Bakan Soylu;Uyuşturucu Satıcısını Teröristle Aynı Düzlemde Görüyoruz

 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucunun insanları hem doğrudan hem terör üzerinden tehdit ettiğini belirterek, bu noktada uyuşturucu satıcısını teröristle aynı düzlemde gördüklerini bildirdi.
Uyuşturucu madde bağımlılığı ve yeni bağımlılık türlerinin araştırılarak bağımlılığın nedenlerinin ve alınacak tedbirlerin tespit edilmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Mersin Milletvekili Yılmaz Tezcan, başkanlığında toplandı.
Bakan Soylu, komisyonunda sunum yaptı.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından hazırlanan dünya uyuşturucu raporlarına göre, dünya genelinde 15-64 yaş arası her 20 kişiden birinin, yani yaklaşık 247 milyon kişinin hayatlarında en az bir kere uyuşturucu madde kullandığının tahmin edildiğini anlatan Soylu, uyuşturucu ticaretinin, özellikle geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren organize suç örgütleri ve küresel terör için finans kaynağı, uluslararası ilişkilerde ise politik araç ve hedef haline geldiğini ifade etti.
Türkiye'nin, doğusunda yer alan ülkelerde üretilen doğal uyuşturucuların, afyon ve türevlerinin Türkiye'ye ve batıya; Avrupa’da üretilen sentetik uyuşturucuların ise Türkiye ve körfez ülkelerine transferinde önemli bir kavşakta olduğuna işaret eden Soylu, "Yani hem geçiş ülkesi hem de konak ülke durumundayız. Ayrıca ülkemizdeki yüzde 16,5'lik genç ve dinamik nüfus hedef ülke olarak cazibemizi artırmaktadır." dedi.
Türkiye üzerinden geçen Balkan rotasının en önemli kanal olmayı sürdürürken, son dönemde güney ve kuzey rotalarının da önem kazanmaya başladığını bildiren Soylu, "2017 Afganistan Afyon Araştırması'na göre; 2017 yılında 9 bin ton afyondan yaklaşık 425 ton eroin üretileceği, bu miktarın 97 tonunun İran kaynaklı olarak Türkiye güzergahından geçeceği, bu 97 tonun da yüzde 21’inin, yani yaklaşık 20 tonunun Türkiye’de kalacağı beklenmektedir." bilgisini verdi.
- Uyuşturucuda terör bağlantısı
Doğu Akdeniz'de alınan tedbirler kapsamında, uyuşturucu kaçakçılığına müdahale edebilmek için halihazırda bin 100 personel, 21 gemi-bot, 3 helikopter-uçak, 2 mobil radar ve 1 insanız keşif uçağı kullanıldığını belirten Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Birleşmiş Milletler (BM) dünya uyuşturucu raporları ve Avrupa uyuşturucu raporlarında ülkemizin küresel eroin yakalamalarının yüzde 16’sını (4 bin 537 kilogram) Avrupa geneli eroin yakalamalarının ise 2 katını (8 bin 294 kilogram) tek başına gerçekleştirdiğine yer verilmiştir. Dünya uyuşturucu raporlarına göre, 2015 yılında yakalanan yaklaşık 5,7 milyon ecstasy ile ülkemiz dünyada birinci olmuştur. Avrupa’da her dört kişiden biri hayatlarının bir döneminde herhangi bir madde kullanmışken ülkemizde bu oran halen yüzde 2,7’dir. Türkiye'nin uyuşturucu yakalamalarında önemli bir tecrübesi ve iradesi var. Bu, uluslararası kamuoyunun da kabul ettiği bir gerçek. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz önemli operasyonlarımız da söz konusu." 
