İşte Hacısalihoğlu’nun açıklamaları: “Trabzon şuanda ikiye bölünmüş durumda. Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu bir şeyler yapmak ve başarmak istiyor. Ancak Trabzonlular eğer şehir için bir şey istiyorsa küçük projelerden ziyade Çevre Yolu ve demir yolunun yapılmasını istemelidir. Şehrimizin tarihi dokusu var, bunu da ortaya çıkartmak lazım. Bu sadece Zorluoğlu’nun bireysel çalışması ile olmaz. Trabzon’un dört bakanı, bakan yardımcıları, bürokratları ve milletvekilleri devreye girmelidir. Bu şehrin bir gücü var, bu gücün kullanılması lazım.”

İl Başkanı Hacısalihoğlu Karadeniz'de Son Nokta Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Selahattin Özcan’a açıklamalarda bulundu.

KAMU YARARINA DEĞİL KENDİ YARARINA


“Şehir içinde düşünülen tünel ve viyadük işlerine anlam veremiyorum. Sürekli bir yerleri delip tünel yapıyoruz. Trafik yirmi yıl sonra sıkıştığında yine tünel mi yapacağız? Bu işin doğrusu Çevre Yolu yapmaktır. Ancak, Çevre Yolu Trabzon’un önünü açar. Hele hele de bu şehri dikine kesen bir tünel fayda sağlamaz. İşin uzmanı olan odalar da buna karşı çıkıyor. Bu tünelleri şehrin göbeğine yapmanın anlamı yok. Kendi içimizde sıkıştığımızdan dolayı palyatif çözüm arıyoruz. Şehrin ortak akılla bunları çözmesi lazım. Üniversitemiz bu gibi konularda daha fazla katkı sağlamalıdır. Bir firma ihaleyi hazırlıyor ‘Biz buradan yol geçireceğiz’ diyor, sonra da yapıyor. Kamu yararına değil kendi yararına işler bunlar. Bu hiç doğru değil.”

100 YILDIR BEKLENİYOR 
“Demir yolu 100 yıllık bir proje ve bekleniyor. Trabzon’un bu önemli adımı hayata geçirmesi gerekli ve demir yolu Harran Ovası’na bağlanmalıdır. Teknolojinin gelişmesi ve sanayileşmek için bu olmazsa olmazdır. Havalimanımız ve denizde limanımız var. Karayolu ile de her yana bağlanabiliriz. Dolayısıyla bu şehrin daha da canlanması için demir yolu güzergâhı Harran Ovası’na bağlanması gerekli. Demir yolu Trabzon için önemlidir, girdi maliyetleri de azalır.”

BÜYÜKŞEHİR’İN ELİNDE FIRSAT VAR 
“Hadrian Limanı’nı mahvettik, o bölgede ne çıktıysa üstünü kapattık. İtalya’da devletinin bütçesinin yüzde 25 turizm. Milyonlarca turist oradaki eserleri, tarihi görmek için geliyor. Aslında Trabzon’da böyle bir kent ama kıymetini bilmiyoruz. Daha çok turizm üzerine yoğunlaşmalıyız. Şimdi, Büyükşehir Belediyesi’nin elinde bir fırsat var, Beşirli’deki dolgu alanı iyi şekilde dizayn edilirse şehrin nefes alacağı bir alan yaratılabilir. İnsanların sosyalleşebileceği, şehrin nefes alabileceği sosyal alan olmalı o bölge. Herkesin kendi için bir şey bulacağı bir alan haline getirmek lazım orayı ve 24 saat açık olmalı. Şehrin yöneticileri bunun modern örneklerini Avrupa’da gidip görüyor. Trabzon’a bu alanda bir rant kazandırmak lazım.”

PLANLAMA GEREKLi 
“Pandemi dolayısıyla şehirde öğrenci yok, turizm yok, kalkınma yok. Konaklar mevkiinde esnaf kapattı gitti. Oteller kapandı, inanılmaz bir gelir kaybı var Trabzon’da. Bu süreci belki pandemi de tetikledi ama ileriyi de planlamak lazım. Oturup bunların planlaması yapılmalı. Hep birlikte bir araya gelerek pandemi sürecinin ardından esnafa ve şehre nasıl katkı sunarız diye çalışma gerçekleştirilmeli. Ama ne yazık kı böyle bir bakış açısı da şehrimiz yöneticilerinde yok.”

