Balkan Çevre Örgütü Başkanı Prof. Dr. Fokion Vosniakos balık türlerinin şuanda yüzde 78’i, aşırı avlanmaya maruz kaldığını belirterek “Yaklaşık yüzde 52’sinde ise, maksimum avlanma seviyesine ulaşılmış durumdadır. Avrupa’da balık türlerin yüzde 88’i aşırı avlanma yüzünden kendini yenilemekte zorlanıyor” dedi.

Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü organizasyonuyla düzenlenen ‘Uluslararası Su Ürünleri ve Akuatik Bilimler Sempozyumu (FABA-2014) bugün Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Osman Turan Kongre Merkezi’nde 48 ülkeden 600’ü aşkın bilim adamının katılımı ile başladı. Dünya üzerindeki balıkçılık ve su ürünlerinin geleceğinin tartışılacağı sempozyuma Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. Durali Koçak, Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İlhan Aydın, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Baykal ile çok sayıda davetli katıldı.

BALIKÇILIĞIN MERKEZİ TRABZON

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İlhan Aydın, Trabzon’da böyle bir sempozyumun yapılmasının çok önemli olduğunu söyledi.

Aydın, “Trabzon’da bu sempozyumun olması bizim için çok önemli. Balıkçılığın merkezi Trabzon’dur. Sadece yetiştiricilik açısından değil, balıkçılık üretimi açısından gen kaynaklarımızın, biyo çeşitliliğimizin korunması açısından da önemlidir” diye konuştu.

Balkan Çevre Örgütü Başkanı Prof. Dr. Fokion Vosniakos ise balık türlerinin şuanda yüzde 78’i, aşırı avlanmaya maruz kaldığını belirtti. Vosniakos, “Yaklaşık yüzde 52’sinde ise, maksimum avlanma seviyesine ulaşılmış durumdadır. Avrupa’da balık türlerin yüzde 88’i aşırı avlanma yüzünden kendini yenilemekte zorlanıyor. Yasa dışı ve düzensiz avlanmayla birlikte şuanda balık stokları yönetiminde karşılaştığımız en büyük sorunlar bir tanesidir. Doğa her zaman mükemmel bir mekanizma olmuştur ve eski çağlardan beri insanlar doğayla iç içe yaşamıştır ve o yüzde biz insanlar olarak ekosistemin bir parçası sayılırız” ifadelerini kullandı.

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. Durali Koçak da, su ürünlerinden geçmişten bugüne kadar yaranıldığını kaydederek, “Bilindiği gibi insanlık ilk çağlardan beri başta gıda amaçlı olmak üzere sudaki canlılardan yararlanmaktadır. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de yararlanmaya devam edecektir. Bu nedenle su ürünlerinin değerinin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Yine hepimizin bildiği gibi su ürünleri birileri için ticari ekonomi bir faaliyet olarak bakılabilir ama bazı bölge insanları için onunda ötesinde hayati bir faaliyet olduğunu çok iyi biliyoruz. Yani geçimi buna bağlıdır” şeklinde konuştu.

Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, “Su ürünleri konusunda hep sürdürebilirlik ve çevre sorunları konusunda yerel, bölgesel ve uluslararası politika ve kurallar konulmasının kaçınılmazlığı ortadadır. Yatırım programında olan su ürünleri gen bankamızın da tamamlanmasıyla bu bölge su ürünleri araştırmasında önemli bir üst haline gelecektir” diye konuştu.

HAMSİ TRABZON İLE BÜTÜNLEŞMİŞ BİR BALIK

Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ise “Su Ürünleri üretim değerleri yıllar itibariyle 600-700 bin ton arasında değişim gösteren ülkemizde, Karadeniz, ülkemiz su ürünlerinin yarısından fazlasının üretildiği bir denizdir. Karadeniz içerisindeki yerleşimlere bakıldığında Trabzon en önemli konumda bulunan illerden biridir. Trabzon’a kayıtlı bin 91 tane ruhsatlı balıkçı teknesi vardır. Bu teknelerde çalışan 5 bin 19 kişi bulunmaktadır. Ayrıca, 4 bin 21 amatör balıkçı vardır. Yaklaşık 110 km’lik kıyı şeridine sahip Trabzon ilimizde bin 91 adet boyları 5 ila 50 metre arası balıkçı teknesi ve 4 bin 895 balıkçı tayfası ile Türkiye’deki balıkçılık sektörüne önemli bir katkı sağlamaktadır. İlimizdeki boyları 15 m üstünde olan tekneler Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz’de de bazı dönemlerde avcılık yapmaktadır” bilgilerini verdi.
Trabzon için en önemli balık türünün hamsi olduğunu vurgulayan Gümrükçüoğlu “Hamsi kendisi küçük kültürü büyük bir balık. Çoğumuzun sandığı gibi yalnızca Karadeniz’e özgü değil; pek çok denize yayılmış. Ne var ki, hiçbir yerde Trabzon’da olduğu gibi yöre halkının yaşamıyla bütünleşmiş değildir. Müzik, fıkra, edebiyat, folklor, siyaset, ekonomi, istihdam, spor alanlarında kısaca hayatımızın her yerine girmiştir” dedi.