"Güvenlik güçlerimizce 2 yıl süreyle büyük bir gizlilik ve titizlikle yürütülen operasyonda yakalanan örgüt üyelerinin aynı zamanda PKK/KCK ve FETÖ/PYD terör örgütleriyle de derin bağlarının bulunduğu, her iki örgüt adına da faaliyet yürüttükleri tespit edilmiştir." diyen Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"12 Mayıs 2017'de yapılan Çanakkale operasyonunda Singapur bandıralı gemiye operasyon düzenlenmiş ve 293 kilo kokain ele geçirilmiştir. 2 Haziran 2017 tarihinde, Kongo bandıralı bir gemiye, sahil güvenlik ve deniz kuvvetleri komutanlıkları unsurlarıyla birlikte operasyon düzenlenmiş, 1 ton 71 kilo eroin maddesi ele geçirilmiş olup, 9 şüpheli yakalanmıştır. Ele geçirilen miktar, yakın tarihimizde tek seferde yapılan en yüklü eroin yakalamasıdır."
- Kritik 15 ilçe
Türkiye’nin ulusal boyutta da uyuşturucu ile ilgili önemli risklerinin söz konusu olduğunu belirten Soylu, "Yüzde 16,5 olan genç nüfusumuz bu zehir tacirlerinin iştahını kabartıyor. Ayrıca ülkemizde faaliyet gösteren terör örgütlerine uyuşturucudan ciddi bir finans sağlanıyor. PKK’nın uyuşturucudan elde ettiği gelir, yıllık 1,5 milyar dolar civarında." diye konuştu.
Soylu, Afrin'deki operasyon sırasında, PKK ve PYD'lilerin uyuşturucu maddeleri nasıl depoladıklarının ve bunların geçişini nasıl koordine ettiklerinin belli kısımlarının kamuoyuyla paylaşıldığını anımsatarak, "Uyuşturucu hem insanımızı doğrudan tehdit ediyor hem de terör üzerinden tehdit ediyor. Bu noktada uyuşturucu satıcısını teröristle aynı düzlemde görüyoruz." dedi.
Yapılan operasyonlar, ele geçirilen malzemeler, istatistik ve analiz gibi diğer çalışmalarla öncelikle 15 ilde bulunan kritik öneme haiz 15 ilçe belirlendiğini aktaran Süleyman Soylu, kritik olarak tespit edilen illerde ilgili tüm kurum temsilcilerinin katılımıyla "genel güvenlik ile uyuşturucuyla mücadele toplantıları" yapıldığını kaydetti.
Uyuşturucu ile mücadelenin çok boyutlu bir mesele olduğunu, mevzuat, teknik ve personel kapasitesi, uygulamalar ve projeler, narkoterör gibi başlıklarının bulunduğunu ifade eden Soylu, bu konuda yakın zamanda yapılan yasal düzenlemeleri hatırlattı.
Soylu, 694 Sayılı KHK ile esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişilere karşı hapis cezasına ek olarak adli para cezasının eklendiğini; esrar elde etmek amacıyla kenevir ekimi yapan kişilerin iletişiminin tespit edilebilme, dinlenebilme, kayda alınabilme ve teknik araçlarla izlenebilme ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunda kullanılan araca el koyulma imkanı getirildiğini anlattı.
- Personel sayısında atış
Uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele eden birimlere ait verilerin tek bir merkezde düzenli olarak toplanması amacıyla Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığınca "Uyuşturucu Karar Destek Sistemi"nin 1 Ocak 2018 tarihi itibarıyla hayata geçirildiğini anımsatan Soylu, şöyle konuştu:
