MHP İl Başkan Yardımcısı Mihrab Altınışık; “Asla Vazgeçmeyecekler”

MHP İl Başkan Yardımcısı Mihrab Altınışık; “Asla Vazgeçmeyecekler”
Bir önceki dönem Trabzon Ülkü Ocakları Başkanı ,Milliyetçi Hareket Partisi Trabzon İl Başkan Yardımcısı Mihrab Altınışık Trabzon Uzungöl’de geçtiğimiz gün Kuzey Irak’tan Ülkemize Turistik amaçlı gelip Uzungöl’de sözde Kürdistan Kaşkolu ile poz vermek üzere olan şahıslara karşı Trabzon ve yöre halkının ortaya koyduğu haklı tepkiye destek verdi. MHP’li Altınışık’ın kaleme aldığı ve müthiş tespitlere yer verdiği yazısını sizlerle paylaşıyorum . 

MİHRAB ALTINIŞIK 
Asla vazgeçmeyecekler..

Karadeniz Bölgesinde yıllardır sistematik bir şekilde süren bazı gelişmeler yaşanmıştır. Bu gelişmeleri hafızamızı tazeleyip, yaşadıklarımızı hatırlayarak Trabzon özelinde detaylı bir şekilde değerlendirdiğimiz Zaman yıllardır süregelen olayların aslında kimlerin çalışmalarına hizmet ettikleri, kimler tarafından tasarlanıp ortaya konuldukları bizlere bazı gerçeklere giden yolda ipucu verecektir. 

Trabzon şehri geçmişte yaşadığı toplumsal hadiselerden dolayı acı çekmiş ve tekrar yaşanabilecek bu tarz durumlar karşısında fevkalade tecrübe sahibi olmuştur. Yakın geçmişi tahlil ettiğimiz vakit bölge üzerinde çeşitli planları olan şer odaklarının, provakatörce olan her çalışması toplum refleksleri ortaya çıkınca başlarına geçmiştir.

Karadeniz insanının toplumsal değerlerini ve karakteristik özelliklerini bozmak için yapılan her çalışma Mert insanımız tarafından bertaraf edilecektir.

Zamanında emniyet içerisindeki F tipi yapılanmanın en etkin isimlerinden olan ve bizce bölgeye bizzat gönderilen her daim feto veya fetöş dediğimiz teröristin o dönemlerde parlayan yıldızlarından olan emniyet müdürü şahsın görevli olduğu süre içerisinde şehirde yaşanan bombalamalar, Tayad olayları, Rahip Santoro cinayeti, şehirde gerçekleşen suikastler ve Hrant Dink hadisesi Trabzon'u ve Trabzonluyu ülkemiz başta olmak üzere Dünyanın önüne atarak tü kaka göstermiş, Trabzon'un birbirine karşı olan bağlılık ve vatana olan sahiplik duygusunu kırmaya çalışarak, şehir ayrıştırılmaya ve satılmış basının o dönem ki yüksek katkılarıyla sürekli ülke gündeminde tutulup infialler yaratılıp hem ülkede hemde şehrimizde korku yaratarak, terör ve benzeri olaylarla vatandaşı asli duyguları sindirilmeye, vatani duyguları törpülenmeye çalışılmış tepki verme korkusunda bir şehir yaratma isteğiyle hareket edilmiştir. Tepki verme korkusunu içerisinde barındıracak bir Trabzon'un ikinci ayağında yıllardır Karadeniz Bölgesine sızmaya çalışan PKK terör örgütü başta olmak üzere Pontusçuluk hayalleri besleyenlerin çalışmalarını yapabilecekleri alanların önü açılıp dikkatli davranarak faaliyetlerde bulunmaları sağlanacaktı.

Bu birbirine bağlı fitne tezgahlarının karşısında yiğit insanımız asla korkmamış, sinmemiş, psikolojik baslı ile yıldırılamamıştır. 

Evet, şehir olarak bazı olayların içerisine çekilmemize rağmen, bir o kadar da tecrübe sahibi olmuşuzdur. 
Birileri demokratik hak diyecek, olay öncelerini güzel cümlelerle süsleyip Hdp binası açmaya çalışmışlar bu insanlar müsaade etmemiş. Gerilmişiz bazı bazı provake olmuşuz ama hepsindende ders çıkarmışız. Şimdi on sene önce ne yapmışsak yine şehir olarak onu yapıyoruz. Yani reflekslerimiz hala diri. Yani yine boşuna uğraşıyorlar, boşuna deniyorlar. Onlar turist diyecekler, gezi diyecekler, piknik diyecekler eylemleri şirinleştirmeye devam edecekler. Bizde her seferinde gerekeni yapacağız. 

