Uluslararası Nakliyeciler Derneği Karadeniz Bölge Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Özer, uluslararası nakliyecilerin her zaman vatanının yanında olduğunu belirterek, “Tüm serzenişlerimize rağmen yetkililerimiz bizi duymadı. Yetkililerimizin bizi duymamasından büyük bir sektör göçü var” dedi.
BİZDEN ÖĞRENDİLER ELİMİZDEN ALDILAR
19 yıldır nakliyecilik yapıyorum. İşe şoför olarak başladım. Bölgemizde firmalar da benim gibi şoför olarak başladı. Bize yöneticiler sahip çıkmadı. Taşıma yaptığımız ülkelerin nakliyeciliği bilmemesinden dolayı biz büyüdük. Gittiğimiz ülkelerde nakliyeciliği bizden öğrenenler taşımacılığı yavaş yavaş elimizden aldılar. Tüm serzenişlerimize rağmen yetkililerimiz bizi duymadı. Yetkililerimizin bizi duymamasından büyük bir sektör göçü var.

SORUN ŞAHSİ DEĞİL TOPLUMSAL

Sektörümüzün sorunlarımıza karşı yetkililerimiz çözüm noktasında bize olumlu yaklaşım sunamıyorlar. Bazı siyasetçiler var siyasetten ayrılınca da insanlar onu hatırlar. Öyle insanların siyasete yönetici pozisyonuna gelmesini umut ediyorum. Biz de 'Şu bakan vardı şu yönetici vardı sorunlarımızı çözdü' deriz inşallah inşallah.

MİLLİ SERMAYE YURT DIŞINA GİTTİ
Türk Nakliye sektörünün en büyük sorunu transit geçiş belgeleri. Biz ülke olarak bir çok ülkeye belge sorunu yaşatmıyoruz. Bizlerin taşıma yaptığı Kazakistan'da müthiş bir şekilde belge sorunu var. Kırgızistan, Moğolistan, Özbekistan ve Tacikistan taşımalarını yabancı plaka TIR'lar yapıyor. Kazakistan bugüne dek hiç vermediği bir şekilde şartlı belge verdi. Gemi şartı koydu. Orada hem 2 bin 500 dolar fazla para veriyoruz hem de 15 gün zaman kaybı yaşıyoruz. Bu olay tren taşımaları gündeme gelince oldu. Biz acaba  trene  avantaj sağlamak için mi sadece Türk nakliyecilere Kazakistan transit geçiş belgesi güzergah şartlı verildi diye düşünmeden edemiyoruz . Ülkemizde döviz getirecek pozisyondayken şu anda döviz getiremiyoruz. Nakliyeciler sektör göçü yaparak yabancı ülkelerden araç alıyorlar. Devletimizin yetkililerin bizlere sahip çıkmamasından dolayı milli sermaye yurt dışına kaydı. Türk Plakalı araçlarımızla belge sorunu ve gittiği ülkelerde sadece Türk nakliyecilerine uygulanan yaptırımlar  nedeni ile çalışamıyoruz.
İÇTE DE DIŞTA DA ÜVEYİZ
Hiç bir taşıma modeline olduğu gibi trene de karşı değiliz. Demir yolu da hava yolu da deniz yolu da olsun. Var olan kara yolunu koruyup, kollamak lazım. Bakanımız nakliyecilerin sorununu geçen hafta ayak üstü başka bir program arasında dinlemiş bu kadar büyük sermayelerle oluşturulan filoların sorunlarına çözüm üretecek yetkililerimiz nakliye sektörüne daha fazla zaman ayırmalı . Bu sorunlar daha sık dinlemeli . Gittiğimiz ülkeler sahipsiz olduğumuzu bildikleri için her türlü yaptırımı Türk Nakliyecisine uyguluyorlar . Türkiye Cumhuriyeti olarak biz büyük bir devletiz. Pandemi sürecinde yardım gönderdiğimiz ülkeler bize gol atıyorlar.  Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 19 yıldır bir çok sektör temsilcisi ile görüştü. Bir tek nakliye sektörü ile görüşmedi. Nakliye sektörü olarak hiç bir şekilde cumhurbaşkanımıza ulaşamıyoruz. Devletimize sahip çıktığımız, hükümetimize destek verdiğimiz gibi hükümet yetkililerimiz de bize sahip çıksın. Biz bunu istiyoruz. Türk plakalı TIR içte de dışta da üvey evlat.
CUMHURBAŞKANIMIZ BİZİ DUYSUN
Sorunlarımızın çözümünün tek adresi cumhurbaşkanlığımızdır. Başka ülkelerin nakliye sektörüne güvenerek ihracat yapılmaz. Biz ihracat ülkesiyiz. Ülkemizi seven, ülkemizde ticaret yapmayı seven insanlarız. Yabancı ülkelerden araç alanlarda değirmeni döndürmek için alıyor. Cumhurbaşkanımız bizim sorunlarımızı lütfen dinlesin. Her şey ülkemiz için.