"Yetişmiş ve nitelikli personel, bu mücadelenin en önemli süreci. FETÖ'ye bulaşmamış polislerimizin yetkin olanlarını bu alana kaydırmak durumunda kaldık. Şu anda emniyet müdürü ile komiser arasında yönetici bulmakta zorluk çektiğimiz bir süreci yaşıyoruz. Buna rağmen terör, asayiş, uyuşturucu trafik dahil olmak üzere birçok konuda adımlarımızı entegrasyon ve koordinasyonu baz alarak atmaya çalışıyoruz." 
Soylu, Eylül 2016’dan bugüne emniyet narkotik şube birimlerinde görev yapan personel sayısının 2 bin 519’dan 4 bin 231’e yükseldiğini, jandarmada uyuşturucu ile mücadele kısmında görev yapan personel kadrosunun da 192’den 429’a çıkarıldığını bildirdi.
Uyuşturucu aramalarında en önemli yardımcılarının dedektör köpekler olduğunu kaydeden Soylu, ülke genelinde üretilip yetiştirilen uyuşturucu ve narkotik madde arama branşında toplam 286 dedektör köpek bulunduğunu, bunların 161'nin emniyet, 121'inin jandarma, 4’ünün sahil güvenlik komutanlığı bünyesinde tutulduğunu, görev köpekleriyle beraber yakalamalarda oranın yüzde 14,8'e ulaştığını ifade etti.
- Uyuşturucuyla mücadele projeleri
"Uyuşturcu ile mücadelede en önem verdiğimiz projelerden birisi de Narkotim Projesi'dir. Halen 50 ilde faaliyetlerine devam etmektedir. Projenin başlangıcından itibaren 43 bin 123 operasyon gerçekleştirilmiş, 76 bin 170 sokak satıcısı yakalanmış, 25 bin 342 şahıs tutuklanmıştır." diyen Bakan Soylu, şu bilgileri paylaştı:
"Ayrıca jandarma genel komutanlığımızda benzer bir projeyle 29 il bünyesinde 33 adet uyuşturucuyla mücadele analiz ve takip timi görev yapmaktadır. Uyuşturucu ticareti ve kullanımının önüne geçilmesi amacıyla, 14 bin 811 metruk bina tespit edilmiş, bunların 6 bin 902'si yıkılmıştır. 762 okula güvenlik kamera sistemi kurulacak ve kent güvenlik yönetim sistemine entegre edilecek. Ayrıca halen bin okulda da çalışmalar devam ediyor.
TUYGUN Projesi ile uzaktan algılama ve görüntü analiz yeteneği kazandırılarak mayın, el yapımı patlayıcı, hedef bitkiler (kenevir, haşhaş) ekim alanları, sığınak ve mağaraların tespiti hedeflenmektedir. 2017 yılında Diyarbakır'da sistemin test edilmesi amacıyla, ortalama 20 bin fitten yapılan uçuşlarda toplam bin 490 kilometrekare yüksek çözünürlüklü kameralar ile taranmıştır. Yapılan analiz neticesinde belirlenen 13 koordinattan 10’unda kenevir olduğu tespit edilmiştir. Lice ve kırsalında kenevir üretilen tarlalarda şimdi buğday üretiliyor.
Zırhlı sokak aydınlatması projesi, Narkomobil Projesi, farkındalığı ve uyuşturucu ile mücadele bilincini artırmak için Narkotır, Narkorehber, Narkolog, Narko Afiş-Narko Slogan, Narkonet Projeleri bunlardan birkaçıdır. Narkomobil'de Whatsapp üzerinden ihbar topluyoruz. Halen 45 ilde aktif olarak faaliyet göstermekte olup, toplam ihbar sayısı 5 bin 771’e ulaşmıştır. Narkotır Projesi'nde 167 bin 180, Narko rehber projesinde ise 81 ilde 95 bin 873 kişi bu eğitimlerden yararlandı."
İçişleri Bakanı Soylu, ayrıca sivil toplumu da işin içine sokmak gerekliliğinden hareketle madde bağımlılığıyla mücadele eden derneklere destek olduklarını ve bu kapsamda 4 yılda 77 derneğe toplam 5 milyon lira destek sağladıklarını vurguladı.   