Bu kapsamda dün Uzungöl'de yaşanan hadiseyi de iyi incelemek gerekmektedir. Daha iki gün önce Erbil'de terör saldırısında şehit edilen diplomatımızın acısı taze iken Kuzey Iraktan bölgemize gezi amacı ile gelen 50 kişilik Irak uyruklu gruptan 9 kişi üzerinde Kürdistan yazılı atkı ile fotoğraf çekilmeye çalışırken bizim yiğit, bizim bıçkın bizim deli insanımız üzerine düşeni yapmıştır...

Rastlantı diye bir şeye inanmadığımızdan sormak isterim. Bu grubun sözde gezilerinin ilk şehri Trabzon mudur? Yoksa başka illerimize de gitmişler midir? Eğer gitmişlerse o atkı ile oralarda da fotoğraf çekilmişler midir? Fotoğraf çekilmişlerse tepki veren mi olmamıştır, tenha yerlerde mi çekilmişlerdir yoksa acaba gidilen yerlerde fotoğraf çekilmeyip acaba Trabzon'un refleksleri aynı mı? Diyerek bu tarz bir hareket denemiştir. Bu şahıslar turu düzenleyenler tarafından il Hakkında bilgilendirilmemişler midir?

Yoksa bu olay şehrin turizm bölgesi Uzungöl'de bilinçli yapılarak, halkın provake olması sağlanıp tarihi ve turistik önemi olan şehirimizin turizm ayağı mı baltalanmak istenmiştir. Asıl turistlerin gözünde Trabzonluyu turist döven pozisyona mı sokmaya çalışılmıştır. Bu turun şehrimizde ki gezi güzergahları nerelerdir. Bu şahıslar bu program dahilinde şehrin stratejik noktalarını veya merkez kabul edilen yerlerini mi resmetmişlerdir. 
Bu güzergah kapsamında Karadeniz illerini birbirine bağlayan yayla yollarının bağlantı ve giriş bölgeleri turist görüntüsü verilerek analiz edilmek mi istenmiştir. Bu soruları böyle uzatabiliriz. Kimileri bize paranoyak diyebilir. Ama biz herşeyi düşünmek, aklımızdan geçirmek zorundayız. 

Daha bu tarz girişimlerin üniversite ayağından da bahsedebiliriz. Kısacası konuyu daha çok uzatırız. Konu uzarsa bazı basın adı altında görev yapanlar rahatsız olabilir. Rektör bey huzursuzluğa kapılır. Güvenlik güçlerinin içinde ki kripto kalmışların kalpleri kırılır. Evine Hdp lileri davet eden sanatçılarımız panikler, bazı tiyatrocular şekilden şekilde girer, tabelalarına güzel isimler takan bazı dernekler, belki vakıflar ne oluyoruz diyebilirler. O yüzden biz bilmemiz gerekeni bilir, anlamamız gerekeni anlarız. Bu şehir bizim...Her girişini, her çıkışını, her caddesini, sokağını, her taşının altını biliriz. Kimseler su kurnazlığı yapıp fark edilmediğini düşünmesin..

Şimdi çıksın İnsan hakları sevicileri hak arasınlar. Yahu bir atkı ne olmuş açmışsa diyenler yaygara kopartsınlar. Bize hukuktan anlatsınlar. Yobaz desinler, faşist desinler. Ne yapalım kardeşim bizim insanımızın tepkisi de böyle oluyor.

Bu şehrin insanını kimse öteki ilan edemez. Karadeniz insanı babacandır, sıcak kanlıdır, merttir lakin serttir. Çok canı yanmıştır bu şehrin insanlarını hala neden denersiniz? 

Trabzonlu hep Yaşar, hep Ölür...
Eren Bülbül olur
Murat Durmaz olur
Ünal Bıçakçı, Ali Yasin Erosmanoğlu, İsmail Çil, Soner Yıldırım ve niceleri olur. 

Kimse bizden naiflik, yumuşak başlılık beklemesin. Bu şehrin insanı bu tarz oyunlara gelmez, bölücü hiçbir faaliyete de müsaade etmez. Şimdi kimse bu hadise dolayısıyla şehri linç etmeye kalkmasın...Üslupsuz, usturupsuz konuşmasın. Vatandaşlarımızdan istirhamımız birlik ve bütünlüğümüzü her şartta itidali elden bırakmayarak, provake olmayarak, kışkırtmalara gelmeyip muhafaza etmeleridir. Bu vesile ile toprağı al kanlarıyla sulayan şehitlerimizi rahmetle anıyor, yiğit hemşerilerimizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.