The Atlantic’ten David A. Graham, yazdığı son yazısında hedef olarak, Biden’ın Philadelphia’da yapmış olduğu konuşmasını gösterdi. 

Konuşmasında, seçme hakkı ve değişmesi gereken eyalet yasalarından söz eden Biden, Trump döneminde yaşanan iç savaşlara vurguda bulunarak bu dönemin yaşanılan en büyük sınav olduğunu belirtti. ABD Başkanı, 2020 yılında gerçekleşen seçime övgüde bulunarak rekor seçmen sayısına da değinmeyi unutmadı ve emeği geçen herkese teşekkür etti.  Öte yandan, Trump ve destekçilerini seçimin çalındığını iddia etmesi ve sahtekarlık suçlarında bulunması nedeniyle kınarken “Daha önce bu kadar inceleme ve bu kadar yüksek standartlar altında başka bir seçim yapılmadı” diyerek sözlerine ekleme yaptı.  Aslında Başkan’ın gündeminde asıl, sıradaki seçimler vardı. Gelecek seçimlerin tehdit altında olduğunu iddia eden Biden, “Biz, hep beraber hazırlanmalıyız”, dedi.

David Graham, Biden’ın sözünde geçen “Biz, kim” diye soruyor.

Yapılan anketler, cumhuriyetçi seçmenlerin üçte ikisinin Biden’ı meşru bir lider olarak görmediklerini gösteriyor. Başkanlık seçimleri normalde kimlik, fotoğraf kontrolü ve daha birçok önlemler alınarak yapılmasına karşılık, pandemi nedeniyle daha esnek şartlarda gerçekleşmişti. Pandemide seçime adapte olan kanunların çoğunun Biden’ın lehine olduğu düşünülüyor. Bu düşünceler nedeniyle Biden, “Kimin oy kullandığının bir önemi yok, asıl önemli olan bu oyların kimin tarafından sayıldığı” diyor. 
Bunların yanı sıra Biden’ın en büyük varsayımı, demokratik normları destekleyen ve olası tehditlere karşı mücadele etmek için birleşen bir Amerikan halkı. Fakat bugünün Amerika’sında insanların çoğu demokrasiye yönelik saldırıları destekliyor. Yani aslında Biden’ın bahsetmiş olduğu Amerikalılar değil hepsine, yarısına bile karşılık gelmiyor. Kaldı ki, Cumhuriyetçilerin çoğu Biden’ın Amerika olarak desteklediklerini iddia ettiği çok az düşünceyi savunuyor.

Konuşmasını seçmen yasalarına değinerek devam ettiren Biden, bazı toplulukların oy vermesini zorlaştıran kanunları kınayarak “Bu kanunlarla hem yargıda hem de Adalet Bakanlığı’nda savaşılması gerektiğini” öne sürüyor.

Bu arada Yargıtay, Biden’la aynı görüşte olmayacak ki, temmuz ayının başında seçmen yasasını daha da zayıflatan kararlar aldı.

Tablo bu şekilde olmasına rağmen Biden, bir ütopyada yaşıyormuşçasına sözlerini tamamladı. Bölünen bir halkı tekrar bir araya getirme sözü veren Biden yaptığı açılış konuşmasında “Birlikten bahsetmenin bugünlerde bazılarına aptalca bir fantezi gibi geleceğini biliyorum. Bizi bölen güçlerin derin ve gerçek olduğunu da biliyorum” diyerek sözlerine vurguda bulundu. 

Halkı bir araya getirebilmek için yapılacak çok fazla iş var. Fakat bu iş tamamlanana kadar Biden’ın henüz var olmamış bir Amerika’ya seslenmesinden başka çaresi yok olarak görülüyor.