 Soylu, araștırma komisyonundaki sunumunda uyuşturcu ile mücadelenin, birbirinden çok farklı kurumların iş birliğini gerektirdiği için bunu temin etmek üzere illerde ‘"Uyuşturucu ile Mücadele Koordinasyon Kurulu’’ oluşturulduğunu anımsattı.

Soylu, bu kurullarda özellikle Uyuşturucu ile Mücadele Politika Belgesi'ndeki maddelerin hayata geçirilmesi için kararların alındığını, uygulamaların takip edildiğini ifade etti.

Kimyanın sürekli geliştiğini, dolayısıyla uyuşturucu maddelerin her gün bir yenisinin üretilebildiğini belirten Soylu, "Bu gelişimi anlık izlemek için erken uyarı sistemini hayata geçirdik. Bu sistem yasal, kontrol altına alınmış olan uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin dışında, bu maddelere benzer etkiler gösteren ancak herhangi bir yasal kısıtlılığı olmayan yeni maddelerin kayıt altına alınması için kurulmuş bir sistemdir." diye konuştu.

Soylu, 2008 yılından bugüne toplam 706 yeni nesil uyuşturucu maddenin ilgili kanun hükümlerine dahil edildiğini kaydetti.

Uyuşturucu yakalamalarının en önemli faaliyetlerinden birisinin de yol kontrolleri olduğunu anlatan Soylu, yol kontrol ve arama faaliyetlerine 2 bin 719 farklı noktada 24 bin 500 personelle aralıksız devam edildiğini bildirdi.

Soylu, 2017 yılında 44,4 milyon aracın ve 93,4 milyon kişinin kontrol edildiğini, 587 bin 769 araç ve 194 bin 213 kişi hakkında işlem yapıldığını açıkladı.

Arama ve yakalama faaliyetlerine yardımcı olması için emniyet ve jandarma bölgeleri plaka tanıma sisteminin (PTS) birbirine entegre edildiğini belirten Soylu, "Kent güvenlik yönetim sistemlerinde 2017’de nokta sayısı 10 bin 954’ten 12 bin 373’e, kamera sayısı 26 bin 469’dan 31 bin 718’e çıkarılmıştır. Doğu ve Güneydoğu'daki 22 kritik ilde kent güvenlik yönetim sistemleri tamamlanmış, Haziran 2018’de tüm Türkiye'de kurulum tamamlanacaktır. Proje tamamlandığında 22 bin 548 noktada 76 bin 114 kamerayla sistem faaliyete geçecektir." bilgisini verdi.

Soylu 2017-2018 yıllarında ülke genelinde 7 narkotik, 53 genel asayiş, 7 trafik, 4 kaçakçılık uygulaması olmak üzere toplamda 71 huzur uygulaması yapıldığını belirtti.

- Operasyonlarda ve yakalamalarda artış

Son yıllarda uluslararası kuruluşlar tarafından çıkarılan uyuşturucu ve terör raporlarında, terör ve uyuşturucu ticareti arasındaki finans bağlantılarının açıkça ortaya konulduğunu dile getiren Soylu, "Ülkemizde yürütülen terör operasyonlarında, PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ, FETÖ/PYD, DHKP/C gibi terör örgütlerinin faaliyetlerini finanse etmek amacıyla uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı açıkça anlaşılmaktadır." değerlendirmesini yaptı.

Diyarbakır kırsalında PKK/KCK terör örgütünün yasa dışı kenevir ekim alanlarını tespit ederek imha etmek amacıyla 2016 yılında 20, 2017 yılında 48 operasyon yapıldığını aktaran Soylu, 2016 ve 2018 yılları arasında narkoterör operasyonlarında 168 bin kilogram esrar, 252 kilogram kokain, 50 kilogram afyon, 5 bin 814 adet ecstasy hap ve 79 milyon 144 bin 997 kök kenevir ele geçirildiğini kaydetti.

