistem değişmediğine göre artık taşların yerine oturtulması lazım. Herkes kendi görevini yetki ve sorumlulukları dahilinde üzerine düşeni yaparsa bir uzlaşı doğar. Cumhurbaşkanı makamına böyle bir şekilde yaklaşılmasını kesinlikle kabul etmem. Kim olursa olsun sayın Ahmet Necdet Sezer'le yaşadığımız bir şey vardı. Şam'da Halid Meşal'le görüştüm. Acayip bir fırtına koptu. Hemen Özel Kalemi'ne haber gönderdim ve dedim ki "Eğer sizin tepkinizi çeken bir nokta varsa izahat verebilirim" O da bana 'hayır gerek yok' dedi.

ERDOĞAN-BAYKAL GÖRÜŞMESİ

Sayın Baykal'la görüşmesi iyidir. Eğer yeni Meclis bir coşkuyla şenlikle açılırsa bu süreç daha rahat ilerler. Bu görüşme olumludur. Koalisyon partiler arasında olur. Koalisyon müzakarereleri CHP, AK Parti, MHP, HDP arasında olur. Sayın Cumhurbaşkanı koalisyon seçeneklerinde tıkanmaları aşan bir noktada olabilir.

"GELİN GÜZEL BİR BAŞLANGIÇ YAPALIM"

Şu anda sistemi rayına oturtmak gibi bir şansımız var. Gelin güzel bir başlangıç yapalım. Kimse semboller üzerinden gol atmaya kalkışmasın. Artık makul ve akli davranma anı. Kampanya zamanında sembollerle konuşuldu tamam ama şimdi nakli değil.

DİYARBAKIR'DAKİ OLAYLAR

Diyarbakır'da 4 vatandaşımız öldürüldü. Güvenlik tedbirlerini almak bizim görevimizdir. Herhangi bir taşkınlıkla, meşruiyet sınırları içine kim çıkarsa, gözünün yaşına bakmayız. Ama HDP'nin yapacağı bir şey var, o çok güzel şeyler söylemlerle kendini barış sembolü olarak gösteren HDP eş başkanları çıkıp PKK silah bıraksın demeliler."