KAMU-SEN Başkanı Dilber Öğretmen Atamaları Adil Sonuçlar Doğurmadı 
Haber : Ömer Altıntaş   www.trabzonhaber24.com  

Türk Eğitim-Sen Trabzon 1 Nolu Şube Başkanı Coşkun Dilber’den dikkat çeken iddia. Dilber, Trabzon’da 3 Temmuz itibariyle başlayıp sonuçlanan Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okul ve kurumlara yönetici ataması ile ilgili yapılan mülakatta isimlerin önceden belirlendiğini iddia etti. Dilber, bu atamalarla ilgili 21 okul ve 22 kişinin adını saydı.

Mülakatın olduğu her alanda haksızlıkların yaşandığı su götürmez bir gerçektir. Öğretmen alımlarına getirilen mülakatta yaşananlar hepimizin hafızasındadır. İyi niyetle yapılsa dahi mülakatın adil sonuçlar doğurmadığı, KPSS’de yüksek puan alanlara sözlü sınavda düşük puanlar verildiği ya da KPSS’de düşük puan alanlara sözlü sınavda yüksek puanlar verildiği, aynı KPSS puanına sahip iki kişiye farklı sözlü puanları verildiği, hatta ilk girdiği sözlü sınavda yüksek puan alan bir adaya, ikinci girdiği sözlü sınavda düşük puan verildiği görülmüştür. Şimdi bu uygulamalar yönetici atamalarında yapılmaktadır.
Öğretmen, memur ve yönetici atamada adil bir mülakat yapılacağına inanıyor musunuz?” sorusunun sorulduğu bir anket uygulaması yaptık. Kamuoyuna açık olan ankete her kesimden 7.019 vatandaşımız katıldı. Buna göre ankete katılanların yüzde 94’ü “hayır” cevabı verirken, sadece yüzde 6’sı “evet” cevabı verdi. Bu sonuç mülakatın halkımız nezdindeki itibarını açıkça göstermektedir.
İlimizde Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Okul ve kurumlara yönetici ataması ile ilgili mülakat, 3 Temmuz itibari ile başlamış ve sonuçlanmıştır. Mülakat uygulaması ve Milli Eğitim Müdürlüğünce oluşturulan mülakat komisyonlarına güven duyulmadığı için, mevzuat gereği boş bulunan kadrolara, mülakat için gerekli olan üç katı başvuru yapılmamıştır. Bu da eğitim camiasının mülakat ve mülakat komisyonlarına bakışını net bir şekilde ortaya koymuştur. Sonuçlar açıklandığında bu görüş sahiplerinin haklı olduğu açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Mülakatlar başladığı sırada sendika olarak yaptığımız basın açıklaması ile Sayın Valimizi göreve çağırmış ve bu mülakatları durdurmasını istemiştik. Zira mülakatlar başlamadan kimin hangi kuruma hangi düzeyde yönetici olacağı önceden belirlenmiş ve onay için komisyonlara gönderilmişti. Aslında komisyonlar karanlık ellerce kapalı kapılar ardında hazırlanmış listeleri onay mercii durumundaydı. Komisyonlar öylesine hazırlanmıştı ki lep demeden leblebiyi anlayacak ve onaylayacak kapasitedeydiler. Nitekim öyle de oldu. Komisyon başkanları son iki yılın Trabzon mülakatlarındaki kıyımcıları, ve adaletsizlikte zirve yapanlardı. Yani talimat almak ve gereğini yapmakta tereddüt etmeyen yapı görev başındaydı. Ancak onların da elbet sıkıntıları vardı; sonucu belli bir maratonu kimseye çaktırmadan sabah sekiz akşam beş aralığında en az iki hafta sürdürmek… Değme tiyatroculara taş çıkardılar…
Önceki basın açıklamamızda da ifade ettiğimiz gibi atanacakların listesi mevcut demiştik.  Sonuçlar bizi yanıltmamıştır. Bu birilerini dediği gibi, ne sendikamızın ne de yönetim kurulu üyelerimizin öngörüsünün isabetliliği değil, malumun ilanıdır. Örneğin; Dumlupınar İlkokuluna S.T. Cudibey Ortaokuluna O.B. Gazi Anadolu Lisesine Z.M (Ancak bu okulu son anda S.Ö. de zorlamaktadır.) İsmetpaşa Ortaokuluna İ.Y. Akçaabat Şehit Gökhan Uzun Fen Lisesine S.H.A. Araklı Halk Eğitim Merkezine S.Ş. Araklı Hamit Özdağ İmam hatip ortaokuluna M.D. Yomra Anaokuluna S.Ö. Arsin Anaokuluna S.K. Sürmene Cevdet Cavit Şenkaya Mesleki Lisesine R.G. Yakup Kalafatoğlu ilkokuluna E.K. Tonya Feride Ahmet Şener Ortaokuluna O.T Atatürk ÇPL A.G. Müdür olarak atanacaklardır. Yine Beşikdüzü Halk Eğitim Merkezine H.Ç. Merkez İlkokuluna S.E. Mesleki Teknik Anadolu Lisesi A.B. Arsin Mehmet Akif Ersoy İlkokuluna C.C. Arsin İmam Hatip Lisesine Y.S.D. Tonya ÇPL M.A.G. Akçaabat 17 Şubat Anadolu Lisesine A.B. Yıldızlı TOKİ Ortaokuluna M.M. Müdür yardımcısı olarak atanacaktır. İsimleri uzatmak mümkündür. Bu isimler tekrar söylüyorum mülakatlar başlamadan kamuoyuna mal olmuş isimlerdir. 