Soylu, ülke genelinde yapılan çalışmalarla 2016 yılına göre 2017’de operasyon sayısında yüzde 36, gözaltı sayısında yüzde 28 artış olduğunu, 2017 yılında 2016 yılına göre esrar yakalamalarında yüzde 34, eroin yakalamalarında yüzde 168, kokain yakalamalarında yüzde 50, afyon yakalamalarında yüzde 51, bonzai yakalamalarında yüzde 131, metamfetamin yakalamalarında yüzde 287, uyuşturucu hap yakalamalarında yüzde 151 artış sağlandığını ifade etti.

Uyuşturucu yakalamalarının yüzde 86,2'sinin emniyet ve jandarma tarafından yurt içinde, yüzde 13,2'sinin hudut kapılarında gerçekleştirildiğini anlatan Soylu, "Dönem kıyaslaması yapmak istersek, ülke genelinde yapılan çalışmalarla 2016 yılına göre 2018’in ilk 3 ayında operasyon sayısında yüzde 63, gözaltı sayısında yüzde 45 artış meydana gelmiştir." diye konuştu.

Şu anda 50 binin üzerinde kişinin uyuşturucuyla ilgili suçlardan cezaevlerinde bulunduğunu bildiren Soylu, "Tutuklama oranımız artmıştır ve bu ciddi şekilde caydırıcıdır. 2018'in ilk üç ayında da uyuşturucudan tutuklananların sayısı sayısı 5 bin 710." dedi.

- "Sentetik ecza kullanımında artış"

Soylu, şunları kaydetti:

"Bakanlığımız tarafından yayınlanan Uyuşturucu İle Mücadele Politika Belgesi kapsamında önümüzdeki süreçte de tedbirlerimiz ve çalışmalarımız artarak devam edecektir.

Projelerin yaygınlaştırılarak proje havuzu oluşturulması, illerde tespit edilen riskli alanların denetimleri ve sokak satıcılarına yönelik uygulamalar, narkoterör çalışmalarına ağırlık verilmesi, öncelikle kritik 15 ilin olmak üzere tüm illerin risk haritalarının oluşturulması, Ege ve Akdeniz sahil güvenlik komutanlıklarının imkanlarının arttırılması, havayolu ve kargo ile uyuşturucu sevkiyatının önlenmesine yönelik çalışmalar yapılması, bu tedbirlerden sadece birkaçıdır.

Uyuşturucu arzıyla mücadelede, kendi sınırlarımızdaki mücadele esas olmak üzere rota ülkelerle sıkı iş birliği sağlayabilmek önemli sonuçlar oluşturacaktır. Bu ülkelerle İstanbul’da mayıs ayında teknik ve siyasi olmak üzere 2 çalışma yapmak için hazırlıklarımız sürmektedir.

Uyuşturucu ile mücadelede görev alan birimlerimizin alanda yaptığı başarılı operasyonlar ve artan baskı neticesinde beyaz-yeşil reçeteli sentetik ecza kullanımının arttığı değerlendirilmektedir. Bu konunun, eczaneler başta olmak üzere Sağlık Bakanlığı ile eş güdümlü olarak bakanlığımızca takip edilmesi, düzenli ve sağlıklı veri toplama sistemi kurulması da ayrıca önem arzetmektedir."

- "Türkiye uyuşturucu sağanağı ile karşı karşıya"

Soylu, Zeytin Dalı operasyonuyla, oradan Türkiye'ye akabilecek, hatta Suudi Arabistan'a gidebilecek sentetik uyuşturucuların önemli şekilde önünün kesildiğini söyleyerek, Türkiye'nin bunu sahada mücadele yaparak ortaya koyduğunu kaydetti.

Türkiye'nin bir uyuşturucu sağanağı ile karşı karşıya olduğunu belirten Soylu, "Terör sadece eline kalaşnikof alıp evlatlarımızı şehit etmiyor. Terör aynı zamanda uyuşturucu üzerinden gelecek nesillerimize yönelik çok önemli saldırılar gerçekleştiriyor." dedi.

Soylu, ihbar etmenin ayıbı olmayacağını, ihbar edilirse suçlulara ulaşabileceklerini dile getirdi.