Yetkililerin sorunlar karşısında çözüm üretmediğini ifade eden Özer, “Ülkemizin ihracat yüklerini taşıdığımız, ve bazı illerimiz kadar büyüklükte olan ülkeler, araçlarımıza ve şoförlerimize yaptırımlar uyguluyor. Bunları da sadece Türk olduğumuz için yapıyor. Bunlar kabul edilemez. İnsanın psikolojisi de bozuluyor. Bize adaletsizlik yaşatan ülkelerin araçları ülkemizde çok rahatlıkla dolaşıyor” dedi.


Türk bir TIR şoförünün haklı davasında Kırgızistan’da esir tutulduğunu dile getiren Özer, “Ülkemizden para isteyen Kırgızistan’da haklı olmasına rağmen 25 gündür polis karakolu önünde bir Türk şoförü esir alındı. Dışişleri Bakanlığı, Kırgızistan Büyükelçiliği her yeri aradım. Bu iş çözülmezse artık biz oraya gideceğiz. Hakkımızı arayacağız. Karşıdan gelen taksi sollama yasağı olan yerde sollama yapıp Türk Plakalı TIR’a çarpıyor ve şoför 25 gündür esir tutuluyor. Haklı davamızda para isteniyor. Parayı ödesek şoförümüz de aracımız da bırakılacak. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. 25 gündür şoförümüzün yanına tek bir yetkili dahi gitmedi. Şoför olduğu için değeri yok değil mi? Sadece fahri konsolos adayını şoförün yanına yolluyorlar. Hangi ülkede bir aday adayı yönetimde. Bişkek Büyükelçiliği, sizin vatandaşınız Oş kasabasında 25 gündür haklı olduğu kazada esir tutuluyor. 20 senedir ben Kafkaslara çalışıyorum. 20 sene önce keleşlerin gölgesinde gidiyorduk, şimdi de esir alınarak, yaptırım uygulayarak, güzergah belirlenerek gidiliyor. Bizim yöneticilerimiz çakarlı araçlarından inip, koltuklarından bir kalksalar da ülkemizin ihracat yükünü taşıyan Türk Nakliye sektörünün sorunlarını bir görseler. Kırgızistan devleti şu kadar haklı bir davada şoförümüzü nasıl esir alır? Şoförlerimiz Kafkaslarda bir çok sıkıntı çekiyor. Artık birileri Türk Nakliye sektörünün sıkıntısını görsünler. Kazakistan gibi bir devlet bize istikamet belirliyor. Biz daha ne yapalım. Sektörümüzün temsilcilerini cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan artık dinlesin. Sorunlarımızın çözülmesi zor değildir” diye konuştu.