Mesele atanan kişiler değil atama biçimidir. Eşit yarış ortamı sağlandıktan sonra kimin atandığı ilgi alanımız dışındadır. Meselemiz listeleri kimin yaptığı değil, liste yapılmasıdır. Kim tarafından yapılırsa yapılsın liste yapılmasına karşıyız.
Sonuçlar incelendiğinde; malum sendika üyelerinin çok başarılı 90-100 arasında puan aldığı, diğer sendika üyelerinin ise 40-70 aralığında puan aldığı görülmektedir. Oysaki mülakattan yüksek puan alanların belgeye dayalı puanları oldukça düşük, mülakattan düşük puan alaların ise belgeye dayalı puanları yüksektir. Daha geriye gittiğimiz de yönetici atamaları yazılı sınav ile yapıldığında şimdiki mülakattan yüksek puan alanların kahir ekseriyeti düşük puan alanlardır. Yani yazılı sınav ve belgeye dayalı uygulamalarda başarısız olanlar mülakat sınavlarında zirve yapmıştır. Dikkat çekici bir diğer hususta; malum sendikanın yönetim kademesinde olanların en yüksek puanları aldığıdır.. Hatta mülakata giren eşlerinin de aynı sözde başarıyı tekrarladıkları görülüyor. Yani eşlerin her ikisi de mülakat sınavlarında zirve puanlar alabiliyorlar. Ama boş okul sayısının müracaat edenlerden fazla olması halinde ise baraj imdada yetişiyor. Yani barajı geçmesi halinde atanması kesin olanların ise baraj puan altı verilerek yönetici olmaları engelleniyor.
Açıkça görüyoruz ki; sözde bir sendikal yapının planladığı listeler ilgililerce onaylanmıştır. Gerisi hikâyedir. Şimdi sormak istiyoruz; 15 Temmuz neden olmuştur? Kariyer ve liyakatın esas alınmadığı, iradelerini teslim etmişlerin önce devlet kadrolarını, sonra da ülkeyi işgal teşebbüsü değil miydi? Devlete karşı paralel devlet oluşturanlar ile bugün yaylalarda veya farklı mahvillerde liste hazırlayan ve bu listeleri haksız yere makamlara getirdiklerine onaylatanlar yeni bir paralel yapı değil midir? 15 Temmuzdan beri neyle mücadele ediyoruz? FETÖ/PDY ile mi yoksa adı ne olursa olsun her türlü paralel yapıyla mı? FETÖ’nun kılıktan kılığa girdiği herkesçe malumdur. Bu durumumda adı farklı olsa da, yaptığı FETÖ terör örgütü ile aynı olanları nerede değerlendireceğiz? Sorularımızı artırmak mümkündür.
Bu yapı; Organize bir şekilde “Kul Hakkı” yemektedir. Organize bir şekilde hırsızlık yapmaktadır. Organize bir şekilde kamu da yandaş ve itaat eden kadrolaşması yapmaktadır. Organize bir şekilde yönetimde kariyer ve liyakat devre dışı bırakılmakta, milletimizin kahir ekseriyeti ötekileştirilmektedir. Ülkemizde 15 Temmuz hain darbe girişimi sonucunda yeniden oluşturulan ve “Yenikapı Ruhu” olarak vücut bulan, milli birlik anlayışı organize bir şekilde baltalanmaktadır. Devlete ve adalete olan güven organize bir şekilde yok edilmeye çalışmaktadır.
Tam bir FETÖ anlayışı olan bu anlayış sahipleri ve uygulayıcıları günü geldiğinde mutlaka hesap vereceklerdir. Bu anlayış sahipleri, her gün milli birlik çağrısı yapan devletin tepe yöneticilerine ve onların politikalarına ihanet etmişlerdir. Devletimiz nasıl FETÖ paralel yapısını çökertti ise bu paralel yapıyı da çökertmeli ve kirli, art niyetli ellerin devlet içerisinde yapılanmasını yok etmelidir. Dar bir kadro ile örgütlü bir şekilde çalışan, gayri resmi yöntemler ile oluşturulan listeleri komisyonlara onaylattıran ve bu listeleri gönüllü veya gönülsüz onaylayanlar örgütlü suç işlemişlerdir. İlgililer hakkında örgütlü suç işlemekten işlem yapılmalıdır.
Trabzon’daki yöneticileri de göreve çağırıyoruz; devlete olan güveni sarsacak, adalet duygusunu yok edecek, eğitimcinin onur, haysiyet ve şerefini yerle bir edecek, kariyer ve liyakatı esas almayan, kul hakkının yenilmesine vesile olan bu mülakat sonuçlarını geçersiz sayın.
 Adil, şeffaf, kariyer, liyakat ve devlete sadakati esas alan, iradesini başkalarına (Kime olursa olsun) kiraya vermeyenlerin seçilebileceği ve herkesin eşit yarışabileceği bir sistem geliştirilmeli ve yönetici atamaları buna göre yapılmalıdır.
Türk Eğitim-Sen olarak yukarıda izah ettiğimiz hususların takipçisi olacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.