Kadın Üniversitelerine Hayır 

Son günlerde Japonya’daki kadın üniversitesi örnek alınmak suretiyle Türkiye’de de kadın üniversitesi açılması yönündeki açıklamaları endişe ile izliyoruz. Örnek alınan Japonya’daki kadının; insan hakları ve tarihteki yeri ile Türkiye Cumhuriyeti’ndeki kadının tarihsel ve kültürel yeri kıyaslanamaz. Tarihten alınan güçle Türkiye Cumhuriyeti döneminde çok önemli kadın kazanımları elde edilerek, bugün ülkemizde kadınlar erkeklerle anayasamızda ve kanunlarımızda eşit yurttaşlar olarak yer almıştır. Elbette hala aşmamız gereken kadın sorunlarımız mevcuttur. Ancak kadın hakları konusunda Japonya’dan örnek alacağımız hiçbir şey yoktur. 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan sonra Cumhuriyetimiz laik bir hukuk devleti olmuş ve yapılan bir seri devrimle de, bunların arasındaki  Eğitim Birliği  Yasası ve karma eğitimle de, kadın kazanımlarının yolu açılmıştır. Karma eğitimin ihlaline yol açacak, bu tür bir girişim, aynı zamanda anayasamıza ve imzaladığımız uluslararası sözleşmelere de aykırı olacaktır
Kadınlarımızın; toplumsal cinsiyet eşitliği, fırsat eşitliği, yaşam hakkı, eğitim hakkı, istihdam, şiddet ve istismar gibi birçok sorunu varken ve bu sorunların çözümü için odaklanılması gerekirken, kadın üniversitesinin gündem olmasının ülkemize kazandıracağı hiçbir olumlu tarafı yoktur. 
Ülkemizde 6284 sayılı yasanın daha etkin bir kanun haline geldiği,  İstanbul Sözleşmesine ilk imzanın atılmış olduğu bir dönemde toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı bir uygulamanın gündeme alınmaması için yetkililerle ve halkımızla endişelerimizi ve itirazlarımızı paylaşıyoruz.
Eğitimde ayrıştırma toplumsal cinsiyet eşitliğini yok saymaktır ve kabul edilemez.
Nilgün TURAN
   Makine Yüksek Mühendisi
       KİKAP Trabzon Başkanı