İNATLAŞMAYIN 
“Otogarın yerinin yanlış olduğunu dile getirdik. Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekilimiz Turgay Şahin söyledi, Aynı şekilde Ortahisar İlçe Başkanımız Fatih Suat Oyman da bu konu ile ilgili görüşlerini paylaştı. Yeri gidip gördüm, bize göre orası yanlış bir yerleşke. Doğayla inatlaşmamak lazım, inatlaşırsan kaybediyorsun. Sen dönüştürmeye çalıştıkça o sana bir refleks verir, veriyor da. Yer seçimi yanlış ama kaybedilmiş bir şey yok, yer değiştirilebilir. Yapacağız diye ısrar edilirse bunun bedelini bu şehir öder. 90’lı yıllarda ne acılar yaşandı hatırlıyoruz. Son olarak Dereli örneği gözünüzün önünde. İlle de dere yatağına yapacağız diye inatlaşmamak lazım.”

BİR KERE YAPALIM DOGRU YAPALIM 
“Şehir Hastanesi’nin de yeri yanlış. O dolgunun üzerinde hastane tutar mı bilmiyorum? Şehir Hastanesi olsun, olmasın demiyorum ama olacaksa şehir içinde yapılsın. Orası stadyum yanı, bir maç günü ambulansın hastaneye girmesi çok zor olur. Hatalı işler nedeniyle geçmediğimiz köprüye, kullanmadığımız havalimanına para veriyoruz. Bunlar bizim paralarımız ve milli servet kaybı. Şehir Hastanesi için de iyi düşünmeliyiz. Reşadiye Kavşağı yapılırken eleştirileri dinlemediler, şimdi para olmadığı için yıkamadıklarını ifade ediyorlar. Bu işleri bir kere yapalım, doğru yapalım.”

KURAL KOYMALIYIZ 
“Dolmuş modernizasyonunun gerçekleşmesi gerekli. Şehrimizde vatandaşlarımız her şeyin en iyisine layık. Dolmuşların sadece fiziki olarak yenilenmesini de yeterli görmüyorum. Dolmuş güzergâhları ve duraklar için de bir düzen olmalı. Herkes istediği yerden yolcu indirip bindirmemeli. Bunun engellenmesi lazım. Bu şehir yönetilmiyor, herkes şehri oluruna bırakmış durumda. Kural koymalıyız ve bu kurallara da herkes uymalı.”

TRABZON'A YAKIŞMIYOR 
“Kahramanmaraş Caddesi için düşünülen projeyi görmedim ama caddenin tek şerit aktif olacak şekilde kapatılması düşünülüyorsa destekliyorum. Hatta kazanılacak alanın da sosyal hayata kavuşturulmalıdır. Uzunsokak zamanında kapatıldığında herkes itiraz etmişti ama şimdi herkes memnun. Kahramanmaraş Caddesi’nin şuan ki görüntüsü Trabzon’a hiç yakışmıyor.”

İPİN UCU KAÇTI! 
“Pandemi döneminde ipin ucu kaçırıldı. Bu işi en başında izole edebilmeliydik. Suriyelilere 40 Milyar Dolar harcayıp da kendi vatandaşını ayakta tutamayacak bir anlayış olmamalı. Vatandaş afet ve salgın hastalık durumunda devlete ihtiyaç duyar ve yetkilileri yanında olsun ister. Vatandaş pandemi sürecinde bu sıkıntıları yaşadı ve yanında kimseyi bulamadı. Tabii ki bütün suç iktidarda demiyorum, vatandaş olarak bizde de suç var. Maskeni takacaksın, sosyal mesafeni koruyacaksın, hijyene dikkat edeceksin. Ama buna bile dikkat etmeyenler var. Vaatandaşlarımızdan isteğim bu süreçte tedbiri elden bırakmayıp sağlık çalışanlarımıza yardımcı olsunlar. Dolmuşlarımızın dahi bir çoğu hijyenik kurallara uygun değil. Bu konuda da dikkatli olmalıyız. Bir şeyleri doğru planlayabilselerdi bu kadar sıkıntı yaşanmazdı. Yine de yapılabilecek işler var, yeter ki yapılmak istensin.”