Dilber ;Nesiller yetiştiren, onları geleceğe hazırlayan, bilgisini, birikimini, tecrübesini öğrencilerine aktaran öğretmenlerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Unutulmamalıdır ki; en iyi okulları da yapsanız, o okulları en son teknolojiyle de donatsanız şayet öğretmeniniz yoksa eğitim çalışanına kıymet verilmiyorsa, eğitim çalışanları huzurlu ve mutlu değilse, eğitimde hiçbir ilerleme sağlayamazsınız.
Sokrates, “Dünyada her şeye bir değer biçilebilir, fakat öğretmenin yaptıklarına asla. Çünkü o her şeydir. Belki de hiçbir şey!” diyerek öğretmenin önem ve değerini çok net olarak ifade etmiştir.
Büyük Önderimiz, Başöğretmenimiz Atatürk “Öğretmenler; Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakârlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır…” diyerek öğretmenlik mesleğinde fedakârlığa vurgu yapmıştır.
İçinde yaşadığımız 21. yüzyıl bağlamında eğitim süreçlerinde yaşanan sorunlarla birlikte, öğretmenin rol ve sorumluluklarına ilişkin beklentiler de artmıştır. Bu süreçte eğitim ordumuzun neferleri eğitim çalışanları birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır.
​24 Kasım Öğretmenler Günü ile ilgili yaptığımız çalışmada eğitim çalışanlarının sorunlarının belirlenmeye çalıştık. Araştırma sonuçlarının eğitimcilerimizle ilgili politikaların belirlenmesine ışık tutmasını temenni ediyoruz. Araştırmamız pek çok alanda olup sadece bir kısmını burada sizlerle paylaşmak istiyoruz:
 
• Eğitim çalışanlarının % 71,7'si aldıkları maaşın yaptıkları işi karşılamadığını,
• Eğitim çalışanlarının % 52'si daha iyi iş bulursa mesleği bırakacağını ifade etmektedir.
• Katılımcıların % 69,5’i ilk üç harcaması içinde en çok gıdanın olduğunu, % 52,2’si ilk üç harcaması içinde en çok kredi ödemesinin olduğunu, % 44,6’sı ilk üç harcaması içinde en çok konut-kira olduğunu ifade etmiştir.
• Eğitim çalışanlarının % 42'si salgın döneminde kredi çekmişlerdir.
• Eğitim çalışanlarının % 51,1'i ay sonunda ceplerinde hiç para kalmadığını söylerken; % 20,5’i 100-300 TL, % 10’u 300-500 TL, % 8,7’si 900 TL ve üzeri, % 5,6’sı 500-700 TL, % 4,1’i de 700-900 TL arasında kaldığını ifade etmektedir.
• Eğitim çalışanlarının % 14’ü ek iş yapmaktadır.
• Eğitim çalışanlarının % 82,8’i salgında mutfak harcamalarının arttığını ifade etmişlerdir.
• Eğitim çalışanlarının % 2’si maaşlarına haciz konulduğunu söylemiştir.
• Öğretmenlerin % 39'u uzaktan eğitim için tablet ya da bilgisayar almışlardır.
• Eğitim çalışanlarının % 62'si salgın döneminde kendilerini değersiz hissetmişlerdir.
• Katılımcıların % 69,8'i öğretmenliğin toplum tarafından saygın bir meslek olarak görülmediğini düşünmektedirler.
•  
• Katılımcıların % 59,3’ü MEB uygulamalarına göre öğretmenlik mesleğinin profesyonel bir meslek olarak algılanmadığını düşünmektedirler.
• Katılımcıların % 90,3'ü salgın döneminde öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen ilk üç neden içinde en çok "Öğretmenler çalışmadan ücret alıyor" algısını; % 46,5'i ilk üç neden içinde en çok liyakatsizliği; % 11,5''i sendikal ayrımcılığı ve % 3,8 ise diğer seçeneğini belirtmişlerdir.
• Katılımcıların % 70,3'ü öğretmenlik mesleğinin toplum tarafından saygın görülmemesinde ilk iki neden içinde en çok "Siyasilerin tutum ve davranışlarını", % 47,4'ü ilk iki neden içinde en çok "Toplumun tutum ve davranışlarını" olduğunu belirtmiştir.
• Katılımcıların % 63,6'sı öğretmenlerin mesleki imajlarına katkıda bulunmak için MEB'in yapması gereken ilk iki husus içinde en çok Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması gerektiğini, % 49,5'i görevde yükselmenin hakkaniyet ve liyakate göre olması gerektiğini, % 47,2'si karar alma süreçlerinde öğretmen görüşlerinin alınması gerektiğini, % 32,1'i disiplin ve sınıf yönetmeliğinin değiştirilmesi gerektiğini, % 30'u öğretmenlere asli vazifeleri dışında görev verilmemesi gerektiğini, % 25,1'i öğretmenlik kariyer basamaklarının uygulanması gerektiğini ve % 19,4'ü okul şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. 
• Katılımcıların %69,1'inin Bakan Ziya Selçuk'tan ilk üç beklentisi içinde en çok olanı 3600 ek göstergedir. Katılımcıların % 59,2'sinin ilk üç beklentisi içinde en çok olanı öğretmenlerin mali haklarının çözülmesidir. Katılımcıların % 50,1'inin mesleğin itibar kaybının önlenmesidir. Katılımcıların % 34,8'inin Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkarılmasıdır. Katılımcıların %26,4'ünün yönetici atamalarında liyakate önem verilmesidir.
En büyük temennimiz anket çalışmasında da açık şekilde ortaya konulan sorunların çözülmesi, beklentilerin karşılanmasıdır. Biz şuna inanıyoruz: Eğitimin taşıyıcı kolonu eğitim çalışanlarıdır. Eğitim çalışanlarını huzurlu kılmadan, öğretmenlerimizin beklentilerini karşılamadan, öğretmen eksikliğini gidermeden eğitimde başarı elde etmek mümkün değildir.
Ayrıca belirtmek isteriz ki; Millet Mekteplerinin açıldığı ve Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’e Başöğretmenlik unvanının verildiği 24 Kasım tarihi bizim için çok anlamlıdır, değerlidir. Devletimizin kurucusu, Başöğretmenimiz Atatürk’ü bu özel günde özlem, minnet ve rahmetle anıyoruz.
Öte yandan terör örgütü tarafından katledilen Neşe Alten, Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz ve daha nice şehit öğretmenimizi de minnetle yâd ediyoruz. Toprak bütünlüğümüze, birlik ve dirliğimize kast eden, bir ülkenin kalkınmasının itici gücü olan eğitimi zayıflatmaya çabalayan bölücüler bilsin ki; bu ülkede Neşe Altenler,  Aybüke Yalçınlar, Necmettin Yılmaz’lar tükenmez.
Varlığını, bilgisini, birikimini ülkemizin geleceğine adayan öğretmenlerimiz, Öğretmenler Günü’nün gururunu yaşıyorlar. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm eğitim çalışanlarının; “24 Kasım Öğretmenler Günü’nü” kutlarız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.